- 660 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Geometrik Felsefe
Geometrik Felsefe
Geometriyi ve fiziği içeren izahlar, felsefe boyutunda konuyu akla yaklaştırmaya yarar! Felsefe, tüm ilim ve bilim alanlarını potansiyelde kapsadığı için tek alanda tam yansımaz! Bilimin ya da ilimin tek alandaki açılımları, bütünü mutlak manada kapsayacak kadar gelişmemiş olabilir! Felsefe dahi, bilim ve ilim alanlarını tam kapsayacak kadar açılmamış olabilir ama potansiyel olarak bireyde izafi açılımları önemli!
Sual: Bunları bilmenin ne faydası var?
Cevap: Çok faydası var veya hiçbir faydası yok! Yani fayda da izafi!
Nokta, geometride boyutsuz! İki nokta, tek boyut! Üç nokta, iki boyut! Dört nokta, 3. Boyut!
Tek noktanın boyutsuz olduğu, iki noktanın da tek boyut olduğu ilk derslerde öğrenilir! Üç noktanın iki boyutlu olması ve dört noktanın 3. Boyutu, kuantum fizikteki tanecik, zerre, sicim teorisi ile düşünülebilir! Geometride iki noktanın oluşturduğu bir boyut, diğer boyuta uzanınca 2. Boyut, düzlem oluşuyor! Zaten geometri ancak 2. Boyutta tam anlaşılır! Küp, geometrik şekillerden olup kuantum fizikteki 3. Boyutu mutlak karşılamaz! Zaten iki boyutlu düzlemde küp, iç içe geçmiş çizim ile yükseklik hayali hatlar ile belirtilerek yapılmak zorundadır! Çünkü 2. Boyutta, 3. Boyut sadece hayal edilebilir! 3. Boyutta da 2. Boyut hayal edilir!
Kuantum alanda düşünelim! Bir nokta, zerre, sicim, evrenin kendisi gibi! Yani 3. Boyuttaki izafiyet, burada geçersiz! Bir nokta, evreni; evren de bir noktayı ifade eder! Evrenin tamamı bilinmedikçe bir nokta da mutlak manada bilinmez!
Bir noktanın 3. Boyutta algılanması için titreşmesi gerekir! Bu titreşim ile diğer noktalar, esasa dair oluşur! Maddeyi oluşturan harekettir! Hareket ile noktaya izafi olarak mekan ve zaman da oluşur! Yani zamandan ve mekandan bağımsız olan nokta, zerre, sicim, ancak 3. Boyutta, titreştiğinde algılanabilir! Sicim, zerre ya da noktanın titreşen hali olarak da düşünülebilir! Ayna misali, bunu akla yaklaştırmak için kullanılabilir! Aynaya bakılmadığında aynada görüntü olmaz! Bakıldığında oluşan görüntü de asıl olmaz! Bakana izafi bir görüntü var sayılır!
Bir nokta, görünür ya da algılanır olmak için titreştiğinde, kendini aynadaki gibi çoğaltmış olarak düşünülür! Bu çoğalma aslında mutlak manada çoğalma değil! O, çoğalmaz ve azalmaz; büyümez ve küçülmez! Titreşince algılanır!
Bir nokta, titreştiğinde bilinen 1. 2. 3. Boyutlarda algılanır!
Kuantum alanda bir noktanın titreşiminden boyutların açığa çıkışını düşünelim! Tek noktanın bir boyuttaki hareketi, 1. Boyutu; buna iki noktanın tek boyutlu denilebilir! Bunun diğer 2. Ve 3. hareketi, 3. Boyutu açığa çıkarıyor! Konuyu daha kolay anlamak için tek noktanın aynadaki yansımalarını da farazi kabul edelim, var sayalım! Bir nokta yansımasıyla yani iki nokta ile bir boyut kazandı! Bu ikili diğer boyuta uzanınca da 2. Boyutu kazandı! Bu da diğer boyuta uzanınca 3. Boyutu kazanır!
Bilyeleri nokta kabul edip düşünelim! Bir bilye, yanına bir bilye daha eklenince boyut kazanıyor, 3. Bilye 2. Boyutu yani üçgen şeklini veriyor, üçgen, 4. Bilye ile üçgen piramit oluşur! Diğer piramit şekilleri veya koni, küre veya küp şekillerinin oluşumu da buna benzer! Asgari düzeyde anlamak için 4 nokta üzerinden düşündüm!
Kuantum alanda bir tane, nokta, diğeriyle birlikte 1. Boyutta, yan yana gibi; 2. Boyutta, üçüncü nokta bu hizayı bozar ve teorik bir üçgen oluşur! Yan yana iki bilye, birbirini 3. Boyutun kütle çekiminden dolayı çeker, eklenecek 3. Bilyenin de çekimi olur bu yüzden yön tamamen izafidir, bir kavis oluşur! Ortadakine izafi olur yandaki bilyelerin konumu! Ortadaki, her iki yandakinin çekiminden de etkilenmez! Ortadakine eklenenler de birbirini çekeceği için kavis oluşur, bu kavis de 2. Boyutta bir üçgen düzlem oluşumu demektir! 4. Bilye hepsinin çekimiyle etkileşir ve üçgen piramit olan kapalı var sayılan bir şekil oluşur bu da 3. Boyuttaki yansımadır! Bunu daha ileri götürmek mümkün, sonsuz yansımaların çıkış noktalarına bakmak için bu bilye örneği umarım işe yaradı!
Nokta üzerinden düşünerek “Tahterevalli” örneği verilebilir! 3 noktadan düşünelim; ortadaki nokta, iki uçtaki noktalardan etkilenmez! Orta denge noktasında kalan için etkilenmek yok! Tahterevallideki noktaları çoğaltınca ne olur! İki uçtaki noktalarda yoğunluğa göreceli bir yükselme-alçalma söz konusu! Uçlarda biriken ağır basar ve denge o yönde bozulur! Dengenin bozulduğu yöne doğru diğer noktalar sürüklenir! Bu durumda azalan yönde durmak da imkansızlaşır; dengede, ortada durmak da imkansızlaşır! Tahterevalli devam etmez! Yoğunlaşan yönde, ilk oluşumun benzeri yeni oluşumlar, yeni dengeler kendiliğinden oluşur! Bu 3. Boyutun kaçınılmaz gerçeğidir! “Piramit” yazımda bahsettiğim gibi piramidin uç noktasına izafi oluşan taban, uca doğru daralmak ve uçta teke inmek zorunda kalır! Piramit şeklindeki yapı, tahterevallinin bir yönde dengesinin bozulmasından çıkar! Tahterevallinin yoğunlaşan kısmında piramit oluşur! Piramidin hiyerarşik yapısını bilirsiniz! Tahterevalli dengesi için ortanın yoğun olması gerekli! Yoksa bir yönde piramit oluşur! Piramitte de hiyerarşi oluşur! Tahterevallide ortada merkezde tutunabilenler teorik olarak etkilenmez ama ortada tahterevalli de kalmayınca piramitte yer kapmaca başlar!
Sual: Piramidin neresinde kalınabilir?
Cevap: Piramidin uç noktası hariç diğer tüm noktalar, uç noktaya izafidir! Faydacı düşünülünce, piramidin de üst noktası önem kazanır! Tahterevalliyi bozan etki, piramidi doğurunca piramitte de uç noktaya hücum olur! Uç nokta tek olduğundan bu yapıdaki hiyerarşinin bir parçası olmak kaçınılmaz!
Klasik piramit hiyerarşisinde yer almamak mümkün mü?
3. Boyutta dengede kalabilen, zaten kendi izafi alanında piramidin üst noktasındadır! Tahterevalli bozulduğunda ortada, dengede kalmayı başaran, kendi yapısını başka yapıya taş etmedikçe kendi yapısında orjin kalabilir! Bu da baştaki “Nokta” gibidir! Tektir! Bunun bilincinde olan tahterevalli veya piramit yapısında kendine yer aramaz! Varlığını bizatihi kendisi tayin ettiğinde evren, bir nokta; nokta da bir evren olabilir!
Son tahlilde; baştaki Sual: Bunları bilmenin ne faydası var?
Cevap: Çok faydası var veya hiçbir faydası yok! Yani fayda da izafi!
Bu da işin felsefesi! Bir şey, “Böyle” değil ise “Öyle” de değildir!
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.