- 734 Okunma
- 7 Yorum
- 1 Beğeni
Y A S E M İ N - 3.BÖLÜM
Oldukça şaşkındı genç adam, onu tekrar göreceği içine doğmuştu, ama bu kadar kısa sürede ve Karaca Ahmet Mezarlığının içinde ona rastlayabileceğine hiç ihtimal vermemişti doğrusu. Üstelik buraya her kim için gelmişse yine ne tesadüftür ki kendi ailesinin mezarının tam karşısında kanlı canlı durmaktaydı.
“Bu kadar büyük bir tesadüf olabilir mi Allah’ım” diye iç geçirirken, sırtı ona dönmüş burnunu çekerek ağlayan genç kızın haline bakıp üzülsün mü? Onu bulduğu için sevinsin mi bilememişti doğrusu. Genç kızın getirdiği papatyaları dua ettiği mezarın üzerine bir battaniye gibi yaymış olduğunu görünce çok duygulandı.
Cebinden mendili çıkartıp, usulca kısa yaklaştı. İşte o anda onun yasemin kokan parfümünü daha keskin bir şekilde almıştı. Yumuşak bir ses tonuyla konuştu.
“Başınız sağ olsun…”
Genç kız duyduğu sesle arkasını döner dönmez, Mertle göz göze geldi.
“ Çok yakınınız biri sanırım.”
İri yeşil gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı. Öyle bir hüzünle baktı ki Mert’in yüzüne, genç adamın içi eridi adeta. Hemen elindeki mendili uzattı.
“Lütfen alın!”
Genç kız yanaklarından akan yaşları elinin tersiyle silerken, uzatılan mendili itirazsız aldı ve doğruca burnuna götürüp sildi.
“Evet, çok yakın… “diye fısıldadı. “Annem o benim…. Bugün gidişinin ilk yıl dönümü” ardından yeniden gözlerini Mert’e çevirdi.
“Gerçekten tam zamanında verdiniz mendili. ”
Dudaklarında belli belirsiz bir gülümsemeyle, teşekkür etti.
Genç kızın gözü Mert’in elinde tuttuğu papatya demetine takılınca yeniden hüzünlenmişti.
“Peki” dedi, “sizin kiminiz var burada? ”
Mert onunla kolayca konuşmayı başlatabilmiş olmanın ferahlığı ile derin bir nefes aldıktan sonra yolun karşı tarafında, ortasında siyah mermerden kocaman bir kalp bulunan mezarı eliyle işaret ederek;
“Benim sevdiklerim de orada yatıyor” dedi, “ yani annem ve babam.”
Genç kız şimdi daha bir hüzünlenmişti.
“Ya! Öyle mi? Başınız sağ olsun” dedi. “Sizin acınız da büyükmüş! “
Bu sırada genç kız, burnu ile gözyaşları senkronize bir şekilde akmaya devam ederken, kendisine verilen mendili hakkıyla evire çevire kullanıyordu. Mert yüzünde muzip bir ifade;
“Sanırı" dedi "ben de size ait bir şey var”
“Bana ait bir şey mi? Nasıl yani?
Ekoseli kasketi genç kıza uzattı.
“İşte bu! Sizin değil mi?”
Genç kız çok şaşırmıştı. Adeta gözlerinin içi parlayarak;
“Evet!!! Bu benim kasketim. “dedi, “Hem de en sevdiğim! Vapurda düşürmüştüm.” Uzanıp kasketi genç adamın elinden aldı.
“Ani bir kargaşa yaşanmıştı bindiğim vapurda…. İnsanlar itişirken, başımdan düşmüş, fark ettiğimde de o kalabalığa tekrar girmeyi göze alamamıştım…. Peki siz!!!
Mert soruyu anlamıştı, hemen cevapladı.
“Evet… Ben de o vapurdaydım. Hatta daha vapura binmeden önce, o bere daha başınızda iken görmüştüm sizi. Kasketi yerde gördüğümde aldım, çünkü kime ait olduğunu biliyordum. Ancak çoktan ortadan kaybolmuştunuz. Nasıl bir tesadüftür ki burada yeniden karşıma çıktınız! "
Her ikisi de çok şaşkındı ancak bu rastlantılar aralarında bir sıcaklık oluşmasına sebep olmuştu. Genç adam hemen elini uzatıp kendini tanıttı.
“Bu kadar tesadüf boşa gitmesin bari tanışalım” dedi. “ Benim adım Mert, avukatım.”
Genç kız kendisine uzanan bu dostane eli sıkıca tuttuğunda şaşkınlığı bir kat daha artmıştı.
“Ben de Yasemin” dedi. gülümseyerek “Stajyer avukatım…”
“Yasemin!!!! “
Bu isim Mert’in daha şimdiden beynine kazılmıştı. Kendisine ikinci kez verilen bu fırsatı artık asla kaçıramazdı.
“Ya! Demek adınız Yasemin ” dedi, “Meslektaşmışız üstelik. Bu soğuk günün sıcak tesadüflerini bir yerde yine sıcak bir şeyler içerek değerlendirmeye ne dersiniz?”
Genç kız hiç tereddüt etmeden yanıtladı.
“Evet derim... Tesadüfler birden fazla olduğuna göre, oturup konuşmakta yarar var diye düşünüyorum”
Muzipçe bir gözünü kırparak ekledi. “Bakalım, daha ne kadar attırabiliriz bu tesadüfleri!”
“Evet!!!.. Aynı fikirdeyim.”
“Ama önce sizin şu papatyaları sahiplerine verelim Mert Bey. Ne dersiniz?”
“ Ah Tabi… Çok memnun olurum…”
“Demek siz de papatya seviyorsunuz.”
“Annem!.. Annem çok severdi... Papatyalar onun için.... Sizin anneniz de öyleydi herhalde? ”
“Yok! Benim annem yasemin çiçeklerini çok severdi. Bana da o yüzden bu ismi takmış.
Mert yüzünde yine kocaman bir gülümseme sordu.
“Parfümünüz de Yasemin, yanılmıyorum değil mi?”
“ Evet!!! Bu kokuya bakıyorum aşinasınız!”
“Nasıl olmam! Yaz boyunca bu kokuyu içime çekerek uyurum…”
“Hıh!!!!! “
Mert bu kez kendini tutamayıp bir kahkaha attı.
“Hadi önce dualarımızı bitirelim…. Öyle bir his var ki içimde daha çok şey paylaşacağız biz sizinle.
Az sonra ikisi birlikte Mert’in ailesinin mezarının başındaydı Tıpkı Yasemin’in yaptığı gibi papatyaların demetini açıp tüm mezarın üzerine yaydılar bir güzelce. Ellerini açarak duaya durduklarında, Mert bir yandan genç kızı süzerken, içinden de anne ve babasına sesleniyordu.
“İşte müstakbel gelininiz!.. Ha!! Dünürünüz de tam karşınızda yatıyor, ona göre! Biz gittikten sonra siz de tanışmayı unutmayın sakın.”***
BİTTİ!!!
YORUMLAR
Billur bir yürekten süzülen sımsıcak bir öykü
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Saygı ve selamlarımla...
Billur T. Phelps
Çok teşekkür ederim,
İçten yorumunuza... sizi yeniden burada görmekten mutlu oldum ayrıca.
Sevgiler,
Aşk hikayelerinden çok hoşlanmadığımı,
bu konuda yazılmış ve dikkatimi çekmeyi başaran tüm güzel çalışmalara yaptığım yorumların ilk cümlesine ifade etmişimdir istisnasız.
Ancak,
nedendir bilinmez, bu hikayedeki sıcaklık bir başka sarıp sarmaladı benliğimi gerçekten.
Samimi ve sade anlatımı etkiledi sanırım bizleri.
Güzeldi.
Billur T. Phelps
Ben de bu çok samimi yorumunuz için
teşekkürlerimi bırakıyorum.
Sevgiler,
Billur T. Phelps
Teşekkür ederim...
Gerçek hayatta neler olmuyor ki?
Ama mutlu son daha iyi oldu sanki :)))
Billur T. Phelps
Ziyaretinize ve yorumunuza teşekkürler,
:)
hımm iyi bir hikaye, gerçek hayatta yeri olmayan...pollyanna vs türevinden...oysa bence biraz daha karmaşa ,heyecan ,beklenti ve okuyucunun birden fazla şıkkı hayal etmesi daha yakışırdı bu öyküye...
teşekkür eder, saygılar sunarım...
:)
Billur T. Phelps
Bu kez böyle olsun...
Daha heyecanlı ve sürpriz sonlu hikayelerim de var..
Vaktiniz olduğunda bir göz atarsınız kişisel sayfama..
Sevgiler,
Billur T. Phelps
Resmen "Oku beni... oku beni!!!" diye baskı yapmış gibi olmuşum
:)))))
Billur T. Phelps
Sağol sevgili Kemal,
İnşallah, diyorum..
Zira içten gelmedikçe yazmak mümkün olmuyor bilirsin.
Sevgiler,
güzel yürekli gülprensesim..sizi çok seviyorum..çünkü sevenler kavuşuyor öykülerinizde......sagolunuz..gönlünüz dört mevsim ısparta gülü açsın .sevgim ve duamdasın
-IspartaGülü- tarafından 10/4/2015 8:10:30 AM zamanında düzenlenmiştir.
Billur T. Phelps
Ne güzel iltifatlar,
Çok çok teşekkür ederim.
Mutsuzluk şu hayatta ziyadesiyle var. Bari hikayelerde mutlu son olsun.
Ara sıra değişiklik yapsam da, ben de mutlu sonlardan yanayım.
Sevgiler,