- 456 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KEŞKE veya İYİ Kİ
Güz manzaraları fotoğraflamıştım köydeyken. Şehirdeki evime dönünce bilgisayarıma yükleyip seyretmek istedim. Hem de içlerinden birini seçip “Kasımda Köyde Olmak” isimli şiirime süs edecektim. Ama fotoğraf makinemin aktarma kablosunu bulamıyordum.
Yaz başı köye iltica ederken yanımda “onu da götüreyim, bunu da götüreyim” derken her şeyi karman çorman etmişim. Kimisi köydeki evimde, kimisi şehirdekinde; aradığını bulabilene aşk olsun.
Aranıp dururken bir kutuya tıkılıp çatı katına kaldırılmış bir sürü kitap buldum. Başına çöküp şöyle bir göz atmak istedim. Kalını vardı, incesi vardı; içlerinde okuduklarım vardı, okumadıklarım.
Karıştırırken Can Dündar’ın “Yârim Haziran” isimli kitabında takıldım. Okumuş muydum acaba? Çünkü yıllardır yazıyordum da tuhaf şekilde okumaktan sıkılır olmuştum. “Niye ki?” dedim kendime. “Kır şunu artık. Can Dündar’ın yazı dili yalındır ve akıcıdır; kolay okunur.” Baktım ki, kırkıncı sayfanın sol üst köşesini katlamışım. Demek ki başlamışım ama bütününü okumamışım.
Birkaçından sonra “Keşke” isimli yazısını okuyunca başımı kitaptan kaldırıp duraksadım. Zaten okurken daha dalıp gitmiştim. Çünkü sevmesem de son yazdığım şiir ne tesadüftür ki, “keşke” ile bitiyordu…
Ahlar, vahlar keşkilerden mi doğar?
“Ah ulan, keşke yapsaydım” veya “Vah vah, keşke yapmasaydım!”
Özlem ve pişmanlık…
Oh ohlar iyi kiler sonucu mudur?
“Oh olsun, iyi ki yapmışım” veya “Oh be, iyi ki yapmamışım!”
Haz ve ondan ötesi…
İkisi de aynı kapıya çıkmıyor mu?
Hayatımız bir romansa eğer; giriş bölümü vardır bunun, gelişme bölümü ve sonuç bölümü. Sonuçlar sebeplerle ilişkili ise, hem “keşke” hem de “iyi ki” olumlu veya olumsuz birçok şeye gebe değil midir?
Öte dünyaya gidip gelenimiz var mı?
Yok.
Kimse anlatmadı ki, nerededir ve nasıl bir yerdir nerden bilelim!
Eğer onu yok sayarsak tek dünya ve tek bir hayatımız var. Doğuş giriş bölümü olsun hikâyenin, arası gelişme bölümü ve bitiş de sonuç…
Ve sayalım ki, biz buradaysak her şey burada. Yaratan da, yaşatan da, yanına alan da… Melek de, cin de, iblis de...
Hesap soracak biz, hesap verecek de biz olduğumuza göre cennet de burada demektir, cehennem de. Öyle ise sebep sonuç ilişkisine bağlı “keşke”lerimiz de olacaktır elbet, “iyi ki”lerimiz de…
“Keşke”lerde özlem ve dilek varsa geçmişe dönük acıtan pişmanlıklar da vardır. “İyi ki” deyimi “keşke”nin panzehiri ise Can Dündar üstadın dediği gibi; onda da haz veren tatlar vardır.
Lakin tek o kadar mı?
Bugün haz alınan bir şeyden yarın pişmanlık duymaz mı insan?
Yaşadığımız dünyadan başka bir dünya yoksa bile içinde neleri biriktirdiğini bildiğimiz bir geçmiş yokmuş ve ne getireceğini bilemediğimiz bir gelecek olmayacakmış gibi davranıp kulağa hoş gelse de vakit şimdiden ibarettir diyebilir miyiz? O kadar basit midir bu?
Bir düşünelim lütfen…
Tevfik Tekmen Kasım/2015/Lüleburgaz
KEŞKE veya İYİ Kİ Yazısına Yorum Yap
"KEŞKE veya İYİ Kİ" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.