Kerim’ce Güzellemeler -13 –

• 13 Kasım 2015 Cuma 07:47:16

Kerim’ce Güzellemeler -13 –

İnsan dünyada ki ve çevresinde ki insanları, olayları, dinamikleri değiştiremeyeceğinden ve hayatta başarılı olabilmesi için, öncelikle kendi kendisini değiştirmesi gerekmektedir.
Kendi kendinizi değiştirmek, kesinlikle sizin elinizdedir. Her şeyden önce, kendinizi, duygularınızı tanımalısınız, sonra duygularınızı kontrol etmeyi, sonra ilişkilerinizde politik olmayı öğrenmelisiniz. Hayatta başarılı olabilmek için, elbette iyi bir eğitim almanız gerekir, işinde sebatlı olmanız gerekir, ne yapmak istediğinizi bilmek gerekir, duygusal zekâ seviyeniz ve sosyal becerilerinizin yeterli olması gerekir. Sonra mı, sonrasında başarı kendiliğinden gelecektir, yeter ki buna inanın ve kendinize güvenin.
*
Halden anlamak için illa ki hemhal olmak mı gerekiyor acaba? Bu sabah serin havayı iliklerine kadar hissedince; "artık kış geliyor galiba" dedim. "Bu saatten sonra, dışarıda kalan evsiz barksız olanlara, kışlık ihtiyaçlarını gideremeyenlere, bu günden sonra ailesinin nafakasını çıkarabilecek iş bulamayanlara Allah yardım etsin, yar ve yardımcısı olsun," demek geldi içimden.
*
Her şey neye, nasıl, hangi pencereden baktığına ve nasıl idrak ettiğine bağlı, gerisi kendiliğinden gelir, Sen istesen de, istemesen de...
*
Her şeyin yeri, zamanı var. Zamanı gelip, vadesi dolmadı mı; ne bir an erken olur, ne de bir an geç olur. Her şey vakt-ü zamanında tekamül eder.. Yeter ki sabırlı olun. Derler ya! "Sabırla koruk üzüm olur."
*
Cehd et, şehid ol, o Şahid’in yoluna
Duâ et, Mucib, icab etmez mi kuluna
Sa’y et, Rezzak bereket verir rızkına
Duâ et, Mucib, icab etmez mi kuluna… Mehmet Karakeçi

Ahd ile yemin olsun ki varsam yoluna,
Duâ et, Mucib, icab etmez mi kuluna,
Tek olan yol haktır, ne sağdır ne soluna,
Duâ et, Mucib, icab etmez mi kuluna… Kerim BAYDAK
*
İnsan, akıl, izan, zaman, karar, seçim, bedel, hesap... Her şey yerinde ve zamanında...
*
Kimi zaman fırtınalar kopar ya içinizde... Rengârenk olan gökkuşağı artık can çekişmektedir gözlerinizde, kendini çöllerde kaybolmuş hissedersiniz, ıssız kuytularda özlenmeyi, fark edilmeyi, sevip, sevilmeyi beklersiniz dört gözle, afakanlarda kaybolmuşsunuzdur, prangalar vurulmuştur ayağınıza kıpırdayamazsınız.. Kollarınız açarak, kucaklamak isterseniz koca âlemi, zirvelere açarsınız kanatlarınızı, bir kuş misali… Gözlerinizi kapatırsınız sessizliğe ve sensizliğe.. Bir an da uçurumun kenarında hissedersiniz kendinizi, her an itmeye hazır gibi endişelenirsiniz… Esarete içerisinde özgür kalmayı beklersiniz ya!.. Ve elinizde bir zeytin dalı, dünyaya sunmak üzere… İşte öyle!
*
Ben kış kış dedikçe, o yaz yaz diyordu.
Ben Bahar dedikçe, o haz alıyordu.
Ben gel gel dedikçe, o yaz gidiyordu.
Ben sana ne diyeyim, bilemiyorum!...Kerim BAYDAK

Ben millet dedikçe, yolunacak kaz anladı
Muziplik yapma dedikçe, eline saz aldı
Maneviyata hakaret etmekten haz aldı
Ben sana ne diyeyim bilemiyorum.....Mehmet KARAKEÇİ
*
Kimi zaman deli dolu, kimi zaman vurdumduymaz olmak gerekir değil mi? Kimi zaman, olan bitene dilini çıkarır, kahkahalar atmak gerekir. Kimi zaman, olan biteni görmezden gelmek gerekir. "Bana ne, bana ne!!!" diyerek, biraz da çocuksu yanımızı dışarı çıkarmalıyız. "Ben yokum bu işin içinde" diyerek, vurdumduymaz, tınmaz, etkilenmez olmak gerekir herhalde. Peki ya sonuç ne olur dersiniz!!!! Ona da artık siz karar verin değil mi ama!!!
*

Kerim BAYDAK
[email protected]