- 1000 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EFKAN İĞDİR İLE SÖYLEŞİ
Süleyman ÖZEROL
Araştırmacı-Gazeteci
* Kısaca yaşamınızdan söz eder misiniz?
Babamın öğretmenlik görvi nedeniyle 31 Mart 1963 tarihinde Kahramanmaraş’ta doğdum. Babam Yusuf, annem Tamam’dır. Malatya merkez Necatibey İlkokulu, Kubilay ortaokulu ve Turan Emeksiz Lisesinde okudum.
İnönü Universitesi Meslek Yüksek okulu, Elektrik Önlisans (1982-84), Inönü Uni. Fizik Fakültesi Lisans (984-1988), HPI. Institut Heidelberg Elektronik meslek yenileme (1992-1994), Sendikacilik Kurslari (1995-1996), Pforzheim Kuyumculuk (1996-1997), Mittweida IT. Bilgisayar Mühendisliği tek diploma çalışması yapılmadı dersler verildi (2000-2003), Altın ve Güzellik salonu işyerim var.
Askerliğimi Sivas’ta kısa dönem olarak yaptım.
Evliyim ve bir kızım var.
* Şiir yazmaya ne zaman başladınız?
Her âşık olduğumda ya da olduğumu sandığım zamanlarda şiirler yazdım. Kitaba aktardığım şiirler arasında Lisede yazdıklarım da var.
* Şiirlerinizle ilgili olarak size yardımcı olanlar ya da ustanız oldu mu?
Hayır… Ben yapı olarak kendi isini hep kendi yapmaya çalışan kreatif birisi olarak adlandırabilirim. Dolayısı ile bazı yazarlardan etkilenmiş olmam kaçınılmaz ama direk ders aldığım ya da ustalığından yararlandığım kimse yok. Tek Ustam yasadıklarım ve öğrendiklerim.
* Şiirlerinizde özellikle yer verdiğiniz konular nelerdir?
Doğa, fizik, insanlar bir “Kırıldım” şiirimde E=mc² yi kullanmışımdır, bunun yanı sıra F=m.a ve Anten gibi…
* Takma ad ya da mahlas kullanıyor musunuz?
Evet, Efkani…
* Şiirlerinizin ortaya çıkmasında-tanınmasında etkisi olanlar oldu mu?
Evet Internet.
* Şiirlerinizden yayınlanan oldu mu? Yayınlandı ise ilk kez ne zaman ve nerede yayınlandı?
İlk kitap Almanya’da „Sen gibi“ ikinci kitap Can yayınlarından “Anti-Cahil Şiirler” ve son olarak da “Yeni bir vatan ya da Vatansız” adlı Almanca yayınlanacak kitap (Eine neue Heimat? Heimatlos) ile uğraşıyorum.
* Şiirleriniz yayınlandığında geleceğe yönelik ne gibi duygular taşıyordunuz?
Ben duygularım şahlandığı zaman yazıyor ya da söylüyorum. Tepkiler illaki beni sevindiriyor ama ben birileri için değil de kendi bildiğim evrensel doğrularım çerçevesinde yazıp söylüyorum. Dolayısı ile an gelecek bu dizelerim dillere düşecek. Belki şu an insanlara çok popüler gelmeseler bile. Ben çağımın bir ilerisini düşündüğümü sanıyorum.
Sen logosu olan bir Ozan tanıyor musun? Benim Logom var.
* Seslendirdiğiniz ya da başkalarının seslendirdiği şiirleriniz var mı?
Almanya’da Hofa Muzik’ten çıkan “Mr. İmam” ya da “İmam Başbakan” adli bir türkü Albümüm yayınlandı.
* Bağlama ya da başka bir saz çalıyor musunuz? Çalıyorsanız kimden ve ne zaman öğrendiniz?
Bağlama çalıyorum (Evde Org ve Gitar da var,Kemanda var) yine kendi kendime öğrendim kurs almadım ve 5 senedir 167 senelik bir müzik korosunda Almanca ve İngilizce bazen Latince (Chrismas) şarkıları söylüyorum.
* Radyo ve televizyon programlarına katıldınız mı? Katıldıysanız ilk kez nerede ve ne zaman katıldınız?
Evet, azda olsa Çay TV ve Yol TV… Çünkü zamanım yetersiz.
* Başka illerde programlara, etkinliklere katıldınız mı?
Almanya’da Evet… Almanya’da Evet, Bir defa da İğdir köyü şenliğine katılabildim.
* Başka ilgi alanlarınız var mı?
Evet Politika. Oturduğum Sinsheim merkez ilçenin SPD (Sosyal Demokrat Parti) başkanıyım. Yüzmeyi severim, Okuma var, sosyal etkileşimleri severim dinler ile ilgilenirim, Evde köpeğim var, Koro çalışmaları, Altın ve Borsa, Gençliğimde Karate yaptım… Uyum ile ilgili yaptığım olumlu çalışmalardan dolayı belediye nişanı da aldım. Folklorda 1988 Üniversiteler arası yarışmada TC. Üçüncülüğümüz var…
* Şiirleriniz hangi yayın organlarında yer adı? (Gazete, dergi, kitap vb. kaynaklar)
Sabah ve Milliyet de benim ile ilgili yazılar çıktı, TRT de şiirlerim okunmuş…
Basılmış kitabınız var mı?
Sen Gibi 1998 Stuttgart 60 Sayfa
Anti-Cahil Siirler 2004 Can Yayinlari İstanbul, 146 Sayfa.
Anti-Cahil Türküler “Mr. Imam”, Inlay 10 Sayfa. Hofa Musik Almanya Karlsruhe.
Yayınlanacak Olan Kitabımın Adı, “Eine Neue Heimat? Heimatlos”
* Kendiniz ve yapıtlarınız hakkında basın yayın organlarında haberler, yazılar çıktı mı?
Evet.
* Hakkınızda tez, araştırma, ödev gibi çalışmalar yapıldı mı? Yapıldı ise, herhangi bir basın-yayın organında yer aldı mı?
Bildiğim yok zaten ben ile ilgili bilgiler www.Efkani. Com da var.
* Kültür ve sanat adamları ile ilgili kurum ve kuruluşlara üye misiniz? Bu kurum ya da kuruluşlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Almanya’da GEMA’ya üyeyim. Oturduğum ilde 200 yakin kültürden gelen insanlar yasamak da, her bir insan bir kültür her bir insan bir kitap ve bunlardan yüzlercesini okudum ve tanıdım. Dolayısıyla kişiler değil yaptıkları önemli.
* Valilik, Belediye, kültür müdürlüğü ve benzeri kurumlarla ilişkileri; destek görüp görmediğiniz…
TC de değil ama burada ekonomik olmasa da belediye çeşitli etkinlikler de destekledi.
* Sanatınız ve çalışmalarınızla neyi amaçlıyorsunuz?
Bir dünya var ve bu dünya hepimizin. Düzenli kullanır isek hepimize yeter. Yoksa hepimize dar gelecek.
Din denen olgu azgelişmiş ülkelerde çok baskın, halk din ile ilgilenmekten başka şeyler ile ilgilenmeyi bilemiyorlar. Dolayısıyla yaratıcı insanlar çok az. Yazar ve söyler iken herkesin sen ve biz gibi olduğunu anlatmaya çalışıyorum, Doğayı dizayn etmeye çalışsak da başaramayız, doğa bizi yine dizayn eder gibi bilgilerimi diğer insanlara aktarmaya çalışıyorum.
* Sanatınız ve çalışmalarınızla ilgili olarak ailenizin, yakın çevrenizin ve Malatya halkının ya da ülkemiz halkının bakış açılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim sivilleşme sürecimiz henüz 50’li yaşlarında. Feodal toplumdan iletişim çağına atladık. Dolayısıyla ara zamanları dolduramadık. Beyinlerimizin evrimleşme sürecine çoğu insanlarımız gerekli katkıyı sağlamadı. Bundan dolayıdır ki benim çevremde ki insanlar benim çok hızlı düşündüğümü ve bir ileriki çağın adamı olduğumu söylerler. Eğer ben öyle isem demek ki bizimkiler çağı yakalamaya caba harcamıyorlar.
Doldur boşalt ezber ve ikilik kültürü bizi zayıflatıyor. Bu da benim ile bizimkiler de gördüğüm çelişki ya da bakış açılarımız diye yorumlayabilirim.
* Halkımıza ve genç kuşaklara sanatınız ve çalışmalarınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Dünyanın üzerin de 3054 ve daha fazla dil konuşulmakta. Yine 3000’in üzerinde din bulunmakta. Internet üzerinden anlamasanız da diğer kültürleri öğrenmeye calisin. Hoşunuza gidenleri alın ve yerel yerlerde kullanın. Öğrenin, eleştirel ruh ile araştırın. Sigara içmeyin kahvehanelerde onlarca saatinizi harcamayın derim.
* Şiirlerinizden birkaç örnek verebilir misiniz?
Sen Gibi
Ölümsüz aşk, kutsal sevda,
Yasak ilişkiler?
Ve kabaran istekler sonucu,
Atılmış tohumlarım.
Mevsimlerden yaz,
Aylardan temmuz.
o ayın herhangi bir gününde.
O bulanık akan dere kenarında,
Kırmızı kuşburnuların,
Kızıl karamık çalılıklarının arasında.
Alkanlara boyanmış, iken bedenler,
Çiftleşme bitmiş döllenme başlamış.
Az olan hücreler kısa bir sürede…
Onlar, yüzler, milyonlar olmuşlar…
Sonra yapışmışım anneme
Oluşturmuşum Plesentamı,
Sen Gibi
Döndükçe Dünya, önce sevgi dolu kalbim,
Sonra seni saracak ellerim,
Daha sonra sana koşacak ayaklarım oluştu.
Yirmi haftalık iken şaşılacak
Bir şekilde tanınır oldum.
Perfektleşen yapımda, Ağzım, burnum,
Gözüm ve dudaklarım vardı.
Sen gibi…
Üç beş yedi ve dokuzuncu aylar geçti.
Birkaç mikrondan elli Santimetreye,
Birkaç gramdan binli gramlara eriştim.
Büyümüştüm, duyuyordum, görüyordum.
Annemin gönderdiği sevgi paketlerini
Algılıyordum artık.
Uzun ve sancılı bir geceden sonra…
Yırttım Plasentamı önce başım,
Sonra omuzlarım,
Daha sonra ayaklarım çıktı dışarı.
Kan ile sıvı ile bağırtı ile.
Ama günahsız, suçsuz, özgür…
Sen gibi…
Kırıldım
Umut ararken umutsuzlukta,
Bir ışıktı gözlerin ”sevdalı”
Kaydırdın gözlerini gözlerimden,
K ı r ı l d ı m.
Sıcaktı ellerin ellerimin içinde.
Hatta hafifçe ıslaktı.
Çektin ellerini ellerimden,
Kırıldım.
Seni sevdiğimi, sana yüzlerce,
Binlerce kez söyledim söylüyorum.
Ve ömrüm boyu söylemek istiyorum.
İçten, yozlaşmamışçasına.
Su berraklığında.
Hakkım sandım senden de istedim.
Beni sevdiğini bana bağırmanı.
Bir sahilden denize…
Doğru, yırtılırcasına.
Bir kez olsun duymayınca
“Seni seviyorum” dediğini.
Kırıldım.
Evet, kırıldım.
Seni saramayan kollarıma,
Seni inandıramayan dudaklarıma,
Bizi bu hale getiren düzene, düzenbazlara,
Yobazlara ve modernim diyen
Cahiller ordusuna
Kırıldım.
Belki, doğduğum güne,
Zamana, yere ve kaderime…
Beni senden uzaklaştıran her şeye…
Kırıldım.
Evet fizikçim.
Tüm kırgınlığıma, parçalanmışlığıma,
Hatta ve hatta Fotonlaşmışlığıma rağmen,
Seni E=mc2 seviyor ve özlüyorum.
İnfo. Ünlü Albert Einsteinnın Enerjı ve kütle formulü.
E= Enerjı, M=Kütle, C=Işık hızı
Foton. En küçük ışık parçacığı
Geçen Sene Bu Zamanlar
Yâri saldım Malatya’ya.
Çocuğa Şeker almaya.
Şenlik vardı, Çarşambaya.
Geçen sene, bu zamanlar.
Arguvan yıkılsın düzün.
Yüreğime saldın hüzün.
Alkana boyandı yüzün.
Geçen sene, bu zamanlar.
Haberin öğleye geldi.
Gurbetçi bir yiğit dendi.
Yaşın daha gencecikti.
Geçen sene, bu zamanlar.
Yollarımız büküm büküm.
Üzerine benzin döktüm.
Çalı çırpı ile yaktım.
Geçen sene, bu zamanlar.
Arabası çok hızlıymış.
Musahibi yaşar denmiş.
Azrail tek ona kıymış.
Geçen sene, bu zamanlar.
Arabası kızıl teker.
Bilmem acım nasıl biter?
Vurdu beni, soyha kader.
Geçen sene, bu zamanlar.
Kudurmuştum çok ağladım.
Yüzüm yoldum başım kırdım.
Adına ağıtlar yaktım.
Geçen sene, bu zamanlar.
Kaynanam suçlusun dedi.
Kayınbabam beni dövdü.
Yaralarım irinlendi.
Geçen sene bu zamanlar.
Sünnet oldular düğünsüz
Döndük gurbete babasız
Bebelerim kaldı onsuz.
Geçen sene, bu zamanlar
Evim de kara yel esti.
Dostlar selamını kesti.
Bu da senin yazgın dendi.
Gecen sene bu yamanlar.
Efkan gardaşım bu halim.
Yaz ki dillensin dertlerim
Ben de gayri gülmem dedim.
Geçen sene, bu zamanlar.
31 Temmuz 2012, Efkan İğdir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.