Çay Günlüğü-2
Çay ve çayın etrafında oluşan hale bizi sarıp sarmaladıkça daha çok çay yazısı yazacağız. Çayla kurduğumuz ünsiyeti henüz çay melikesi ile kuramasak da çaya dair yazma alışkanlığımız aynı minvalde devam edecek. Bir söz var “Alışkanlık yaman bir öğretmendir.” diye. Yalnız, bizim çayla alakalı yazdıklarımız sadece alışkanlıktan mütevellit bir durum değil. İşin içinde çayın gizemli ve mütevazı bir içecek olması ile çay melikesinin yazdıklarımıza ve bize olan kayıtsızlığı da var.
Çayla çay melikesinin bir çok ortak yönünü keşfettikçe yazma alışkanlığımız daha da pekişiyor. Ya bir şiir ya bir deneme şeklinde tezahür ediyor duygu ve düşüncemiz. İnce belli bardağın zarafeti, çayın berraklığı çay melikesinden ilham almış gibi geliyor daima bize. Şiirlerimizde çayı, aşkı ve çay melikesinin hususiyetlerini harmanlıyoruz. Çayın gizemi çay melikesinin albenisi ve aşkın usaresiyle terkip oluyor. Bu terkip bize çayı daha çok sevdiriyor. Çayın renginde başka nazarların göremediklerini görüyoruz. Çayın ve çay melikesinin iklimi huzur ve sükunun bereketlendiği ortam oluyor çoğunlukla. Hüzün dahi sevimli geliyor bu iklimde bize. Kalemimizi kuşanıp gümüş iklimlere sefere çıkıyoruz çay melikesi terkimizde. Çayın melikesine ve çaya şiirler dökülüyor o gümüş iklimde aşk tenli bulutlardan. Naz tütsülü, gül ıtırlı.
Gül ve Çay
Naz açıyor her seher demliğin sinesinde
Bir aşk palazlanıyor nazın definesinde
Aşkla hem dem oluyor bu iklimde hep kalem
Bir gül misal gülüyor notaların esinde, dizleri ilham oluyor. Gönlümüze sularına aşk iksirinin karıştığı bir aşk deniz doğuyor. O denizde kulaç atmaktan haza haz alıyoruz. Turkuaz hayallerimize erguvan rengi karışıyor. Sular menekşeleniyor. Menekşeler bazen albeni perisi olup aklımızı ve gönlümüzü çeliyor. Bazen boyunlarını büküp hüzne sebep olsa da biz bu gümüş iklimde nefes alıp vermeyi her mevsim seviyoruz. Ve ardından ,
Çay ve Sen
Gönlümdeki aydınlık gözümdeki fersiniz
İklimime naz çavan ikili hep çay ve sen
Zaman geçip gider de kalır hayalimde iz
Sizi işler sineme her nefes desen desen,
deyiveriyoruz. Diyoruz da bitiyor mu söyleyeceklerimiz… Sanıyorum bu hususta kalem oynatma alışkanlığımız ömrümüz vefa ettiği sürece devam edecek. Ya çay melikesi bizim iklimimize inecek bulutlardan ya biz bu yola iyice nahifleşip bulutlara çay melikesinin iklimine çıkacağız. Kabul buyurursa kapılanacağız dergâhına. “Sabah ola hayrola”
Ankara,11.08.2015 İbrahim KİLİK