- 494 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
"4+4+4" bir günah keçisi midir?
Son günlerde,ortaya çıkan "seçim vaadleri" arasında,halk arasında,"4+4+4" olarak bilinen 6287 sayılı 11 Nisan 2012 tarihli eğitimle ilgili yasanın iptali de dillendirilmektedir.
Herhangi bir siyasi parti ya da görüşün düşüncesini ortaya koyma hakkını peşinen kabul ederek,gerçeğin bir resmini "tekrar" çekmede yarar hatta gereklilik vardır.
Ülkemiz eğitimiyle ilgili önemli yasalar hep "darbe sonları" dönemlere rastlamış,ilk kez 2002’den sonra oluşan parlamentoda konuşulma fırsatı yakalanmıştır.
Ancak ne yazık ki bu durumun yeterince yapıldığı söylenemez.
Daha detaylı tartışmalar yapılmalı ve öğrencilerin yönlendirilmelerinin soyut düşünme yaşı başlangıcı olan 10-11 yaşlarında gerçekleştirilmesi hem düşüncede hem de pratikte hayata geçirilmeliydi.
Bu bağlamda,4 yıllık ilkokuldan sonra,sadece imam-hatip ortaokulları açılmasıyla yetinilmemeli,kız meslek ve endüstri meslek liselerinin de ortaokul kısımlarının hayata geçirilmesi sağlanmalıydı.Kaldı ki yasanın 9.maddesinde farklı programlı ortaokullara yer verilmekte ancak etrafımızda buna "örnek" uygulama bulunmamaktadır.
Sorun bu yasanın çıkması değil,öğrencileri hala "kesintisiz eğitim "olarak adlandırılan bir cendereye sokmayı vaad ederek,onların yeteneklerinin köreltilmesindedir ya da bunun farkına bile varılmamasındadır.
13-14 yaşlarında yapılan mesleki yönlendirme ve yöneltme çok geçtir çok!
4+4+4 esas olarak biçime dair bir düzenlemedir ama eğitim sistemimizin sorunları ise daha çok "yapısal" niteliktedir.
Bunları da açmak,tartışmak gerekir.
Zaman zaman "4+4+4 "eğitim sistemiyle ilgili "dini referanslıdır" biçimdeki eleştiriler olsa olsa cehalet örneği olabilir.
Laik bir devletin, vatandaşların taleplerine kulak tıkaması kabul edilemez bir haldir.Ayrıca eğitim tarihimizde "4+4+4" le ilgili geçmişten gelen alışkanlık ve uygulamalar da yok değildir.Lakin bu uygulama,daha çok "modern" eğitim kurumlarıyla ilgilidir,"medrese" geleneğiyle ilgili değil.
Selçuklularda 1067’de ilk medrese açılmış iken,Anadolu Beyliklerinde bu tarih 1157’ye denk gelmekte;Osmanlı da ise ilk medrese 1330’ larda İznik’te açılmaktaydı.
Modern eğitimin ilk başlangıcı kabul edilen "Sıbyan Mektepleri" ise 1824 yılında hayata geçiyordu.
Bu okullara 4/5 yaşları ile 10 yaş arasındaki kız-erkek çocukları kabul edilmekteydi.
Ve okula başlama gün/yaşı aileleri için de mutluluk kaynağıydı.
İşte burada "Amin Alayları "karşımıza çıkmakta;bu başlangıç törenleri için de en uygun zamanın dört yaş,dört ay ve dört günlük dönem olduğu kabul edilmekteydi.
Kısaca kesintisiz eğitim,tarihi olarak ömrünü doldurmuştur,geri dönmek değil,esas olan öğrencilere yeteneklerini geliştirici farklı model ve okulları seçenek olarak sunmaktır.
Ki toplum çeşitleniyor;farklı siyasi görüşler de ortaya çıkıyor.
O zaman okulun da/okulların da bu çoğulculaşan yapıya uygun hale getirilmesi,öğrencilerin seçme hakkının da öne çıkarılması ve bunun savunulması gerekir.
Demokrat olmanın gereği de budur,çoğulculaşan topluma uygunluğun gereği de budur.
Yoksa,"4+4+4" ü bir günah keçisi gibi algılayıp,kayadan atmaya kalkmanın kendimizi kandırmaktan başka bir inandırıcılığı yoktur/olamaz da!
YORUMLAR
Önemli bir konu.
Yazıyı ve yapılan yorumları dikkatlice okuduğunuzda,
olayın, gerçekten sıhhatli bir temele oturmadığını fark edebiliyorsunuz.
Kesintisiz eğitimin de sakıncaları ve iyi yönleri mevcut, 4+4+4 diye adlandırdığımız sistemin de.
Sadece İmam Hatip Okullarının devre dışı kalması için getirilen bir sistem,
toplumumuza nasıl fayda sağlayabilir, nasıl kabul görebilir ki?
Ya da,
çok erken yaşlarda okullara yönlendirilen çocukların başarılı olması...
Bilemiyorum...
Bizler,
5+3+3 okuduk ve bir yerlere gelebildik.
Ancak,
bu günkü fakir gençlerin bizim yakaladığımız şansa erişmeleri zor gibi gözükmekte.
Zira,
parası olanın okuyabildiği bir eğitim düzenine doğru hızlıca sürüklenmekteyiz.
Suç iktidarın mı?
Tümüyle değil.
Dünyanın düzeni bu maalesef.
Yoruma cevabımdır.
Bir düşünür,"İngirgemecilik,günümüzün nihilizmidir" der.Sanrım okulun rehber öğretmeni ve müdür tam da bu kategoride.
Yahu kavgası edilen süre sadece 3 aylık.Eski yönetmelikte 72 ayı dolduran yıl sonu itibarıyla kayıt ediliyordu,sonra bu, bu yasada 66 aya çekildi ama eylül sonu itibarıyla..Üç ay daha eklersek eder 69 aylık...
Demek ki sorun sürede değil,eğitimin niteliğinde...Programlarda,öğretmen kalitesinde,okullardaki şiddette,veli- yönetici diyaloğunda gibi...ve ezberci niteliğinde...okulların fiziki yapısında,bahçelerin itici olmasında gibi onlarca problemi var...
Türkiye'nin yüzlerce okulunu gezip gördüm çalıştım...Ortalama 20 bin öğretmenle de sohbet ettim.Diyeceğim şudur:
Yönlendirme eksik,hüküm vermek ise kolayca yapılan şeydir.
Bir şair
"Sevda derinlerdedir/Oysa Ferhat üstünü kazmada dağın" der bir şiirinde.
Sorun derindedir..sürede değil...
Ama yine de vaktini olursa,burada,"Eğitimin makus tarihi" diye bir yazım var detaylıca...Bunu okumanızı isterim.
Kolay gelsin,selamlarımla.
4+4+4 Sisteminden dolayı 5 buçuk yaşında olan bir oğlum, tüm çabalarımıza rağmen eğitime adapte edemedik. bir yıl okula gitmeyerek hem bize hem de eiğitim sistemine başkaldırarak bir yıl sonra ancak okula göndermeyi başarabildik.
Bu durumu okuldaki rehber öğretmen ile okul müdürüne dert yanarken İkisi de "Bu sistemle bir nesil yok oldu (psikolojik ve fiziksel tahribatlar ve ayrılık şokları ) dediler. Ben de "peki siz niye bu siteme karşı çıkmadınız" dedim. onlar "biz kendi çocuklarımızı ancak kurtarabildik ve siz de kayıt yaptırmasaydınız" dediler.
Şunu anladım ülkemizdeki eğitim sistemi dünyanın en geri kalmış ülkelerden bile daha geridedir, bir de her başa gelen iktidar yeni bir eğitim sisitemi çıkararak çocukların hayatlarını karartmaya devam ediyorlar.
gelinen sonuç; parası olan özel okullarda, yoksullar ise devlet okullarında eğitimlerine devam etmek zorundadır. bir nevi parası olan okula, parası olmayanlar dağda çoban olmaya bırakılmıştır.
Ben ne 8 yılık eğitimi ne 4+4+4 ne de özel okul, etüdler ne kurslu eğitimlerin de öğrencilerimizi standart dünya eğitim seviyesine çıkaramaz çünkü öğrencilerimiz tercih yaparken kendi ilgi duydukları alanlara değil boşta kalmamak ve en azında bir memurluk almak düşüncesiyle hareket etmektedirler çünkü sitem bu kadar hantal işlenmektedir.
Yabancılar Marsta suyu buldular biz hala kabul edilir bir eğitim sistemini kuramadık. Türkiyede öğrenci olmak gerçekten çok zor.
Teşekkürler hocam
En içten selamlarımla