- 845 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
EKMEĞİ ÖPEN ÇOCUK-SENARYO
EKMEĞİ ÖPEN ÇOCUK
KARAKTERLER
ADAM: 40-45 yaşlarında bir adam. Çok zengin olmamasına rağmen giyim kuşamı temiz ve özenli.
FIRINCI: 30’lu yaşlarının başında genç, güçlü, kuvvetli bir adam. Üzerinde fırıncı önlüğü ve başında bonesi var.
ANNE: 25-30 yaşlarında, çelimsiz, bakımsız, esmer bir kadın. Üstü başı son derece kirli ve perişan.
ÇOCUK: 6-7 yaşlarında bir oğlan çocuğu. Aynı annesi gibi zayıf, bakımsız. Esmer yüzünde çakmak çakmak bakan ela gözleri dikkat çekiyor.
1.ADAM: 50 yaşlarının başında, hafif göbekli bir adam. Hem giyim kuşamı, hem de hareketleri zengin bir insan olduğunu belli eder nitelikte.
GARSON: 20 yaşlarında bir genç. Son derece tez canlı ve çalışkan bir havası var.
EKMEĞİ ÖPEN ÇOCUK
SAHNE 1 EKRAN GÖRÜNTÜSÜ/İÇ/GECE
“Bu senaryo ülkemizde yaşayan Romanların zorlu hayat mücadelelerinden esinlenilerek yazılmış ve bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlamıştır. Üzülerek söylüyorum ki mahallemde çıplak ayakla dolaşan çocukları defalarca gördüm”
SAHNE 2 EKRAN GÖRÜNTÜSÜ/İÇ/GECE
Bu film Bekir Balan ağabeyime ithaf olunmuştur.
SAHNE 3 FIRIN/İÇ/GÜN
Yer: Bursa/Nilüfer/Yaylacık köyü
Tarih: Günümüz sabah saat 07: 30
Mütevazı görünümlü, temiz pak bir adam fırından içeri girer.
ADAM: Günaydın, hayırlı işler.
FIRINCI: Buyur abim.
ADAM: Bayat ekmeğin var mı?
FIRINCI: Var abim.
ADAM: Hepsini ver.
Fırıncı 2 büyük poşete ekmekleri koyar ve adama uzatır.
ADAM: Borcum ne kadar?
FIRINCI: 2 lira ver yeter abim.
Adam cebinden 2 lira çıkartarak ekmekleri parasını öder ve poşetle beraber fırından çıkar.
SAHNE 4 SOKAK/DIŞ/GÜN
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Fırıncıdan çıkan adam birkaç sokak ileride, köşede kendisini bekleyen köpeklere doğru ilerler. Hayvanlar eski bir dostu görmenin sevinciyle kuyruklarını sallayarak etrafını sararlar. Adam ekmekleri parçalara bölerek köpeklere verir.
SAHNE 5 ÇADIRLAR MEVKİİ/DIŞ /GÜN
Yer: Çadırlar mevkii/Yaylacık Mahallesi.
Kamera çadırların üzerinden panaromik bir görüntü aldıktan sonra bir tanesinin içine girer. Çadırın içinde üstü başı perişan durumda genç bir anne ve çocukları vardır. Çocuklardan 6-7 yaşlarındaki küçük bir oğlan annesine giderek;
ÇOCUK: Anne çok acıktım.
ANNE: Al şu 50 kuruşu bakkaldan ekmek
al.
Çocuk yalınayak yola düşer.
SAHNE 6 KEBAPÇI/DIŞ/GÜN
Yer: Öz Hacıbey Kebapçısı/Nilüfer/Bursa
Tarih: Günümüz
Saat 13.00
Kebapçıdan içeri 4 adam girer. Giyimlerinden ve lüks arabalarından zengin oldukları bellidir.
GARSON: Hoş geldiniz abim.
1.ADAM: Hoş bulduk.
GARSON: Nasıl yapayım kebapları?
1.ADAM: 4 tane bir buçuk, bol yağlı bol soslu olsunlar.
GARSON: Ustam sırada 4 tane bir buçuğun var, bol yağlı bol soslu.
GARSON: İçecek ne vereyim abime?
1.ADAM: Şıra ver.
SAHNE 7 KEBAPÇI/DIŞ/GÜN
Adamlar bir masaya otururlar. Sohbet ve kahkahalar eşliğinde kebaplarını yerler. Onlar masadan kalkarken kamera tabakları gösterir.4 tabakta da yarım bırakılmış yemekler vardır.
1.ADAM: Ne tuttu bizim hesap.
GARSON:120 lira abim.
Adam cebinden 120 lira çıkartır ve hesabı öder.
GARSON: Bereket versin abim yine bekleriz.
Adamlar gittikten sonra tabaklar sıyrılarak çöpe dökülür.
SAHNE 8 SOKAK/DIŞ/GÜN
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
6-7 yaşlarında bir roman çocuğu. Üstü başı kir içinde. Ayakları çıplak. Kısa süre önce köpeklerin beslendiği sokaktan geçerken yerde bir parça ekmek görür. Eline alır ve üç defa öperek alnına koyar ve sonra ekmeği yer.
SAHNE 9 EKRAN GÖRÜNTÜSÜ/İÇ/GECE
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“Beğenmediğiniz hayatınız bir başkasının hayali olabilir.”
SON
YORUMLAR
Çok düşündürücü bir tema ve senaryonun kısa filmi çekilebilir...
Ama bu tür temalar gündelik hayatımzda yer ettiği için klişe diye yönetmenler alıp filmi yapmayı düşünmezler fakat imkanım olsaydı bu ayrımlaması yapılan senaryoyu kamu spottu olarak değerlendiridim
Ben de kısa ve uzun metraj senaryolar yazıyorum fakat İstanbuldan çok uzak bir yerde yaşadığım için senaryolarımı gün ışığına çıkaramıyorum.
Bir önerim var;
zaman ve mekanları devinim içinde değil mekan üzerinde gösterirsen daha iyi olur. Örneğin, Nilüfer mahalesini (mekan) bir yol veya duvar üstü tabelada, zamanı ise bir duvar saati veya kol saatinden göstererek yapabilirsin, bilirsin ki film anlatmaktan çok göstermekle öne çıkar.
Emeğine, yüreğine sağlık
Selamlarımla
Deman Ronahi tarafından 10/3/2015 11:46:10 AM zamanında düzenlenmiştir.
Deman Ronahi tarafından 10/3/2015 11:48:00 AM zamanında düzenlenmiştir.