- 517 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MAVİ TAVŞAN-21
...
Mavi tavşanın hayatı tekrar düzene girmiş gibiydi. Hafta başında işe başlayacaktı. Sevdiği çocuk ile araları yine eskisi gibiydi ve arkadaşlarıyla güzel vakit geçiriyordu. Yavaş yavaş psikolojisini de düzeltmeye çalışıyordu. En önemlisi bugün sevimli çocukla tanışalı bir yıl oluyordu ve sevimli çocuktan sürpriz bekliyordu ya da bir teklif... Her şey şimdilik çok güzel. Umarım bu güzellik bir istisna olur ve her güzel şey gibi bitmez...
Mavi tavşanın beklediği gibi sevimli çocuk tanışma yıldönümleri olduğu için bir sürpriz düzenlemişti. Mavi tavşanı gelip aldı ve taksiyle bir yere gittiler. Deniz kenarında şık bir mekanda oturup yemek yediler. Şarap içtiler. Kemancı bile Vardı. Mavi tavşan bu tarz şeyleri pek sevmezdi ancak aşık olduğu kişiyle birlikte her şeyi yeniden sevmeyi öğreniyor.
Yemek yedikten sonra sevimi çocuk, mavi tavşanı bir eve götürdü. Sevimli çocuğun arkadaşının eviydi ve önceden hazırlamıştı. Evde mumlar yanıyordu. Yerlerde gül yaprakları vardı. Eve girer girmez sevimli çocuk gidip müzik açtı. Mavi tavşan çok şaşkın ve bir o kadar da mutluydu. Sevimli çocuk mavi tavşanın elinden tutup belini kavradı. Müzik eşliğinde dans etmeye başladılar. Çok romantik bir ortamdı ve sevimli çocuk dersine iyi hazırlanmıştı. Dansın sonuna doğru sevimli çocuk dizlerinin üzerine çöktü ve cebinden yüzük kutusunu çıkardı. Mavi tavşanın parmağına yüzük takmadığını bildiği için alyansı kalın bir zincire geçirmişti. Yüzük tek taş değildi. Çünkü mavi tavşan tek taştan da nefret eder. Sevimli çocuk bunu da biliyordu ve o yüzden şık bir alyans seçmişti.
"Ömrüm boyunca yanımda kalır mısın?"
Mavi tavşan çok heyecanlanmıştı ve hayatında daha önce hiç yaşamadığı bir sevinç yaşıyordu. Sevimli çocuğun elinden tutup ayağa kaldırdı ve cevabını sevimli çocuğu öperek verdi. Sevimli çocuk kolyeyi mavi tavşanın boynuna taktı ve daha sonra yatak odasına geçtiler.
Ruhları zaten birbirlerinindi ancak artık bedenleri de öyle...
Mavi tavşan gece uyanıp duş almak için kalktı. Sevimli çocuk uyuyordu. Banyonun kapısını açıp içeri girdi. Aynaya baktı bir süre. Yüzünde yine anlamsız bir gülümseme vardı. Üzerinde ise sevimli çocuğun gömleği... Filmden fırlamış gibi gözüküyor. Demek ki bu şeyler sadece filmlerde olmuyormuş. Küvetin musluğunu açtı sıcaklığını ayarladı ve üstündeki gömleği tam çıkartacakken kapının orada birden sarı saçlı küçük kız çocuğunu gördü. O kadar korkmuştu ki geri çekilip yere düştü. Küçük kız gözlerini dikmiş mavi tavşanın gözlerinin içine bakıyordu. Mavi tavşanın kalbi duracak gibiydi. Yerden doğrulup klozetin kapalı kapağının üzerine oturdu.
"Sen gerçek değilsin. Biliyorum" dedi mavi tavşan sessiz bir halde. Sevimli çocuk sesini duysun istemiyordu. Kendi kendisine konuşan birinden herkes korkar.
Küçük kız mavi tavşana doğru yaklaşmaya başladı. Hiçbir şey demiyordu. Mavi tavşanın korkusu küçük kız yaklaştıkça artıyordu. Mavi tavşan, küçük kızı gördükten sonra yere düşünce bileğindeki asi kızın hediye ettiği bileklik bir yere takılıp açılmıştı ve halen yerde duruyordu. Küçük kız mavi tavşana çok yakınlaşmıştı. Yerden asi kızın hediye ettiği bilekliği aldı ve mavi tavşana uzattı. Mavi tavşanın nefesi kesilmişti hareket edemiyordu. Küçük kız mavi tavşanın elini tutup avucunu açtı ve bilekliği koydu. Mavi tavşan dehşette kapılmıştı avucuna baktı. Kafasını kaldırıp tekrar küçük kıza bakmak istedi ancak kız kaybolmuştu. Mavi tavşan bilekliği tekrar taktı bileğine ve küvete girdi. Şok geçiriyordu. Uzun bir süre küvette kaldı. Daha sonra çıkıp kurulandı. Saçını kuruttu ve sevimli çocuğun yanına döndü.
Mavi tavşan bu olayı yaşarken asi kız ile kaldığı evde ise korkunç olay yaşanmak üzereydi.
Asi kız odasında uyuyordu. Kızıl ise salonda ışık kapalı halde televizyon izliyordu. Kızıl bir tıkırtı duydu. Asi kızın uyandığını sanmıştı. Kalkıp salonun kapısına doğru yöneldi. Kapıda kısa boylu çocukla karşılaştı. Çığlık atmaya başladı. Kısa çocuk hemen tek eliyle kızılın ağzını kapadı diğer koluyla da kızılı sarmış hareket etmesini engelliyordu. Kısa çocuk yanında bir arkadaşıyla girmişti eve. Mavi tavşandan intikam almak için onu korkutacaktı. Kısa çocuk kızılı tutarken arkadaşı ise hemen dış kapıyı kapamıştı. Birden panik yaşadılar. Saat çok geç olduğundan herkesin uyuduğunu sanıyorlardı.
Kızılın çığlık sesine uyanan asi kız apar topar kalkıp koridora fırladı. Kısa çocuğun arkadaşıyla göz göze geldi. Asi kız "bırak!" demesiyle kısa çocuğun arkadaşının belinden çıkardığı silahı sıkması bir oldu. İki el ateş etmişti. Asi kız koridora yığıldı. Kısa çocuk arkadaşına "Ne yaptın sen?" diye bağırmaya başladı ve kızılı yere atıp arkadaşını kolundan tuttu kapıyı açtı ve kaçmaya başladılar. Kızıl, asi kızı yerde kanlar içinde görünce şoka girmişti. Sadece sessizce "hayır" diyebiliyordu. Büyük bir korkuyla asi kıza doğru yavaşça yaklaşıyordu. Yanına gitti. Gözlerinden yaşlar damlıyordu. Asi kızın kafasını kucağına aldı.
"N’olur ölme... Ölemezsin..."
Asi kız konuşamıyordu. Kızıla baktı ve son kez gülümsedi.
Asi kız bayılmıştı. Çok kan kaybediyordu. Kızıl ’ölemezsin’ diye bağırıyordu. Sesleri duyan diğer komşular koşarak kapının önüne geldiler. Hemen ambulansı aradılar. Kızılın elleri asi kızın kanıyla bulanmıştı. Asi kızın saçını okşuyordu. "uyan" diye sesleniyordu. Çok geçmeden ambulans geldi ve asi kızı hastaneye kaldırdılar. Kızıl halen şoktaydı. Bütün doktorlara asi kızı kurtarmaları için yalvarıyordu. Asi kızı hemen ameliyata aldılar. O arada kızıl asi kızın ablasına haber verdi. Daha sonra mavi tavşanı aradı. Mavi tavşan küçük kızla yaşadığı olayın korkusundan uyuyamıyordu. Kızılın aradığını görünce içinde bir şeylerin parçalandığını hissetti. Hemen açtı telefonu ve kızılı anlamakta zorluk çekiyordu. Kızıl büyük bir şok geçirdiği için cümleleri zor kuruyordu ve ağlıyordu. Apar topar kalkıp üstünü giyindi. Sevimli çocukta mavi tavşan telefonda konuşurken uyanmıştı. Mavi tavşan sessizce ağlıyordu. Sevimli çocukta giyindi ve beraber asi kızın yanına gittiler.
Asi kızı vurduktan sonra kaçan kısa boylu çocuk ve arkadaşı bir parkta durmuşlardı. Arabanın içinde kavga ediyorlardı.
"Lan neden vurdun kızı. Geri zekâlı herif"
"Abi paniğe kapıldım. Birden karşımda görünce... Bilmeden oldu... İstemeden oldu..."
"Salak herif sadece korkutacağız demedim mi? N’olcak şimdi? Hem de yanlış kişiyi vurdun"
"Bilmeden oldu abi..."
"Ne yapacağız şimdi? Ulan dua et kız ölmesin. Yoksa ikimizde yanarız."
"Abi yeminle istemeden oldu."
"Tamam lan kes..."
Kısa çocuk biraz düşündükten sonra babasını aradı ve bulundukları parka çağırdı. Olup biten her şeyi anlattı. Babası kısa çocuğu dövmeye başladı ve küfür ediyordu. Bu arada mavi tavşan ve sevimli çocuk hastaneye gelmişlerdi. Mavi tavşan kızılı görür görmez sarıldı. İkisi de ağlıyordu. Kızıl olayı anlatıyordu birden durdu ve sevimli çocuğa bakıp "senin yüzünden" diye bağırdı. Mavi tavşanı ittirip sevimli çocuğa vurmaya başladı. Mavi tavşan yaşlı gözlerle kızılı sakinleştirmeye çalışıyordu. Tutup kendisine doğru çekti o arada sevimli çocuğa da gitmesi için kafasıyla işaret yapmıştı.
Sevimli çocuk üzgün bir şekilde gitmek zorunda kaldı. Kızıl hıçkırarak ağlamaya devam ederken asi kızın ablası geldi. Korku ve kahır içinde mavi tavşanı kenara ittirip kızıla sarıldı. Kızıla olayla ilgili sorular sormaya başladı. Ablasının kocası da doktorlardan bilgi almaya çalışıyordu. Mavi tavşan bir köşeye geçti ve sessizce ağlamaya devam ediyordu.
...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.