- 1770 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
Uyumak istiyorum
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gözüne uyku girmiyordu son gecelerde. İşi gücü onu düşünmekle ve aramakla meşguldü. Birden bire kaybolmuştu ortadan. Çoğu zaman sinir oluyor, onu öldürmek geçiyordu içinden.
Şimdi ise onun yokluğundan gizli bir ızdırap duyuyordu.
Şu insanoğlunu anlamak çok zordu. Rahmetli nenesi tam bir bilgeydi. Gerçi okuma- yazması yoktu ama her şeyi bilirdi. Özellikle de diplomasi alanında uzmandı. Köye ne zaman bir devlet görevlisi gelse, ninesi hemen ortaya çıkardı. Bir seferinde İlçenin Kaymakamı gelmişti. Nenesi onu kimseye yar etmemiş, zorla kolundan tutarak, fakirhanesine getirmiş; sofrasında önüne yığdığı envai çeşit yiyeceklerle donatmıştı. Kaymakam zor kurtulmuştu elinden. Kaçarken arkasına bile bakmamıştı.Nenesinin devletle işi olmamasına rağmen, sırf adından söz edilsin diye yapıyordu. Onun yanında genlerine işlemişti misafirperverlik.
Evinde ne varsa misafirlerine ikram ettiği halde, sevmediği biri olduğunda dünyanın en cimri insanı oluverirdi. Yıllarca küs olduğu insanlar bile vardı etrafında. Onları gördüğünde yolunu değiştirir, laf söyleyecek olduklarında da dünyanın en çirkef kadını haline gelirdi. Hatta bir defasında şahit olmuştu böyle bir olaya. Küs olduğu kadın ona sataşınca, tepesine çullanmış, yolduğu saçlar elinde kalmıştı. Kadını iyiden iyiye dövdükten sonra rahatlamış bir şekilde yürüyüp gitmişti yanından. Ninesi de bazı erkekler gibi böyle atıyor olmalıydı stresini.
Ninesiyle en iyi anlaşan insanlardan biri olarak şaşırıyordu aslında. Onunla sohbet etmek çok hoşuna gittiğindendi belki de bu anlaşma. “Su uyur, düşman uyumaz kızım “ derdi nenesi. “ Düşmanına hiçbir zaman arkanı dönme, hep yüzün ona dönük olsun. “ derdi. O yaşlarda ne demek istediğini , o kadar düşünmesine rağmen bulamamıştı. Şimdi ise tecrübeleriyle öğrenmişti. Ha bir de, “ Düşmanın küçüğü, büyüğü olmaz “ demişti. Bu “Düşman” objesi kafasında yıllarca onunla birlikte yaşamıştı . Peki nasıl anlayacaktı pek sık kullanmadığı dost kelimesinden olan insanları. Herhangi bir test yöntemi var mıydı? Onun cevabını da vermişti nenesi.
“Bir insanın sana dost mu? Yoksa düşman mı olduğunu anlamak için onun menfaatine olan bir olay ortaya çıkar kızım” demişti. Onun sözleri üzerine arkadaşı üzerinde test etmişti bu durumu. Hiç çalışmadığı kadar çok çalışmıştı Türkçe dersine. Yakın arkadaşından daha fazla not alınca, arkadaşı ona küsmüştü. Kıskançlıkla, düşmanlık arasında gizli bir bağ vardı. Anlayamadığı bir konu daha vardı. Bazen, insanlar sevmedikleri, anlaşamadıkları insanlarla çok iyi anlaşabiliyorlardı. Onun nedenini de açıklamıştı ninesi. “ Benim düşmanımın düşmanı dostumdur “ demişti. Pekala, insan düşmanına nasıl güvenebilirdi. Bu durum ninesinin ona söyledikleriyle tezat oluşturmaz mıydı? Nenesi ne demişti? “Menfaatine dokunacak bir olay çıkart” Nenesi gerçekten de tam bir bilgeydi.
En büyük hatası gaflete düşüp, düşmanını affetmesiydi. Yine saklanmıştı bir yerlere. Ama onu eninde sonunda bulacaktı.
Üç gece sonra…
Nöbette hazır bekliyordu. Taktik değiştirmişti. Uyur numarası en iyi taktikti. Kanepeye uzandı. Yanına silahını aldı. İçinden yükselen bir ses, sonunun bu gece olduğunu fısıldıyordu. Odanın ışığını loş bir hale getirdi ve uyuyor gibi sık sık nefes almaya, hatta horlama taklidini çıkarmaya başladı. Bir ara kendisi bile inandı, gülmemek için zor tuttu kendini. Soluklarını duymaya başlamıştı. Tam ense hizasında olduğunu hissediyordu.
“ Vızzzz. Vızzzzzzz.”
İşte en sonunda yine ortaya çıkmıştı. Bütün öfkesiyle silahını eline aldı. Kovalamaca başlamıştı. Hopluyor, zıplıyor, peşinden koşuyordu. Şlap, şlap….
Sonunda düşmana galip gelmişti gelmesine de… Yerdeki ölüsüne baktı.
“En sonunda geberdin… Geberdin de Bir televizyonla aile yadigarı avizeye mal oldun. Olsun. Sen geberdin ya! Hiç önemli değil…
Gönül rahatlığıyla yatağa uzandı. Tam uyumak üzereyken; “Vızzzzzz, vızzzzz” sesiyle gözlerini açtı. Uyumak ona haramdı zira.
28.10.2015
Nermin KAÇAR
YORUMLAR
Nermin Kaçar
En nefret ettiğim hayvanların başındadır kendisi.
Soksa bile sadece bir tanesi
İnsana zehir etmeye yeter günü....
Özellikle yazın çantamda onların üzerinize konmaması için yapılan spreylerden ile ki taşıyorum. Zira
ısırdıklarında, kaşıya kaşıya kanatmadan rahatlayamıyorum...
Sivri sineklere ölüm!!!!!!
:)
Nermin Kaçar
Merhaba Nermin, nenenin de dediği gibi düşmanını asla küçümsemeyeceksin
Heli ki bu düşman görünmez bir sinekse, hiç küçümseme, nelere mal olduğunu gördün. En kötüsü de huzur içinde bir uykuya hadret olursin.
Tebrikler, sinekle savaş güzeldi :-)
Sevgimle
Nermin Kaçar
İlahi Nermin...
Benimde sık uyguladığım bir üsluptur bu. Ama seninki bambaşka olmuş.
Hele nenenin nasihatlarıyla başlayınca sonunda büyük bir harp çıkacak demiştim.
Gerçi harp çıktı ama böyle harpler böyle zaferler dostlar başına,,,
Selamlarımla çan kardeşim.