- 1085 Okunma
- 11 Yorum
- 3 Beğeni
TAVUKLAYI PİŞİYMİŞİM, HACI BABAYI DA ÇAYŞIYA GÖNDEYMİŞİM…
-Eveeet…Bu gün Bayram olduğuna göre şöyle sıraya geçin bakalım. Bayramlaşacağız.
Hane Halkı sıraya girdi. En önde hanım, arkasında Kızım Tuba ve onun da arkasında Torunum Elif Nur. Yunus ise ‘’ Benimle bayramlaşacak olan bir zahmet yanıma kadar gelsin. Artık elimi mi, yanağımı mı öpersiniz sizin bileceğiniz iş. İlle velakin harçlık beklemeyin’’ der gibisinden yere uzanarak benim doksan dokuzluk tesbihi gırtlağına kadar sokup çıkarmak suretiyle ipini yumuşatmaya çalışıyordu. Akabinde tabii ki ipe asılıp kopartacaktı. Çay kaşıkları ile oynamaktan sonra ikinci en büyük hobisi buydu işte.
Şimdi bazı feminist ve anarşist bayan arkadaşlar biliyorum kızacaklar ama bizim evde tüm hane halkı bayramlarda benim elimi öper. Buna eşim de dahildir.
İlginçtir ki ellerim rahmetli babamın elleri gibi fırıncı küreği misali organlar olmayıp rahmetli anneminki gibi kalem misali parmaklara sahiptir. Mübarekler sanırsın Kars-Kağızman Eşrafından, Celali Aşireti mensubu bir eşkıyanın bir kaç göbekten torunu Sami Biberoğulları’nın elleri değil de Ludvig Van Beethoven’in elleri. Resmen utanç verici ama n’aapalım. Bizim fıtratımız da böyleymiş.
Uzattım elimi. Önce eşim bir buse-i nahif kondurdu. Peşinden kızım aldı. Önce çenesinin altına götürdü, sonra alnına koydu. Yeni trend böyleymiş. Son olarak Elif Nur geldi. Elini uzattı ‘’ Öp’’ diye. ‘’ Sen benim elimi öpeceksin ben senin değil’’ deyince aramızda ufak bir ihtilaf çıksa da annesinin ve anne annesinin şahitliği ile onun benim elimi öpmesi gerektiğine ikna oldu ve o da elimi öptü. Ben de tabii ki muhataplarımın öpülmesi geren yerlerini öperekten bayramlarını kutladım: ‘’Bayramınız kutlu olsun’’ diyerek.
Elif Nur başladı sorulara:
-Dedeee bu bayyam daha önceki çocuk bayyamı gibi biy bayyam mı?
-Yok yavrum. Bu Kurban bayramı.
-Dedeeee. Kuyban ne demek?
Hımmm. Çok çok önemli bir soru. Böyle ciddi sorulara ciddi cevap vermek lazım. Çocukları çocuk görüp onlara çocukça cevaplar verdiğiniz zaman akıllarında hep o çocukça cevaplar kalıyor. O bakımdan ben Elif’e Kurban’ın ne olduğunu gayet bilimsel ve onun anlayacağı bir dilde anlatmalıydım. Bir iki öksürüp boğazımı temizledim. Eşim ve kızım da pür dikkat beni dinliyorlar. Acaba ben bu soruya nasıl bir cevap vereceğim?
Başladım:
Bak kızım: Aşk yolunda dervişin gâyesi Hakk’a ulaşmak ve aradaki ikiliği kaldırmaktır. Aşk bir kurbiyyettir, ancak bedeli pek ağır… Varlıktan geçmek ve bir olan Zât’ın kurbiyyetine ermek… Böylece fenâfillah mertebesinine erişmek…Yani kurban da kurbiyyettir.
Hanım ve kızım mal mal bakıyorlar suratıma. Belli ki bir şey anlamadı andavallılar. Lakin Elif Nur cin gibi. Hemen kaptı mevzuyu ki ben de onun bakışlarından anladım ne demek istediğimi anladığını. Sordum:
-Anladın değil mi kızım?
Anlamaz mı dedesi kılıklı?
-Anladım dede. Kuyban kuyabiyediy. Anne annem bize bu gün kuyabiye yapıcak.
‘’Laaaannnn öyle değil’’ der miyim hiç? İşin içinde kurabiye var:
Hatun hâla kurban ile kurabiye arasındaki kombinasyonu çözmeye çalışırken ben emri patlattım.
-Doğru mutfağa…Kurabiye yapıyorsunuz…Ya bak. Hâla suratıma bakıyorlar mal mal…Duydunuz işte. Kurban kurabiyedir. O kadarrrrr.
Hani fırsatçılık olur da bu kadar olur. Kurbiyyeti getirip kurabiyeye bağlamak ancak ve ancak Elif Nur ve dedesi olacak kaçığın becerebileceği bir şeydir bu dünyada.
Eşim ‘’ Kurban bayramında et yenir’’ diyerek olayın gerçek mahiyetini izaha çalışmaya başlamıştı ki benim akıl pare güzelim patlattı cevabı:
-Fayk etmez. Et de yeyiz kuyabiye de…
Hanım ve kızımın kurtuluşları yoktu. Çaresiz kurabiye yapmak için kolları sıvadılar bayram sabahı…
Derken efendim mis gibi kurabiye, nefis bir çay eşliğinde kahvaltımızı eda eyledikten sonra sıra akraba-i taallukatı ziyarete geldi.
Ah kaynana ahhh. Bir ölüp gidemedi ( Bu kısmı hanıma haber vermeyin sakın. ) Kaynana olmasa ailede en yaşlı benim. Dolayısıyla hiç kimseye gitmem gerekmiyor. Herkes bana gelsin. İlle velakin kaynana hayatta olunca mecburi istikamet kayınçoların ayağına da biz gitmek zorunda kalıyoruz. Ama olayın iyi bir tarafı da var. Onların evinin önünde güzel, ağaçlıklı bir bahçe var. Ağaçların gölgesinde mangalın keyfine doyum olmuyor tabii ki.
Hane halkı hazırlanmaya başladı.
‘’Hane halkı hazırlanmaya başladı’’ yazmak en fazla beş saniyemi aldı diye sanmayın ki öyle beş saniyede hazırlandılar. Odalarına bir girdiler bekle Allah’ım bekle işin yoksa…Eeee ne de olsa üçü de bayan.
Bir ya da iki saat bekledim. Önce hanım çıktı. Sonra kızım.
Elif Nur’u bekliyoruz artık. Annesinden on beş dakika sonra o da çıktı ki Aman Allah’ım. Kız boyacı küpüne dalmış çıkmış sanki. Tırnaklar ojeli, dudaklar boyalı, yanaklar allıklı. Mübarek podyuma çıkacak sanırsınız.
Oldum olası çocukların böyle makyaj yapmasına sinir olurum. Kızgınlık-sitem arası ama biraz da karşımdaki bu şebeğin halinin komikliği karşısında gülerek sordum:
-Kızım bu ne hal? Ne bu boya böyle yüzünde? Niçin bu kadar boyandın?
Öyle bir cevap verdi ki. Gözlerim fal taşı gibi açıldı.
-Yusuf beni böyle göysün de aklı başından gitsin diye böyle boyandım.
Annesi ve anne annesi gülmekten yerlere yatıyorlar. Ben merakla sordum:
-Yusuf mu? O da kim?
Cevap vermedi. Annesine ve anne annesine sordum ‘’Yusuf kim?’’ diye onlar da bilmiyorlardı. Komşu çocuklarının içinde Alperen diye bir velet vardı ama Yusuf diye biri yoktu.
E artık evin erkeği olarak gürledim.
-Yusuf da kim leeeeyyyyynnnn ? Yerim ben o Yusuf’u.
Cevap yetişti.
-Yusuf’u bilemezsin sen. Hem Yusuf yenmez akıllım.
İş artık namus meselesi olmuştu.)))))))))))))
-O Yusuf Buraya gelecek uleeeeyyyyn.
Baktı ki iş ciddiye bindi her zamanki gibi konuyu değiştirme yoluna gitti.
-Dedeeee?
-Ne var?
-Hacı babayı söyleyelim mi?
-Ne hacı babası?
-Hani vay ya. Akşama geleceğim. Akşama geleceğim.
-Haa o mu. Onu da mı biliyorsun sen?
-Tabii biliyoyum.
-İyi o zaman.
Akşama geleceğim, akşama geleceğim
Hacı babay evde mıııı?
-Tavuklayı pişiymişim. Hacı babayı da çayşıya göndeymişim.
A z sonra dede-torun göbek atıyorduk.
Yahu bu arada Yusuf kimdi? Amaaaannnn kimse kim. Her gönülde bir aslan yatar demişler. Kim bilir hangi eşşek sıpasıydı. Öğrenemedik vesselam.
YORUMLAR
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Hocam güzel ve espirili yazınızı severek okudum . Aman kaynanalara birşey demeyin bende kaynanayım damat duymasın hocam . Kız torunlar böyledir. Evi bir anda neşelendirirler. Kutluyorum. Nice bayramalara
sağlık ne neşe içinde girmeyi nasip etsin inşallah.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Sizin damada söylerim sizin hakkınızda olumlu şeyler düşünmesini.
İşin şakası bir yana aslında kaynanamı oldukça severim. O da beni sever...
Toruna gelince. İnsan sahip olunca anlıyor. Bambaşka bir sevgi o.
Ben de sizin n geçmiş bayramınızı kutluyor daha nicelerine tüm sevdiklerinizle sağlık ve huzur içinde girmenizi diliyorum
Selam ve sevgilerimle.
sevgili sami hocam,bu gun benim icin öyle bir gündu ki rabbim beterinden saklasin gibilerinden ..lakin firsat bulup siteye girdigimde güzel yaziniz yüzümde güller actirdi...cocuklugumdaki bayramlarda babam elini uzaltdiginda ilk sira annemizindi en sondaki bendim ama tek kiz oldugumdan en güzel bahsisler de bana gelirdi babam tarafindan ,o günleri hatirlattiginiz icin tesekkürler..."güzel torununuzda rabbime emanet"ailenizle mutlulugunuzun devamini dilerim..
sami biberoğulları
Rabbim size de tüm sevdiklerinizle her türlü üzüntüden uzak, sağlık ve huzur dolu bir ömür versin.
Selam ve sevgilerimle
elif Sari
sami biberoğulları
Merhaba Sami Hocam,
Bayramlaşma merasiminizi düşündüm de, Muhteşem Yüz Yıl'daki Sultan uğurlama, karşılama sahnesi gözümde canlandı. Gerçi böyle sahnelere çocukluğumdan aşinayim. Bizim evde de aynı sizin evdeki gibi öpülürdü büyüklerin elleri.
Kayın baban için düşundüklerini düşündüm de, acaba benim damat da aynı duygulari yaşıyor mudur diye kendi kendime sordum sonra. Düşünür mu acaba?
Her şey bir tarafa Elif Nur gibi bir torunun olduğu için şanslısın. İnsanın yaşam kaynağı onlar.
Hafta sonu ben de yaşam kaynaklarımı görmeye gideceğim, konuştuğumuz gibi Korkuteli'ne de gideceğim ama sen oradan gittiğin için tadı kalmadı o ziyaretin :(
Güzel bir yazıydi, tebrik eder Bayramıni tekrar tekrar kutlarım.
sami biberoğulları
Kayın baba değil, kaynana. Kayın baba öleli baya oldu. )))))
Kaynana konusuna gelince: Eğer kızı verme konusunda zorluk çıkarttıysan eminim benim gibi düşünür )))))))))))))
Son konuya gelince: Korkuteli'den taşındığımıza üzüldüm. Seni görmeyi ben de çok isterdim.
Selam ve sevgilerimle.
Bu torun sizi öldürür. Çok yaşatabilir de. Her ne olursa olsun onunla yaşamaktan mutlu olduğunuz o kadar belli ki. Dedeler çocukların hayatında çok önemli bir yere sahiptirler. Elif Nur sizi çok güzel yad edecek eminim...Belki o da buraya yazar kim bilir.
Hayırlı bayramlar Sami Hocam. Saygılarımla.
sami biberoğulları
Dediğiniz gibi bu torun beni öldürebilir de yaşatabilir de. e onunla ne de onsuz olunmuyor.
Yazarlığına gelince: Geçenlerde tutturdu ben de yazacam diye..İyi madem yaz dedim. Hiç bana sormadan önce ELiF Yazdı...Sonra da NUY..Yani nasıl konuşuyorsa öyle yazıyor )))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Hocam tebesümle okudum çok güzeldi ve bu bayramıdaböyle güzellikler içinde eda etmiş oldunuz daha nice böylesi güzel bayramlar dilerim tüm sevdiklerinizle beraber saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Sana da tüm sevdiklerinle daha nice mutluluk ve huzur dolu bayramlar diliyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Dedesine çekmiş huyu ne yaparsın hazır cevap kestane kebap,tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Önemli olan bailerimle.sit şeylerden güzel şeyler çıkarmak. Ötesini herkes yapar zaten.
Becerebiliyorsak ne mutlu.
Selam ve sevg
Elif tir ne yapsa yeyidir sami hocam :))
Babam öyle der. Laf aramızda bu sözünün adımla ne tür bir bağlantısı var hala çözebilmiş değilim:))
Akıllı kızmış. Şarkıyla türküyle bağlamış işi...
Tebrikler,
Selam ve saygılarımla, Kurban Bayramınızı kutlarım...
sami biberoğulları
Öğretmen olmam hasebiyle pek çok Elif tanıdım hayatımda..İçlerinde öyle hanım hanımcık, uslu, sessiz, sakin bir ana kuzusuna rastlamadım hiç )))))))))
Selam ve sevgilerimle.