- 402 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat karmaşıktır,siyaset de.
Yazar V.E.Frankl, "Duyulmayan Anlam Çığlığı" adlı kitabında şu cümleye de yer verir:
-İndirgemecilik,günümüzün nihilizmidir.
Nihilizm ise hiççilik olarak adlandırılabilecek bir görüş/anlayıştır denebilir.Kökeni ise Çarlık Rusya’sına kadar gitmekte bildiğim kadarıyla.
Dolayısıyla yaşadığımız hayat ya da dünya çok karmaşık bir ilişkiler ağıdır.Bir cümleye ya da slogana indirgenemeyecek kadar "derin" ilişkiler/ilişkileri vardır.
Bunun en çarpıcı örneklerinden biri de "Tek yol devrim."sloganıdır...Sanki hayatta anlam bulmanın ya da ona anlam katmanın tek yolu varmışcasına...Tipik bir indirgemeci slogandır.
Siyaset de hayatın bir parçasıdır ama hayat siyasetten ibaret değildir hele hele bir partinin "propagandasından" ibaret hiç değildir.
Felsefe de vardır hayatta,şiir de,söz de,hikaye de,meslek de,etik de,ahlak da,inanç da...
Bu "şeyler" birbirini etkiler ve belirlerken,insan da kendini belirler.
Verdiği kararlar,yaptığı tercihler ya da seçimleriyle...
1 Kasımda yapılan genel seçimlere de "indirgemecilik" damgasını vurdu lakin bunun halkta hiç de karşılığı olmadığı/bulmadığı söylenebilir.
Son derece karmaşık ilişkiler ağı olan hayat üç kelimeye "indirgenirse" olacağı budur:
"Hırsızlar!"," Kaçak Saray!" ve "Diktatör!".
Hepsi başlı başına uzun,derin ve düşünmeye değer kavramlar iken siyaseti bunların içine "hapsetmek" bumerang etkisi yapmıştır/yapar da...
Bu indirgemeciliği günlük politikanın esası yapan anlayışlar da hep kaybetmeye mahkumdurlar denebilir.
Kimin karşısında mı?
Akil bir toplumun/anlayışın!
YORUMLAR
Her türlü, ...izm, ...ist, ...cılık, ...cular, vs... karşıyım.
Yani her türlü ayrımcılığa ve bölücülüğe.
Artık aklımızı başımıza alalım. Bir faydasını görmediğimiz akımların peşinden koşacağımıza bu vatan için elimizi taşın altına sokup, çok çalışalım ve geleceğimizi karartacak beyhude işlere bir son verelim.
Bir tutam hayat'a...
İşte bütün yazdıklarınızdan yola çıkarsak,şunu da rahatça ifade etmek gerekir.Bu olaylar toplumun hafızasında derin izler bıraktı ve tekrar tekrar aynı sonuçları yaşamamak için de 31 Mayıs 2013 gecesinde bir slogana dönüştü bence de.
-Dik dur eğilme,bu millet seninle...Bunun çok acı tecrübelerle ortaya çıktığına inanırım/inanmaktayım.Kaldı ki Ak Parti de değiştirilecek bir meşru hükümettir ama yolu da meşru olandır.Yoksa darbe yoluyla artık olma zamanı geçmiştir bu değişimin...
İşini iyi yapacak ve toplumu da anlayacaksınız!!!Başka yolu yok...
Ancak,
daha önce iki kez başardılar.
Birincisi Abdülhamit idi.
ikincisi Menderes.
Onlar da katildiler, diktatördüler, hırsızdılar.
Özal'a da aynı taktik uygulandı ama,
rahmetli, vakitsiz öldü de yarım kaldı operasyon.
Erdoğan'a da aynı yöntem uygulandı.
Ancak,
bir şeyi gözden kaçırdılar.
Bu milletin gözü açıldı artık.
Öyle kuru gürültüye pabuç bırakmıyor.
Sağ gösterip, ardından solla nakavt ediveriyor adamı böyle.
Bir tutam hayat tarafından 11/5/2015 3:33:01 PM zamanında düzenlenmiştir.