SÖYLEŞİ

• 10 Kasım 2015 Salı 12:27:42

MAZİYE YOLCULUKLAR – 50

EDİTÖR EYLÜL BAHAR İLE YAPTIĞIM SÖYLEŞİ

1- Sayın Mahmut CANTEKİN bize kendinizi tanıtır mısınız?

1- Adıyaman ili Kâhta ilçesinde 1952 yılının ilk gecesinde Dünya’ya gelmişim… Annem ev hanımı, babam sıcak demirci ustasıydı…
Çocukluğum kül ve ateş içinde geçti… Oyuncaklarım örs, çekiç, balyoz, körük, mengene, demir ve çelik parçalarıydı… Ateşin karşısında bedenimde su gibi ter akardı…
İlk dersim babamın dostlarından aldığım mertlik, dürüstlük, vefakârlık, onurlu yaşama dair bilgilerdi…
En büyük şansım şalvarlı, şapkalı bu insanlardan sevgi ve saygıyı görerek yüreğime kazımam oldu…
Okul saatine kadar babamın dükkânında çalışırdım. Okul çıkışı yine dükkâna gelirdim…
Ortaokulda kitap okumaya, şiir ve yazı yazmaya başladım.
Öğretmen okulunda şiirlerim mahalli gazetede yayınlanmaya başladı. Gençliğimden beri gurbet meskenim, hasretiyle yandığım Kâhta sevdam oldu…
Öğretmen okulu yıllarım ile siyasi tutuklu olarak yattığım cezaevi günlerim en çok kitap okuduğum yıllardır…
Öğretmenliğimde, Halk eğitim müdürlüğümde ve ilçe Milli Eğitim müdürlüğümde okumaya ve yazmaya devam ettim…
Emekli oldum.
Tek uğraşım okuyup yazmaktır…

2-Şiir nedir? Nasıl olmalıdır?

2- Şiir; sevincin, hüznün, acının, öfkenin yani insani bütün duyguların ses ve nefes olarak, sözcüklerde can bulmasıdır…
Şiirin ayakları yerde başı yıldızlardadır… Kendini yetiştirmiş beynin, gönül dilidir… Güzel sanatların en zor dalıdır… Kolay okunan zor yazılandır… Şiir düşünen beyinlerin düşleridir… Şiir ağır beyin işçiliğidir… Emektir… Özgündür…
Ülkemizde herkes şairim diye gezer… Günde 5–10 karalamayı sitelere yükler… Şairim diye hava atar… Binlerce şiirin sanal âleme girdiği günümüzde kaçımızın şiiri yarınlarda yaşayacaktır diye düşünmek zorundayız…
Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet döneminde şiirlerde yaşayan şairleri okumadan, verdikleri emekleri görmeden kendimizi şair görürsek kendimizi aldatırız…
Şiirden anlamayanların birbirlerine yazdıkları övgü dolu sözlerle hiç birimiz kendimizi geliştiremeyiz…

3- “Yetim Sevda” “Düşlerimi Geri Ver”, “Sevgi Kardelendir” adları ile yeni üç şiir kitabı çıkarttınız. Kitaplarınız birbirinden bağımsız mı?

3- Evet. “Yetim Sevda” “Düşlerimi Geri Ver”, “Sevgi Kardelendir” adları ile yeni üç şiir kitabım çıktı…
Kitaplarım birbirinden bağımsızdır…

4-Ne tür bir oluşumu anlatıyor? Konuları nelerdir?

4- Sevda, hasret şiirleri ve taşlamalar vardır… Serbest vezinle yazdıklarım olmasına rağmen büyük çoğunluğu hece vezni ile yazdıklarımdır…

5-Kitaplarınızda kendinizi ve şiir anlayışınızı yeterince ifade ettiğinizi düşünüyor musunuz?

5- Samimi olmak zorundayım… Şiir anlayışımı yeterince ifade ettiğimi söyleyemem…
Daha güzel şiirler yazabilirdim… Şehirlerin insan beynini tahrip eden gürültüsü, ekonomik sorunlar, yaşadığım ortam beni çok etkilemektedir…
İnsanların duyarsızlığı, vurdumduymazlığı beni hasta etmektedir…
Kin ve nefret deryasında, hoşgörüsüz bir ortamda yaşamak duyarlı insanlara işkencedir…

6-Daha evvel çıkartmış olduğunuz kitaplarınız var mı?

6- Bir kitabım var… “Buram Buram Özlemsin Kâhta’m” ilk şiir kitabımdır. 2004 yılında yayınlandı… Kâhta’ya sevdamı, özlemimi anlatmaya çalıştım… Kâhta üzerine l970 yıllarından beri yazdığım şiirlerimin bir kısmını bu kitapta topladım…

7-Yeni bir kitap çıkartmayı düşünüyor musunuz?

7 – Evet. Basıma hazır yirmi kitabım var. On beş tanesi şiir, beş tanesi düz yazıdır…

8-Şiir yazmak için zaman veya mekân seçer misiniz?

8- Şiir yazmak için zaman ve mekân aramam…
Şiirin kapımı çaldığı anlar genellikle yalnız kaldığım anlardır… Önce bir mısra düşer… O mısra beni son mısraya kadar götürür… Kâğıda yazdığım sözcüklerin birçoğu, bilgisayara geçince değişir…
Heceli şiirlerimde duraklar, uyaklar, redifler hata yapma diye bağırırlar… Bazı sözcükler beni sözlüğe, yazım kılavuzuna gönderir… Her yazdığım şiiri onlarca defa okurum… Şiire gerekli özeni göstermeden okuyucuya sunmayı saygısızlık olarak görüyorum…

9-En beğendiğiniz şiiriniz hangisidir?

9 – Bin iki yüz şiirim yayında… Her şiirim alın terim göz nurumdur… Ayırım yapamam…
Taşlama şiirlerimi daha çok severim… Sanal âlemde ve yaşadığımız ortamda her konuda kendini uzman gören bilgisiz bilgiçler türedi… Yürekleri katran, yüzleri kösele, dilleri makineli tüfek olanlar için yazdığım bir şiir:

ÇOKBİLMİŞLER

Çuvaldızın deliğidir gözlüğü,
Ahkâm keser dünya gören radardır…
Üç beş küfür ilim irfan sözlüğü,
Sorsan bilgiç On Mevlana kadardır…

Bilgi çağı okul olmuş her dala,
Emeği yok bir iğneye mandala…
Rota çizer her gemiye sandala,
Sevmediği bütün şeyler mundardır…

Düşünmenin yoktur hiçbir lüzumu,
Çok kolaydır her sorunun çözümü,
Bağı keser beğenmezse üzümü,
Vurur kırar hiç acımaz gaddardır…

Bir kitabı okumaktan acizdir,
Çok bilendir her bir fikre hacizdir,
Gözü dili duruşu da tacizdir…
Dağa taşa uçan kuşa kindardır…

Cantekin der; terbiye et nefsini,
Almak gerek insanlığın dersini,
Sevgi saygı hoşgörünün tersini,
Savunanlar özü çürük çavdardır…

10- Eğitim ve Öğretim yılının başlarındayız. Öğrencilerimize Kültür ve Edebiyat alanında vermek istediğiniz tavsiyeler var mı?

10- Kendinizi yarınlara iyi hazırlayın… Derslerinize iyi çalışın…
Şiir, roman, hikâye okuyun… Resim yapın… Müzik aletlerinden birini çalmaya çalışın…
Bu güzel ülkeyi boş laf ebeleri değil, düşünen, yeteneklerini geliştiren insanlar çağdaş medeniyetler seviyesine çıkaracaklardır…
Ekranlardaki seviyesiz programlardan uzak durun… Uyuşturucu kullananlardan, uyuşturucudan uzak durun…
Genç yaşında hiçbir doğmanın, saplantının esiri olmayın… Sahte kahramanlara, çete bozuntularına özenmeyin…
Bilime sarılın… Yüreğinizde sevgi saygıyı eksik etmeyin…
Sevgili öğrenciler bilmeli ki başarının yolu çok çalışmaktan, planlı çalışmaktan geçer… Tüm öğrencilere başarılar, mutlu yarınlar dilerim…

11-Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

11- Şiir birikim ve yetenek işidir… Okuyun… Hoşgörülü olun…
Şiirlerinizle kin ve nefreti körüklemeyin… İnsani değerleri yüceltin… Sevgiyi yüceltin…