- 482 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖNEMLİ OLAN KURAN AHLAKINI YAŞAYABİLMEK !
İslam dini baştan aşağı edepdir..
Her insan yaşadığı çeşitli olaylarla imtihan olmaktadır.. önemli olan olaylar bizim istediğimiz yönde gelişince Kuran ahlakını göstermek değil.. bize göre olumsuz görülen durumlarda da Kuran ahlakını gösterebilmek..
Nasıl ki, namaz kılmak, oruç tutmak… farz emirlerden ise.. Cenab-ı ALLAHın hoşnut olacağı pek çok davanış da Kuranı Kerimde bizlere bildirilmiştir.
Ben namazı kılayım, orucu tutayım ama, edebi gözetmeyeyim diyemez bir insan.
O bana kötü davrandı, hak etti ben de aynısı ile karşılık vereyim gibi bir davranış mümine yakışmaz.. Asıl olan benim Peygamberim bu durumda aynısını yapar mıydı? Bunu düşünerek adım atabilmek..
Bu dünyada haklı ya da haksız olmanın hiçbir önemi yoktur.. Yarın hesap tek başına ve çetindir.
Allahın sınırlarında yaşamak kolaydır.. öfkeli olmazsınız.. her olayı Allahın yarattığını bilirseniz, sabredersiniz..
İnsanız tabii ki, inciniriz ama aynısı ile karşılık vermeyiz..
Aynısı ile karşılık verecek olursak.. cennet ve cehennem ehli arasındaki fark nasıl olacak?
ALlahdan tam manası ile korkmayan insan.. hesap vereceğini unuttuğu için, her taşkınlığı yapabilir..
Ama Allah’dan korkan insan hesap vereceği bilinci ile yaşadığı için.. kaderin konforunu yaşar..
Allah’a teslim olur.. Allah’a havale eder.
Allah bize iki büyük nimeti sunmuş.. Kuranı Kerim ve Resulullah (as)’ın sünnetleri.
Mümünler Kuran ve sünneti kendilerine rehber edinip yaşamlarını ALLAHın hoşnutluğunu kazanmak için devam ettirirler..
Rabbimiz yalnızca Kendisi’ne adanarak ihlasla yapılan sürekli ve salih davranışlardan razı olacağını Kuranda bildirmiştir;
“Allah, hidayet bulanlara hidayeti artırır. Sürekli olan salih davranışlar, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlı, varılacak sonuç bakımından da daha hayırlıdır.” (Meryem Suresi, 76)
İman şuuru ile davranan bir müminin tek hedefi ALLAhı razı etmektir..
Bu anlamda Yalnız Onun için çaba gösterir.. kulların ne düşündüğünün hiç önemi olmaz..
Tüm yaşananlar sadece birer görüntüden ibarettir..
Kuran ahlakını yaşamaya karar veren bir insanın tam teslimiyetle ALLAH’a yönelmesi ve her gün ahlakını güzelleştirmek için çaba göstermesi gerekir..
Böylelikle kişinin davranışlarında önemli değişiklikler meydana gelir..
Allahın terbiyesi altına giren bir insan asla dünyaya aldanıp, Kuran çizgisinden ayrılmaz.. çünkü iman derinleştikçe ahlak da güzelleşir.
Bundan böyle özünde sevgi olan Allah korkusu sayesinde hesap gününde hesabını veremeyeceği hiçbir şeyi yapmamaya azmeder.. Çünkü bu insan, Allah’ın her an kendisini gördüğü bilinci ile yaşayıp yarın tek başına hesap vereceğine dair kesin bir inanca sahip olur.
İnsanların gerçek anlamda iki dünyada da mutlu olmaları ALLAHın istediği Kuran ahlakını yaşamakla olur..
Müslümanın görevi ALlahın istediği gibi ibadetleri yerine getirip, Kuran ahlakını yaşamaktır..
Sadece ibadetleri yapayım, ama ahlaktan yoksun olayım diyemez..
Bu durumda yapılan ibadetlerdeki samimiyet (sizlik )sorgulanmalıdır.
Allaha samimi kalp ile itaat eden Onun istediği ahlakı da yaşayarak gösterir..
İman bunu gerektirir..
Samimi mümin’in bu dünyadaki en büyük korkusu; Allah’ın sevgi ve rahmetini yitirme korkusudur..
Korkusu olmayanın kendisini düzeltmek için bir nedeni olmaz..
Gülümce 17-07- 2015 (ilk yayın )
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.