- 467 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Terörist Eylemler
Terör olaylarının en yıpratıcı sonuçlarından bir tanesi de kişiye kendisini aciz hissettiren o tarif edilemez özgüven aşınmasıdır. Kurban verilen canlar, meydana gelen ekonomik kayıplar ile birlikte insan psikolojisini bozguna uğratan o kahredici hissiyat... Belki de terör eylemlerine başvurmanın psikolojik alt sebeplerinden bir tanesi de budur. Özellikle yöneticilerin kendilerini zayıf ve çaresiz hissetmelerini sağlamak, moral değerlerini olabildiğince aşağı çekmek ve sonuç itibariyle verilen manevi tahribatla birlikte kendileri lehine bir üstünlük algısı oluşturmaktır. Yani terör eylemini gerçekleştirenler, yöneticilerin sorumluluğu altında olan alan üzerinde yeterince hakim olmadıklarını bağıra bağıra ilan etmek istemektedirler. Bu yönüyle terör olayları, başta yöneticilerin olmak üzere o topraklar üzerinde yaşayan her bir ferdin onuruna bir darbe vurma amacını içermektedir.
Ülkeler sahip olduğu toprakları çeşitli kanun ve uygulamalarla güvence altına alırlar. Nerede bina yapılacağı, nerede park yapılacağı, nerede yol yapılacağı belli kurallar dahilinde tespit edilir. Çöplerin dahi bir tertip ve düzen içerisinde toplanması için bir takım kurallar koyarlar. Gerekli izinler alınmadığı takdirde toprağa bir kazma dahi vurulması söz konusu olamaz. Bir egemenlik anlayışı çerçevesinde belli düzenlemeler yapılmış ve bu düzenin ihlal edilmesi çeşitli müeyyidelere bağlanmıştır. Ülke üzerinde kurulan sistem, ancak yöneticilerin etkin çabasıyla varlığını sürdürebilir. Sistemin korunamaması yöneticilerin zaafı olarak değerlendirilmesi söz konusu olabileceğinden, bunun devlet mantığı geleneğinde hazmedilmesi mümkün değildir.
Asgari düzeydeki düzenlemelerle sisteme oturtulan bir ülke, ilk aşamada kimden geldiği bilinmeyen bir saldırı ile karşı karşıya kaldığında en başta yöneticiler, kendilerine emanet edilen egemenlik alanının zarar görmüş olması sebebiyle ağır psikolojik bir sarsıntıyla karşı karşıya kalır. Devlet gücü karşısında bir değere sahip olmayan küçük bir organizma, kendinden çok büyük bir işe kalkışmış ve devasa bir gücün egemenliği altındaki güvenlik alanını ihlal etmiştir. İşte burada verilen kayıpların acısı bir yana, devletin hakimiyet alanı içerisinde kendisi aleyhinde kullanılabilecek bir boşluk bırakmış olmasının verdiği suçluluk psikolojisi, manevi bir erozyon için yeterli bir sebeptir.
Bütün bu sebeplerle terör olaylarının, en başta yöneticilerin olmak üzere her bir insanın ruh dünyasına yapılan sistemli bir saldırı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu yönüyle bakıldığında sonuç ne kadar korkunç görünürse görünsün moral değerlerinin yüksek olması, terörle mücadele konusunda daha etkili önlemler almak adına son derece önemlidir. Moral gücünün yitirilmesi sebebiyle ortaya çıkan çaresizlik duygusu, çoğu kez insanı kendisi dışında bir sorumlu bulma arayışına iter ki bu da karşılıklı suçlamalarla yeni bir güvensizlik ortamının ortaya çıkmasına sebep olur. Böylesi bir durumda ise terör, eyleminden maksimum düzeyde verim almış olacaktır. Zira saldırıya maruz kalan bireyler de rüzgar olma görevini yüklenerek terörün yaratmak istediği kaos dalgasını biraz daha büyütmüş olacaktır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.