- 698 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Hediye Kitap Dolabı
(Kemnur’a teşekkürler)
İşyerimi, ticârete kapatmadan yıllar önce tasarladığım, Trabzon Özel Kütüphânesi fikrimi hayâta geçirmenin vakti gelmişti...
Eşe- dosta ve arkadaşlarıma söyleyip tekrarlıyordum. Bir gün, kapıya bir kamyonet geldi ve park etti. İçinden bir dost memur arkadaş indi ve kapıdan içeri girerek sevinçle: "Aradığın kitap dolabını buldum getirdim" dedi... Şoförün yardımı ile dükkâna aldık yerine yerleştirdik. Arabasını çalıştıran şoför çekip gitti.
Arkadaş, gülümseyerek nereden aldığını güzelce îzah edince, içimden eyvah dedim!. almasına almıştı da benim düşündüğüm gibi bir yerden alınmamıştı bu dolap.
Kırgınlığımı belli ettirmeden biraz daha irdeledim ve konuyu kapattım. Arkadaşımı gönderdikten sonra, bu dolabın hakkını nasıl öderim diye epeyce kafa yordum ve sonunda, aklımca buldum...
Dolap, bir ilköğretim okulunun kazan dairesi önüne atılmış ve kırılarak yakılmayı bekliyor; bu arkadaşım, okula torba kömür getiren kamyonetin yükü boşaldıktan sonra bu dolabı yetkiliye beni anlatarak izni ile aynı arabaya yükleyip ücret ödemeden(300 Metre mesafe) getiriyor.
İade etme gibi bir saygısızlığa katlanmadan aklıma geleni uyguladım...
Bir gün sonra, sabah vakti okulun müdüryardımcılarının odasını sorarak öğrendim ve okula bağış yapmak istediğimi söyledim... bir müddet bekledikten sonra benim isteğimi yerine getirdiler ve birbirleri ile benim yanımda seslice, şaşkınlıklarını şöyle söylediler: "Biz, velilerden bağış almakta zorlanıyoruz... istemeyen(çoğu) vermiyor; bu veli de kendi ayağı ile gelmiş, okula bağış yapıyor".
Bilemediler ki, benim bu okulda velisi olduğum öğrencim yok. Sormadılar ki, hangi öğrencinin velisisin. İyi ki, sormadılar, yoksa gönlümden geçen bağışı yapamayacak; yakacak olarak kullanılacak kitap dolabı ile ömürboyu vicdan azâbı çekecektim; şimdi ferah ve mutluyum...
Okul idâresinden aldığım bağış makbuzumu, planladığım gibi, dükkâna gelip, dolabın duvar tarafında kalan yüzüne ambalaj bandı ile sağlamca yapıştırdım... şimdi, planın üçüncü safhasına gelelim; belki, bir- iki ay sonra yine aynı arkadaşım kapıdan içeri girdiğinde hemen, gel dedim... dolabın sağ yan yüzünde bantla yapıştırdığım makbuzu yerinden kopartıp kendisine uzattım... önce anlamadı, inceledi ve okudu... yüzüme baktı ve öylece kaldı... daha, diyecek söz bulamadı...
Neyi, nasıl yaptığımı ve yüreğimden geçenlerin tâmamını olduğu gibi anlattım.
Bu arkadaşım, daha sonraları da sayısız defâlar uğradı... bir vakit geldi ve dedi ki; "Benim tâyinim çıktı, hakkını helâl et... seni unutmayacağım."
Kemnur’un bugünkü *yazısını okudum ve iki kelime yorum yazdım... dedi ki: "Yaz"... yazdım işte... bilmem, okuduğunuza değdi mi?... yazarlık, ayrı mârifetli bir sanat.
Son söz: Kitap dolabının, kütüphânemdeki ayrıcalığı: Trabzonlu ya da Trabzon’da yaşamış şair ve yazarların Trabzon konulu eserleri... Târihî fotoğraf albüm kitapları ve Trabzonlu karikatüristlerin eserleri de dâhil...
Arşivim, ayrıca, 260000’den çok sayıda dijital ve 5000’den çok sayıda kart hâlinde Trabzon konulu; ayrı- ayrı tasnif edilmiş fotoğraflar(çektiğim), kartpostallarla son dekorasyon ve düzenlememi, 2 Yıldır bekliyor.
Saygılarımla...
kadiryeter Kadir Yeter. 14.11.2015
İlgili sayfa:
"KİTAPLIK"
*: w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=147374
YORUMLAR
Gerçekten güzel bir anı yazısı olmuş.
İlgi ile okudum.
Merak etmedim değil şimdi kütüphaneyi.
Tam adresi neresidir?
kadiryeter
Doğru iş yapanların düşmanı, dostundan çok daha fazla sayıda olur; iyi bilirsiniz...
Şu anda, o kitap dolabının yan ve karşı sırasında kendi kapasitesinin on katı kadar büyüklük ve hacimde İki adet kütüphâne dolabı var... ancak, cin-peri takımı ve çoksonradan görme bir canlının zulmü ile bu mekân, beton tavandan aşağı deprem yaşamış ve bu şekli ile 02.4.2014 Târihinden beri perişan durumdadır(16.11.2015)...
*
Ha, Üstâdım... bak aklıma ne geldi; yayınlanmış kitabı olan şair ve yazarlar(bu kriterin doğruluğundan emin değilim) için isim listesi yapılıyor; Eseriniz var ise, adınızı listemdekilerle birlikte bildireyim.
Trabzon Edebiyat Müzesi için(müzede, kitap, elyazısı notları, daktilo ve benzerî hâtırâ eşyalar sergilenecek. bu proje, Türkiye'de 8 bölgede düzenleniyor ve şimdilik, 6 bölgeden biri, Trabzon)... bu iş için restorasyon çalışmaları hızla sürüyor... yeri: Zağnos Köprüsü, doğusunda kalan ikinci binâ... Yavuz Sultan Selim Heykelinin arkasında. Bilgi için: Trabzon İl Halk Kütüphânesi Müdürü, Ahmet Akgün ile konuşabilirsiniz.
Ziyâretinizden fayda buldum... teşekkür ve Selâm ederim...
Kadir Yeter. 16.11.2015 Pazartesi. Kavakmeydan Mahallesi, Stad Karşısı. TRABZON.
kadiryeter
http://emlakkulisi.com/guncel/trabzon-edebiyat-muzesi-nerede/1273736
kadiryeter
Bir tutam hayat
kadiryeter
Kuvvet verdiniz; erhanbay... teşekkürler.
Sağlıkla kalınız...
kadiryeter
Merhaba Kadir Bey, kimi ihtiyacı olan şeyi bulmakta zorlanırken, kimi ihtiyaç fazlasını ya çöpe, ya da sobaya atıp yakar.
Keşke her atık ihtiyaç sahibine ulaşsa...
Siz şansli kişilerdenmişsiniz ki kitaplığınıza kavuştuğunuz gibi bir dolu anıya da sahip olmuşsunuz.
Kitap okumayı çok sevdiğim için ben de okulumuzdaki bütün kitapları dilenci gibi toplayıp boş bir sınıfı kocaman bir kütüphane yapmıştım.
Okulumuz büyük bir kütüphaneye kavuşurken, ben de değişik kitaplara...
Tebrik ederim.
kadiryeter
Değerli yorumunuzu okurken, emeğinizle gurur duydum...
"Dilenci gibi" dediğiniz iki kelime Sizin, Gönül Madalyanızdır...
Ahhh... kitap dediğinizle çocukluğumdan beri, bunun da ötesinde; kâğıda verdiğim değeri bir görseniz, neredeyse Ekmeğe yakın değer verdiğimi abartarak söyleyebilirim. Kayıt yapılabilecek bir parça kâğıdı çöpe atmaya kıydığım çok olmuştur.
Kitap yazmaya başlayalı, tam otuzaltı yıl geçti(1979)...
Canlı duran bir kütüphâne, yalan söylemeyen on tâne bilim adamına eşit gibi diyebilirim.
Kendimi terâzide tartıyorum, yaşımı yaşı ile ölçüyorum ve kendimi Atatürk'le kıyaslıyorum... ne çok boş vaktim var diye kendime hayıflanıyorum... oysa, belki on ayrı işle meşgûlüm...
Bu sözleri bana yazdırdığınız için teşekkür ederim; Efendim...
Sağlıkla kalınız...
kadiryeter 2015