- 704 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Devasa Gösteriş Evi..!
Yürüyüşe devam …iyi geliyor gerçekten ..farkı fark etmeye başlayınca yüzümde güller açılmaya da başlıyor..çık evden sağa dön ..yürü yürü 50 metre kadar sağa dön devam et..başla yolu takip etmeye..nedense pekte bozmadığım bir yol güzergahım var..muhtarın kulübesinin hemen dibinden sahile çık..git git gittt…liman ..barınak yani..balıkçı tekneleri..öbek öbek ağlar..ağların üzerine kurulmuş ya da sereserpe yatmış kehribar ya da yeşil ya da sarı gözlerini kısıp ortama mırıl mırıl bakan pisiler…sakız gibi örtüleriyle balık restoranlarının masaları..bir kaç müşteri..masanın altında acıklı gözlerle onlara bakan sarman ,tekir, Beşiktaş ,kül rengi,siyah karışımı kedi ordusu..birileri bişiler versin diye gözlerini kırpmadan ısrarcı vaziyette masalara bakan mırnavlar…çok seviniyorum kedilere bişiler veren görünce..hatta geçenlerde yürürken kedilere kılçık filan atan müşteriye sevinçten öyle içten bir bağıra bağıra afiyet olsun dedim ki..nerdeyse beni de masalarına davet edeceklerdi..gelin buyurun oturun lütfen..biraz kalamar almaz mıydınız ?azcıkta nar ekşili çoban salatası?....fava lütfennn….almadım ..yürüyordum çünkü…neyse..devam ediyorum ..etrafımda daha önceden dost olduğum kulağında tag leri olan 4 5 tane mahallemizin iyi niyetli hav havları..ben yürüyorum onlar da paçamdan çekiştirip duruyorlar..iki durup seviyorum..ama mahalleyi de terk etmemeliler ..diğer mahalle köpekleri pek te anlayışlı değiller..arada ben kalıyorum çırpın dur sonra onları ayırcan diye..her mahallenin kedileri ve de köpekleriyle ayrı ayrı ilgilene ilgilene yürüyorum..zevkli bir şey bu ..yürüdükçe daha çok rahatlıyorum..beyin endorfin ..yani mutluluk hormonu salgılıyormuş..en azından bir süre çikolatadan uzak yaşıyorsun….evlere bakıyorum yandan yandan yürürken..bir arkadaşım çok eleştirdiğimi söylüyor her şeyi ..ama yapılmayacak gibi de değil..diyorum ki..bir insan veya neyse işte insanlar grubu ..neden bir evi bu kadar devasa yapar..?bahçe azcık önde ve de yanlarda acı acı bakınıyor üstündeki aşırı düzenli çimi ve çiçeğiyle ..diğer yerler bir beton yığını işte…süslü bir ev ..aşırı gösterişli ..her şeyi tam, şıkır şıkır..eksik arasan yok işte..bu da batıyor ..diyorum ki bu kadar perfection batıyor yaw..evin sağında solunda söveler ..cam tuğlalar, çıkıntılar ,girintiler..gözüm yoruluyor ihtişamdan ..için sıkılıyor büyüklüğünden ve bu evin başkalarına yaptığı haksızlıktan…perdeler açık bir de ..içerde net bir şekilde gördüğünüz en az 6 set mobilya takımı var..her şey çok açık görünüyor..saklamadan açıyor bağrını ..perdeler kat kat ..cicili bicili balkon takımı..kendi halinde sallanan bir ahşap hamak ..bir kerede üstünde bir kişiyi görmediğim hamak..keşke ağaçlara bağlanandan olsa ..neyse…ev bağırıyor işte..hiç özenmiyorum ..yazık diyorum yazık..bu insanlar mutsuz galiba..ne var ne yok dökmüşler ortaya…gösteriş yapmak günah değil miydi ki?kibir ya da ..ve olmayanın gözüne gözüne sokmak bir toplum ayıbı değil mi?ve bu arada bahçenin dışı yol…ve hayrettir ki tozdan çöpten kağıt ve ıvır zıvır çöpten geçilmiyor..bu da ilginç diyorum ..sen yap kendine bir düzen.. koy kendini çerçeve içine ..çek taş duvarlarını etrafına ..pişttt karışma bana de ..bide etrafınla hemen 10 cm etrafınla ilgilenme…çer çöp temizleme..kendi evin bahçen güzel ya..gerisini boşverrr…param var yaptım işte de..hımmm…bencillik bu canım…gösteriş hem de …sevmedim….içim sıkıldı bak şimdi…bu eve bakmayı yasakladım kendime ..şu prefabrik nasıl da şirin öyle…kolay gelsin ..diyorum evin önünü ,yolu süpüren yemenili hafif kilolu hanıma ..sağolun diyor..temizlemek gerekir.. buraları da bizim ..hepimizin diyor gülümseyerek..nerdeyse gidip hanımı kucaklayacağım işte..dolu dolu gülümsüyorum ben de kocaman yüreğine…eve dönmeliyim ..bir olayım daha oldu..barınakta konuştuğum balıkçıyla ilgili..bir ara yazacağım….kahve içmeli ….balkonda hem de etrafımda canım pisilerimle…
YORUMLAR
gökyüzünü seyredip kuşları dinleyerek...bundan büyük ihtişam ve keyif parada mı pulda mı...yoksa kendini bilen kulda mı...
ne güzel bir yazı yazmışsınız..aynı duyguları paylaşıyoruz sizinle..duyarlı yüreğinize sevgiler gönderiyorum Sevgili bilgeperi..bilgelik yüklü satırlar..Sağolun..bu akşam martılara sizin için bakacağım..ve dinleyeceğim..:))
hangi sahil bu...ben de sahil yürüyüşleri yaparım ve hemen hemen aynı şeyleri düşünürüm...ben yerdeki kedilere değil gökyüzüne martılara bakarım daha çok...kuşları çok severim...kuşların ve denizin sesinin ritimlerine bayılırım...aşırı süslü evler ve insanlar gördüğümde ruhlarının can çekiştiğini ve çığlık attığını duyarım...kendileri de duyar bu çığlığı ama ya evlerine ya da üstlerine başlarına para harcayıp susturmaya çalışırlar bu çığlığı...bastırdıkçada daha çok debelenir ruhları içten içe...kısır bir döngüden ibarettir hayatları sürer gider anlamsızca...tam da kahve saatim şu an...içmeli evet...gökyüzünü seyredip kuşları dinleyerek...bundan büyük ihtişam ve keyif parada mı pulda mı...yoksa kendini bilen kulda mı...
harika bir yazı benim içimden çıkmış gibi...kutlarım...