1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
565
Okunma
Bazı insanların dünyaları birbirinden farklıdır. Birbirlerinin dünyalarına girdiklerinde yaşayamazlar. Tıpkı suda yaşayan balıkla karada yaşayan sincap gibi. Mutlu olduklarını sanarlar ancak bu mutluluk tenden, birkaç iç ısıtıcı sözden, yanındayken alınan hazdan daha fazlası değildir. Bu zamanla esarete dönüşür ve artık can sıkmaya başlar. Bunu zamanla anlarlar ancak anladıklarında iş işten geçmiş olur. Artık bağlanmış olursunuz. Bu bağlılık feda etmekten gelen bir yanılgı olabilir. Çoğu defa bu da aşk sanılır. Aşkta esaret yoktur. Sevgi, esareti yok eder. Aşk, kendini bir başka bedende görebilmektir. Seni anlayandır, senin anlayabildiğindir. Düşüncelerine, hislerine, karakterine, duygularına, estetiğine aşık olduğundur. Aşık olmaya aşık olmaktır aşk. Onu sevdiğin için kendini sevmektir. Sevmekle gurur duymaktır aşk. Ancak ne kötüdür ki sevme yetisi esaretle harcanarak yok olmuştur yüzyıllar boyu. Ne kötüdür harcanmak, ne kötüdür harcanmayı aşk bilmek...