- 1653 Okunma
- 5 Yorum
- 2 Beğeni
Tarih Bilinci Olmadan Tarih Bilgisi Olmaz! Kafası kapalı birinin;başı açık karısı olmayacağı gibi!....
TARİH BİLİNCİ OLMADAN
TARİH BİLGİSİ OLMAZ…!"KAFASI KAPALI" birinin başı açık karısı olmayacağı gibi!...
Bilmem ilim adamları ne der. Tarih bilincinin ulusların yaşamında; matematik ve fen bilimlerinden önemli olduğunu düşünüyorum. Tarihte insanın ön planda olmasına rağmen; matematikte rakam ve semboller, fende madde ön plandadır.
Bir gün televizyon kanallarında gezinirken, bir açık oturuma rastladım.Kürsü gibi yüksekçe bir yerde, önünde PROF. Dr. yazan elli yaşlarında bir konuşmacı mülayim bir sesle durmadan dinden, imandan; Osmanlıların ilimde, sanatta topta tüfekte ne kadar gelişmiş olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyordu. Bir ara kameralar dönünce konuşmacı sustu. Salonda on, on beş kadar dinleyici genç gördüm. Gençlerden biri söz aldı:" Hocam bu söyledikleriniz çok hoş bize tarihimizin gurur veren bir sayfasını açtınız, sağ olun. Eğer izin verirseniz size bir soru sormak istiyorum" dedi. Hoca, ne hakkında dedi. Delikanlı gayet efendi tavırlarla: biraz da
Kurtuluş savaşından bahseder misiniz? deyince; kamera hocaya döndü. O mülayim konuşmacı gitmiş, bir çılgın insan ayağa fırlamış adeta nara atıyordu: Ne kurtuluşu, kim kurtulmuş, kimden kurtulmuş, kim kurtarmış diye kükreyince, başka kanala geçerek; adının önünde PROF. Dr. yazan zalimden kendimi kurtardım…! İşte okumuşumuz; aydınımız! Bir zavallının cahilliğinden habersiz yaşadığı bu gök kubbenin altında dayısı olmadığı için ne kıymetler telef olup gidiyor.
Bu yazıyı yabancı bir dile çevirsem göndersem masal diye okuyacaklarından eminim…! Bu gafilin Koca Kurtuluş savaşını bilmemesi düşünülemez; onun işi ATATÜRK Ü Yok sayma gayreti.Ne kadar büyük aymazlık;Atamızın ışığından faydalanamamak.Bu zavallılarla aynı gökkubpenin altında bulunmaktan utanıyorum....!
NOT; Amerika’da İtalyan asıllı hocama anlatmaya çalıştığım bazı gerçeklerii can kulağı ile dinler masal mı? Derdi…
ÖRNEK Mİ? iŞTE ÖRNEK ( YALANCI ŞAHİTLİK ) GİBİ.
Süleyman ÜSTÜN (26 / EYLÜL /2015
YORUMLAR
Merhaba Sevgili Hocam
Bir fıkra
"Ünlü şairimiz Yahya Kemal bir sohbette; bizim halkımız diyor, bir kelimeyi aslına en uygun biçimde terennüm ediyor aslında, mesela prefesör kelimesini halkımız profesür şeklinde telaffuz eder, eee! Zaten bizdeki profesörlerin ekserisi de profesür değil midir?"
Arz ettiğiniz zart-ı muhterem! Bana göre profesür, hocam
Yine, Cumhuriyet dönemi Felsefe hocalarımızdan Macit Gökberk tutarlılık üzerine ilginç bir örnek vermektedir birinde
Kendisi 1908 doğumlu, Cumhuriyetin ilk demlerinde okumuş biri hani
Evet sadete gelirsem, kendisinin Cumhuriyet dönemi devrimlerini bir bütün halinde benimsediğinden söz ederken okul yıllarındaki bir hocasının tam tersi Cumhuriyet döneminin hiçbir gelişimini paylaşmadığına buna karşın Osmanlı kurumlarını tümleşik biçimde benimsediğine değinmektedir, ve şu şekilde bağlıyordu Gökberk sözünü, hocamın dünya görüşünü tasvip etmiyorum ama kendi içerisinde tutarlı idi
Bunu neden mi anlattım?
Ben oldum olası Osmanlı'nın son zamanında yetişmiş Cumhuriyete de erişmiş neslin aydınlarından Atatürk devrimlerini reddedenleri anlarım bir biçimde, Cumhuriyet ilan edildiğinde kısa pantolonlu çocuk değillerdi elbette, Tanzimat döneminde doğup yetişmiş, Cumhuriyet ilan edildiğinde hani elli altmış yaşında olan bir münevverin şahsiyeti yok mu? Bir sabah kalktığında tüm değerlerinden soyutlayarak kendisini; aaa! Beklediğimiz yönetim nihayet, hay Allah sizden razı olsun mu demeli acep? O vakit kişiliği nerede kaldı peki?
Kuşkusuz, sizin arz ettiğiniz durum bu değil hocam, sizin bahsettiğiniz ki bana göre hoca taslağı, Cumhuriyet döneminde doğup yetişmiş biri, geçen bu tarz bir konuşmacı da Cumhuriyetin ekmeğini yemiş insanlar Osmanlı'dan anlamıyor gibi gün yüzü görmemiş bir tabir kullanmasın mı? İyide efendi! Osmanlı'dan anlamayanı eleştirme şekli bu mudur? Cumhuriyetin ekmeğini yemek suç mudur? Dahası gel de, sen nerenin ekmeğini yiyorsun dürzü deme şimdi?
Sözgelimi, Rauf Orbay merhum bir değerdir yakın tarihimizde, saltanatın kaldırılması esnasında Paşam diyor Mustafa Kemal'e; benim babam saltanatın ekmeğini yedi ben bunu tasvip edemem demekte, bana göre dünya görüşü itibariyle ve o tarihte kırklı yaşlarında olan Rauf Bey mazurdur bu söyleminde, bu payı bırakırım hani, fakat günümüzde zırtapozluk yapan yazarı çizeri, politikacıyı, hocayı hoş göremem, görmem de
Yalnız hocam, bir hususu daha belirtmek isterim. Konuşma konusu baştan sona Osmanlı tarihi ise, Kurtuluş Savaşından bahseder misiniz şeklinde bir soru da şık değil bence. Hani derim ki, Profesör Atatürk'e değer verse bile denetleyici bir tavır takınmış o dinleyici, hoca kibarca da karşı çıkabilirdi buna o ayrı, dediğim gibi hocam konu baştan sona Osmanlı devri ise pişmiş aşa su katmak da yersiz bence, eğer İstiklal harbinden bahsediyor da Mustafa Kemal Paşa'yı yok sayıyorsa söz alıp, sözgelimi peki hocam Mustafa Kemal'in bu harpteki yeri nedir şeklinde sorması anlaşılabilir, başta Çanakkale olmak üzere Mustafa Kemal'in bulunduğu harpleri Kemal Paşasız anlatmaya kalkanlar var çünkü, onlara sual eylemek anlaşılabilir, kuşkusuz bu benim düşüncem, kaldı ki dediğim gibi hoca ağzını bozmuş bir kez, zibidilik yapmış hazret, yatacak yeri yok gali
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla...
levent taner tarafından 7/5/2016 5:05:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
ümit ışığı 2010
;maalesef tarihçilerimiz,bunlara öğretmenler de dahil,takım tutar gibi taraf tutuyorlar. Hasılı bu işler yaşlı başımı ağrıtıyor.Hoşça kalın,sağlıkla kalın.
Ankara Beşevler MEB Şura salonunda İlker Başbuğ konferans vermişti. Bundan altı ay kadar önce.
Milletin bazı meseleler yüzünden anlamsız yere ikiye bölündüğünden bahsediyordu. Kendisinin Atatürkçü olduğunu söylüyordu, ama Atatürkçüler'in Osmanlı'yı inkar etmesini de saçma buluyordu. Türkiye'yi kuran Osmanlı bürokratları, devlet adamlarıydı.
...
Söylediği basitti. Osmanlı da bizim devletimizdi. Aynı Selçuklu'nun olduğu gibi. Aynı Türkiye'nin olduğu gibi.
...
..
zamanın şartları gereği.. yeni bir rejim.. eskiye dönmek isteyenler elbet olacaktı.. Osmanlı nın yok sayılması o gün lazımdı. İnsanların atasını geçmişini yok sayması acı olsada , bu gerekliydi.
bugün bu acıyı çekmemize gerek kalmadı. artık padişahlığın tekrar gelemeyeceği apaçık.. o halde insanların atasını , geçmişini de yok saymasına gerek yok..
...
osmanlı yı düşman görmek veya Atatürk'ü küçümsemek.... bence ikiside aynı derecede cehalet.. gerçek bölüyorsa -ki iki tarafın karşıdakini aşağıladığı iki gerçek(çünkü gerçek göreceli) -
o zaman
susmalı ...
...
neden konuşma hakkınızı gasp etmeye çalışıyorum ki:::
sadece bir kişiye söverseniz , bir kişiye sövmüşsünüz demektir.
bir fikire ,bir değere sövmüşseniz ; o fikire , o değere inanan herkese sövmüşsünüz demektir..
...
ben milleti bir arada tutan görünmez değerlerin varlığına ve çok etkili olduğuna inanıyorum.. bu değerlere Atatürk ü ve osmanlı yı da eklemek mümkün. ama birisini tek başına koymak , birleştiren değil , ayıran bir etki yapıyor. o halde ya ikisini bir arada sevmeli ,,,, ya da ikisini bir arada sevmeli:)
...
Merhaba Süleyman bey, çok güzel bir olayı anlatmışsınız, tebrik ediyorum. Ben de şunu ilave etmek isterim ki, Müslümanlaşmış ve Müslümanlığa kendi ulus kültürü gözüyle bakanların hepsi, yalanla yaşamak zorunda kalmışlardır. Çünkü kendi öz dil, din ve kültürünü inkar edip, Arapların İslam adıyla icat ettiği Hikaye ve söylenceler asılsız olduğundan, buna inananlarda yalanla yaşamak zorundadırlar. Selamlar
ümit ışığı 2010
Aslında burada öfke mevcut ve öfke de bilmemekten veya söz ile ifade edememekten kaynaklanır ve ben şuna inanıyorum yani ne olduğu önemli değil kişinin prof filan... olması onun zaten mükemmeliyetini göstermez. Ben açık ve net olarak size şöyle bir örnek vermek istiyorum 25 yıllık bir sağlık çalışanıyım ve benim köyde bir erkek kardeşim var bu konuda kesinlikle ona imreniyorum ve bakıldığında önemsemezsiniz ancak öyle bilgi kapasitesine sahip ki konuşmasıyla olsun ses tonunu kullanmasına kadar mükemmel ve benim için işte diyorum yanlış yerdeki kişi. Saygılarımla....( kişilerin kendilerini nasıl yetiştirdiğidir önemli olan)