- 958 Okunma
- 13 Yorum
- 3 Beğeni
HRİSTİYANLAR SUDA YÜRÜR; MÜSLÜMAN ÇOCUKLARIYSA BATAR (!)
Birinci resimden başlayalım.
2 Eylül 2015 tarihinde Bodrum kıyılarında karaya vurmuş olan üç yaşındaki bir bebeğin cesedi. Onu artık tüm dünya tanıyor. Hepimizin bildiği Aylan bebek o…Aylan Kurdi...
İnsanlığın Bodrum sahillerinde kıyıya vurmuş hali…
Bu resim ve o masum çocuğun televizyon kanallarındaki görüntüsü tüm dünyayı derinden yaraladı.
Pardon…Tüm dünyayı değil. Dünya üzerinde insan kılığında yaşayan ama insanlıkla uzak yakın hiç bir ilgisi olmayan yaratıklar haricindeki insanlığı yaraladı.
Şimdi o resmi bir an için unutup diğer resimlere bakalım.
2. Resim:
Paris’te 7 Ocak 2015te Charlie Hebdo adındaki bir sözüm ona mizah dergisine yapılan saldırının resmi bu. O saldırıyı işte bu görüntülerle servis ettiler tüm dünyaya.
Charlie Hebdo adındaki dergi Peygamberimiz Hz. Muhammed ile ilgili öteden beri sürdürdüğü çirkin ve iğrenç tutumunu devam ettirmiş ve Müslümanların bu yoldaki tüm tepkilerine rağmen tumundan vazgeçmemiş, sonuçta da bu çirkin karikatürleri sebebiyle saldırıya uğramış, bu saldırı sonucunda da on iki kişi ölmüştü.
3. Resim:
Hemen 1 Hafta sonra yani 14 Ocak 2015 te tüm dünya Paris’te bu katliamı (!) lanetledi. Hem de başbakanları düzeyinde…Öyle ki Müslüman ülkelerin liderleri de oradaydı. Hatta Türkiye Cumhuriyet i Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile ülkesinde her gün katliam yaşayan ama tek bir dünya liderini görmeyen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas bile katıldı.
4. Resim:
Üçüncü resim aslında bir tiyatro idi. Çünkü dünya liderleri tamamen boşaltılmış olan bir caddede yürürken asıl yürüyüş Paris Tiyatro binasının önünde oluyordu. Hem de ne yürüyüş…Türk Bayrağı ile Pkk bayrağı aynı karede, Apo resmi de tabii ki yürüyüşün olmazsa olmazı. ‘’ Yaşasın özgürlük… Özgürlüğe uzanan eller kırılsın’’
5. Resim:
Sonrasında üzüntü ve destek mesajları. .. Öncelikle tabii ki Kürt gazeteciler : Stêrk Tv, Mednûçe Tv, Yeni Özgür Politika Gazetesi, Fırat Haber Ajansı (ANF) Newaya Jin, Semah dergisi, çalışanları ile Fransa Demokratik Kürt Konseyi üyeleri…
6. Resim:
Fransa’da bu hain katliam (!) Bu basına(!), Düşünce ve fikir özgürlüğüne(!) sıkılmış kurşun lanetlenir de Türkiye’de lanetlenmez mi? Başta Cumhuriyet Gazetesi tabii ki…( Daha Leman var, Zaman var, neler var neler.
.
7. Resim:
Sonra yürüyüşler… Lanetleme kortejleri…Yurdun dört bir yanında…Mesela öncelikle başkent Ankara’da…
7. Resim:
İstanbul…Koskoca şehr-i İstanbul…15 Milyon nüfusu ile Türkiye nüfusunun beşte birini içinde barındıran İstanbul bu menfur(!) katliamı lanetlemese olur mu hiç?
8. Resim:
İzmir geri mi kalacak? O da lanetler.
9. Resim: ‘’ Korkmuyoruz’’ derler…’’Evet korkmuyoruz...Bundan sonra da Hz. Muhammed’in karikatürlerini yapıp İslamın Peygamberi ile alay edenlerin sonuna kadar yanında olacağız.’’ Mesajları verirler.
Yanlış anlaşılmasın ha…Alayı Müslümandır bunların. ( En azından büyük çoğunluğu…) Maksat zaten ‘’ Biz özgür basının yanındayız’’ mesajı vermektir. Yoksa İslam Dini ile kesinlikle bir alıp veremedikleri yoktur(!) Hatta pek çoğunun dedesinin dedesinin dedesi müftü, şeyhülislam, hatta anne ve babaları namazında niyazında insanlardır.(!)
10-. Resim.
Zaten İslam Dinine karşı olmadıklarını, sadece ve sadece mizahı ve karikatürü savunduklarını da şıp diye anlarsınız aslında (!) Nasıl mı?
Charlie Hebdo’ya yapılan saldırı sonrasında mesela İstanbul’da, CHP li Belediye’nin yayın organı olan ‘’ Gazete Kadıköy’’de tepkilerini ‘’ Yaşasın Karikatür, Yaşasın Mizah’’ diye dile getirmelerinden anlarsınız ki Charlie Hebdo her ne kadar İslam’ın Peygamberine hakaret etmiş ise de onların bu dergiyi desteklemelerinin amacı sadece ve sadece basın özgürlüğüdür(!) İslam düşmanlığı değil (!)
11. Resim:
Charlie Hebdo gerçekten de korkmaz . Hani demişlerdi ya o katliamdan sonra ‘’ Korkmuyoruz’’ diye…Korkmazlar…Allah’tan korkmazlar ya kuldan da utanmazlar ve 1. Resimdeki Aylan Bebeğin karikatürünü yaparlar bu sefer de.
Eee..Ne var bunda? Tüm dünyada Aylan Bebek ile ile ilgili karikatürler yapıldı.
Evet yapıldı ama böyle değildi o karikatürler. Böylesine insanlık dışı, böylesine iğrenç değildi.
11. Resme iyi bakın: Bu karikatür ‘’Avrupa’nın Hıristiyan olduğunun kanıtı" ifadesiyle çizilen bir karikatür
O resimde ayakta duran Hz. İsa(!)
Suya gömülmüş, ayakları suyun dışında olan ise Aylan Bebek.
Hz İsa diyor ki(!): "Hristiyanlar suda yürür, Müslüman çocuklarıysa batar.’’
12. Resim:
Kıyıya vurmuş olan Aylan Bebek…Başucunda ise bir reklam afişi:
"2 çocuk menüsü al 1 öde"
Şimdi tek bir sorum var: Bu karikatürlere de ‘’ Yaşasın karikatür, yaşasın mizah’’ diyebilecek misiniz?
YORUMLAR
Hiristyanlar hepsi deli fakat bir akılı çıkarsa ona itaat ederler. Müslümanlar hepsi akılı fakat bir deliye itaat ederler!
Her ne kadar, batıda (avrupa-amerika) insanlık bitmiş diyorsak bence yanlış bir tanımlama çünkü batı, kendi insanına değer verdiği için hep yükseklerde yerini almaktadırlar. Ve İsrail bir esir askerine karşılık 1027Filistin askerini serbest bırakmıştır; matematiksel olarak 1=1027 yani bine bir eşitliği!
Dünya varoldukça DİN, DİNE karşı duracaktır... Yani dinci, dincinin en büyük düşmanıdır. tabi farklı dinlerden bahsediyorum. Dinler arası düşmanlık bitmez.
Batılılar, havada uçmayı, denizde yüzmeyi ve karada yürümeyi öğrendikçe biz kendi bataklığımızdan boğuluyoruz! bir arada kardeşçesine yaşamayı öğrenemedik ve hala ülkemizde çok uluslu bir ülke olmayı başaramadık; hep Batılıları suçlayıp kendi kabuğumuza çekiliyoruz.
Biz kendi aramızda (tüm müslüman ülkelerde) kavga, çatışma, çıkar kavgaları yaprken Batılılara malzeme olmaktayız.
Dünya arenasında saygın, itibarlı olmamız için önce kendimize bir özeleştri yapmaktan geçer; ekmeğe verdiğimiz değer kadar insanlara vermiş olsaydık şimdi biz müslümanlar ülkesi tüm dünyaya payidar olacaktık! yerde gördüğümüz bir parça ekmeği alnımıza götürüp öperiz fakat yere düşen insan olduysa ezip geçiyoruz!
Oysa tüm farklı insanları ALLAH yaratmıştır, insana verilen değer Allaha verilmiş değerdir; biz yıllardır savaşlar içindeyken neden Hiristiyan topraklarında 2, dünya savaşında sonra hiç bir savaşlarına tanık olamadık?
Çocukları, aileleri mülteci eden ülkelerin hiç mi kabahatleri yoktur?
Kendimizi yeniden varetmek için çok uluslu, çok renkli çok dilli ve çok kültürlü insanlarla barışık olmak ve yöneticilerin hak ve adaletten yana olanı seçmekle olur.
Ve Müslüman kimliklilerin havada,suda yürüyor Hirisitiyanlar ise sularda batması için çok düşünmemiz lazım geliyor, ki ben hiç bir insanın ölümüne, mülteci olmasına da razı değilim.
Karikatürler ne zaman adaleten yana, zulme muhalif olursa, o zaman sanat, halk için olduğunu ve o emeğe saygı duyarım.
Bir evin içinde ne kadar gürültü varsa, evin dışında o kadar düşmanı olur, sözümle bitirmek istiyorum...
uzatımsa affola hocam
yazan, yorumlayan herkese en içten saygılarımla
sami biberoğulları
Öncelikle yazıma değer verip böyle uzun bir yorum yazdığın için teşekkür ederim.
Bilmem senin yorumunla ne kadar ilgilidir ama şöyle bir şey var:
Son zamanlarda sosyal paylaşımlarda hep '' Madem ki huzur İslamdadır o halde İslam ülkelerinin vatandaşları neden Hristiyan Avrupa'ya kaçıyorlar'' diye bir söylem dolanıp duruyor.
Cevap veren yok.
Ben iki satır yazdım:
'' İslam, komşusu aç iken tok yatan bizden değildir '' diyor. Bu ne demektir? Bu gün ülkelerinden kaçan insanların ülkeleri de, Kendi ülkelerinde en muaazzam camileri yaıpı sınırlarını mültecilere kapayan İslam(!) ülkeleri de İslam ülkesi değildir. Yani ülkelerinden kaçan insanlar bir islam ülkesinden değil, islam olmayan bir ülkeden ehl-i kitap olan bir ülkeye hicret ediyorlar. Aynen peygamberimiz döneminde ilk hicretin Hristiyan Habeşistana olduğu gibi.
Ben de aynen sizin gibi hiç bir insanın ölümüne mülteci olmasına razı değilim.
Selam ve sevgilerimle.
İŞTE.: sami hoca farkı..... belgeleriyle bu yazıya sadece şapka çıkarılır.... helal olsun hocam..... saygılarımla
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Müslümanlığın bu halini gördükçe utanıyorum. Filistin başkanıyla bizimkinin ne işi vardı o protestoda, hala aklım almıyor.Efendilerine yaranmaya çalışan zavallı uşaklar gibi görünüyoruz.
Çok yazık.
Allah yoldan çıkmışlara mühlet verir. Hani sıkça diyor ya ayetlerinde "Bekleyin. Ben de sizinle beklemekteyim." Beni sağlam tutam işte bu cümle. Bekleyelim.
Saygılarımla.
sami biberoğulları
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının ve Filistin devlet başkanının ne işi var o yürüyüşte?
Bu kadar eli kolu bağlı olmak kahrediyor beni de.
Selam ve sevgilerimle.
ya hocam herşeyi o kadar güzel yazmışsınız ki, ilave bir yazı yazmaya çekindim.
sadece kutlamak istiyorum.
selam ve saygılar.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami hocam, batının sadece kendi çıkarlarını, huzurunu düşünen, diğer dünya vatandaşlarını ikinci sınıf insan statüsünde gören bir zihniyeti olduğunu biliyoruz ve mülteci politikalarına bakıp görmeye de devam ediyoruz. bu konuda yazdıklarınıza aynen katılıyorum. fakat son iki karikatürü çoğu insanın yanlış anladığını düşünüyorum. bu karikatürler batının düşünce tarzına bir eleştiridir. birkaç gün önce hıristiyanlığı seçen göçmenlerin kabul edileceğine dair bir haber vardı."Hristiyanlar suda yürür. Müslüman çocuklar ise batar” diyerek bu uygulama ağır bir şekilde eleştirilmiş. diğerinde ise Aylan bu sefer “Bir fiyatına iki çocuk menüsü” yazan McDonald’s reklamıyla resmediliyor. mc donalts kapitalizmin sembolu. söz konusu dergi ise bildiğim kadarıyla sol görüşlü. bu karikatürde batının doğu insanına ancak bir meta olarak değer vermesi, onu harcaması eleştirilmiş. bu konuda aşırılık var mı? bence var. ama o karikatürleri yanlış anlamış olduğumuz gerçeğini değiştirmez. saygılar
sami biberoğulları
İşin doğrusu karikatürlerin sizin belirttiğiniz amaçlarla çizilmiş olduğunu hiç düşünmemiştim.
Her türlü dine muhalif olan bu insanların karikatürleri sizin belirttiğiniz amaçlarla çizmiş olma ihtimalleri şimdi düşününce daha kuvvetli geldi bana. Bu durumda aslında bir düzeltme yazısı yazmam lazım. Ama ne kadar tarafsız olmaya özen göstersem de Çarli Hebdo gibi bir dergi için bunu yapmak içimden gelmedi.
Yaptığınız açıklamalar başım gözüm üstüne. En azından bundan sonra bir yazı yazmadan önce daha dikkatli olmam konusunda ciddi bir uyarı oldu benim için. Teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle.
Kıymetli hocam
Bazen insanın aklına gelmiyor değil. Acaba! İslam toplumlarının bu gün yaşadıkları üzücü durum özellikle de Arap toplumlarının Hıristiyan toplumlarla işbirliği yapmalarının ve Osmanlıyı arkadan vurmalarının ilahi bir tecellisi olabilir mi? Doğrusu çok düşündürücü. Gerçi Arap toplumlarının ihanetinin bir benzerini de bu gün kendini Türk ve Müslüman olarak ifade eden(!) insanların Siyonist yapılarla işbirliği içinde olması da en az Osmanlıya ihanet eden Müslüman toplumların ki kadar manidar. Ama yinede her şerde bir hayır vardır.
Kaleminize emeğinize sağlık
Saygı sevgilerimle
sami biberoğulları
''Bazen insanın aklına gelmiyor değil. Acaba! İslam toplumlarının bu gün yaşadıkları üzücü durum özellikle de Arap toplumlarının Hıristiyan toplumlarla işbirliği yapmalarının ve Osmanlıyı arkadan vurmalarının ilahi bir tecellisi olabilir mi?'' Demişsin
Allahu alem diyeyim....
Öteki soruna da Allahu alem diyeyim. Ve dua edeyim her şerden bir hayır çıkması için.
Selam ve sevgilerimle.
Merhaba Sami Hocam,
Yazdiklarin, anlatmak isteyip de anlatamadıklarima tercüman olmuş.
Fransa'daki dergiye yapılan katliam, saldiri adi her neyse nasil dünyayı ayaga kaldırmıştı. Ya adamlar kendilerini savunmasinı çok iyi biliyorlar ya da ağlamasini.
Biz günlerdir Şehit veriyoruz gelen giden olmadığı gibi çok yakında zavvali teröristleri öldürmeyin diye bir açıklama gelirse hiç şaşmam!
Fransa olayında, hiç kimse 'Senin özgürlüğünün başladığı yerde benimki biter' demedi.
Basın özgürlüğü (!) Hem insanlarin kutsalına saldır hem de basın özgürlüğu de. Bu olacak is değil.
Dedim ya, biz ya ağlamasıni bilmiyoruz ya bu batınin güneşi sönmüş doğruyu yanlışı görmüyor.
Kalemin susmasin hocam, saygılar...
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Hocam anlamak istemeyen her ne olursa olsun anlamayacaktır emeğinize sağlık saygılarımla
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Batı için her şey metadır, pazar malıdır, alınıp satılabilir...
Bu yüzden, onun dünya tasavvurunun insanî yanları zamanla değerler sisteminden düşmüş, evrensel değerler sistemini buna göre kurgular olmuştur...
Terörü, omurgasızlığı, robotlaşması bundandır...
"2 çocuk menüsü al 1 öde" vicdansızlığını şu alıntı yeterince ifade eder: “Şehirleşmiş ülkelerin ekonomisi bakımından göçmen işçiler ölümsüzdürler; ölümsüzdürler çünkü sürekli olarak yerleri başkalarıyla doldurulabilir. Göçmen işçiler doğmaz, yetiştirilmez, yaşlanmaz, yorulmaz, ölmezler. Bir tek işlevleri vardır onların: çalışmak. Hayatlarının bütün öbür işlevleri geldikleri ülkenin sorumluluğu altındadır.” (Berger, Yedinci Adam,s.56)
Selam ve saygılarımla, değerli hocam...
sami biberoğulları
Hem yorum hem de yoruma verilecek cevabı sen yazmışsın bile.
Şu sözler üzerine daha ne denilebilir ki: Göçmen işçiler doğmaz, yetiştirilmez, yaşlanmaz, yorulmaz, ölmezler. Bir tek işlevleri vardır onların: çalışmak. Hayatlarının bütün öbür işlevleri geldikleri ülkenin sorumluluğu altındadır.” (Berger, Yedinci Adam,s.56)
Selam ve sevgilerimle.
Zaten belli oluyor yaptıkları,
uzaktan kumandalı.
İyi bir şey yaptım sanıyorlar,
sanat diyorlar özgürlük diyorlar
Alet oluyoruz yok akıllarında,
İnsanlık için yapıyorlar sorsan da...
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Günlerdir bu karikatürle ilgili doğru bir yan aradım durdum,
Neticede her karikatür güldürmez bazıları düşündürürde.
Evirdim, çevirdim bir öyle baktım bir böyle baktım yok.
Doğru bir yanı yok bunun.!
Destek verenleri bir yana bıraktım da abi tepki verenlerde bir alem..
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyeti hep var olmuştu zaten,
Şöyle de bir durum var ama EMPATİ.!
İnsanlar bu olguyu neden hiç bağdaştıramazlar kendilerine ben anlayamıyorum,
Vicdan yoksunluğunun getirisi bunlar sanırım.
Her ülke bir anda karışıp kendini savaşın içinde bulabilir ya da Suriye'ye bunları yapana yarın sana da bişiler yapabilir sende evinden barkından uzaklaşığ kendine ve ailene yeni bir yaşam alanı ararken çocuğunu "Yeni bir hayat için" kıyıya vurmuşken üstelik cansızken bulabilirsin.
Bunu düşünerek bir şeyler yazıp çizmek lazım diye düşünüyorum ben.
Ülkelerin sınır kapılarını kapatmasını eleştirsene, küçücük artık aramızda olmayan ve tabi ki Aylan kıyıya vurana kadar varlığından habersiz olduğumuz o küçücük çocukla uğraşıyorsun, hadi uğraştır azcık VİCDAN ya hu.!
(yine çok konuştum galiba)
Çok güzel bir yazıydı abicim,
Tebriklerimle,
Saygılar
sami biberoğulları
Karikatürlerle ilgili çok farklı bir açıklama bu yazıya yorum yazan Yahya Oğuz adlı arkadaştan geldi. Nazar-ı dikkate almak lazım.
Bence arkadaşın yorumunu ve benim verdiğim cevabı okumalısınız derim.
Selam ve sevgilerimle.
Nasıl yorum getirmeli bu yazıya, gerçekten bilemedim.
Üzülüyor insan.
Hem bu zavallı insanların ölüp gidişine,
hem de diğerlerinin, yani tuzu kuru olanların duyarsızlığına.
Hepsini bir kenara bıraktım,
memleketim insanı nasıl bu kadar vurdumduymaz, bu kadar kör, bu kadar vicdansız olabiliyor?
Galiba,
iyi bir nesil yetiştirmeyi beceremedik biz.
Ya da,
içimizde gerçekten temizlenmesi gereken çürük elmalar var.
Üzdü bizi yazı.
sami biberoğulları
Evet hem iyi bir nesil yetiştiremedik, hem de içim,zde temizlenmesi gereken çürük elmalar var. Yalnız sorun bu kadar değil. Dışımızdaki çürük elmaları ne yapacağız?
Selam ve sevgilerimle.