Hz. ÖMER KİMDİR. (Bahattin BİLHAN)

• 5 Ağustos 2015 Çarşamba 10:40:48

Hz. ÖMER KİMDİR

Tarihi kaynaklar Ömer’i şöyle tanıtır:
Hz. Ömer, Allah Elçisinin kayın pederidir..
Cennetle müjdelenen on kişiden biridir.
Kırkıncı Müslüman, ikinci halifedir.

ALİ’NİN EN YAKIN DOSTU, DAVA ARKADAŞI!

Ali’nin kızı Ümmü Külsüm’le evli, yani Ali’nin damadıdır.
Kureyş kabilesinden, Beni Addî oymağındandır.
Babası Hattap, onun babası Nufeyl, onun babası Addî’dir
Annesı: Hanteme bnt. Hişam, Hişam’in babası Muğire’dir.
Doğumu: 583 M. Allah Rusûlundan 13-14 yaş küçüktür.
Peygamberimiz (as), Ona “Ebu Hafs” künyesini verdi.
İslâm’ı kabul ettiği gün ise, “Faruk” unvanını verdi.
Kur’an’dan ayetler dinledi, etkilendi, İslâm’ı kabul etti.
Ömer’den üç gün önce Hamza Müslüman olmuştu.
İkisinin de Kureyş toplumunda çok saygın bir yeri vardı.
Yabancı elçileri kabul etme, Mekke adına konuşma görevi Ömer’indi.
İslâm’ı kabul ettiğinde, bütün ashabı heyecan dalgası sardı.
Büyük sevinçle, coşkuyla tekbir aldılar.
Ömer, Kâbe’de açıktan ibadet etmeyi teklif etti.
Bu teklifte adeta direndi, teklifi kabul gördü.
Allah’ın Elçisi, Ömer’e solunda mekân verdi.
Ömer, bütün yaşamını İslâm’a, hakka adadı.
Bütün savaşlara fiilen katıldı.
Bütün savaşlarda üstün başarılar gösterdi.
Mertliğin, ciddiliğin, doğruluğun sembol adı oldu.
Peygamberimiz vefat ettiğinde çok sarsıldı, adeta şaşırdı.
Hz. Ebu Bekir’in uyarılarıyla hepsi toparlandı.
Hilafet konusunun çözümünde en büyük rolü oldu.
Göz kamaştırıcı bir olgunluk sergilendi. Ebu Bekir seçildi.
Hz. Ebu Bekir’in en yakın dostu, destekçisi, yardımcısı oldu.

BAZI VARLAR

Ömer’in yaşamında akıl almaz müsbetler vardır
Ömer, Kur’an’ı kitap haline getirmeyi teklif etti.
Ebu Bekir, bu teklifi kabul etti. Cumhur’u Ashap buna sevindiler.
Kur’an sahifeleri kitap halinde toplandı.
Hz. Ebu Bekir, vefat edeceğini anlayınca Ömer’i aday gösterdi.
Müslümanlar ittifakla Ömer’i seçtiler.
Erişilmesi kolay olmayan bir erdem örneği verdiler.
Ali, sevinç ve mutlulukla Ömer’e ilk bîat eden oldu.
Ali, Peygamber torunu olan sevgili kızını Ömer’e verdi.
Ali, yaşamı boyunca Ömer’in yakın destekçisi oldu.
Ömer, toplumu teşkilatlandırdı.
Halifelik dönemi, İslâm’ın en parlak dönemi oldu.
Devletin kudreti zirveye ulaştı.
Aynı anda bütün cephelerde savaş vardı.
O dönemde, en büyük imparatorluk olan Bizans saldırıya geçmişti.
İkinci süper devlet, Sasani imparatorluğu da savaşa katılmıştı.
Bütün cephelerde savaş vardı.
Hz. Ömer’in göz kamaştıran üstün dirayeti, adaleti,
İslâm ordusunun akıl almaz kahramanlığı kâfi geliyordu.
Ulaklar, bütün cephelerden zafer haberi taşıyorlardı.
Kaleler düşüyor, şehirler alınıyor, ülkeler fethediliyor, putlar kırılıyordu.
Muzaffer Halife, Medine’de toprak evde oturuyordu.
Yamalı zıbın giyiniyor, çok zaman yalın ayak geziyordu.

VE BAZI YOKLAR

Evinde aşçısı yoktu, hizmetçisi yoktu. Sofracısı yoktu
Çok zamanlar arpa ekmeği yerdi, birkaç hurmadan başka nesne yoktu.
Göz kamaştıran bir devlet başkanı vardı ama, Başkanın sarayı yoktu.
Başkanın evi en fakir kişinin evi gibiydi, kerpiç evdi, barakamsıydı.
Evin çevresinde muhafız alayı yoktu, teşrifatçı yoktu.Özel kalemi yoktu.
Omzunda üniforma yoktu, madalya yoktu, başında altın taç yoktu.
İpekten elbisesi yoktu, altın tahtı yoktu. Yönettiği ülkede cezaevi yoktu.
zindan yoktu, işkencehane yoktu.tevkifhane yoktu...
Çünkü bütün memlekette hırsızlık yoktu, rüşvet yoktu. Soygun yoktu.
Fuhuş yoktu, çalma, çırpma yoktu, aldatma yoktu, kandırma yoktu.
Aldatan yoktu, aldanan yoktu. Zulmeden yoktu, zulme uğrayan yoktu.
Geceleri herkes uyur, Ömer çok kez uyumazdı, sokak sokak gezerdi,
Gam çekenlere, gönlü kırıklara, yoksullara, yetimlere, öksüzlere,
Gözü yaşlılara, kimsesizlere, dul kadınlara, fakirlere, derman bulamayanlara
Ömer’in kavuşması gerekti. O da geç kalmadan kavuşurdu.
Dertlilere kavuşur, yoksulların evine sırtıyla erzak taşıdığı olurdu.
Tek başına dolaşırdı, arkasında koruması, muhafızı yoktu.
Muhafızı yoktu, çünkü kimseden korkusu da yoktu.
Öldürüleceğini bilse de korkusu olmazdı.
O, şehit olmayı ne kadar istiyordu! Nihayet istediği oldu.
Hakk’ın huzurunda, secdeye baş koyduğu halde,
Saldırıya uğradı, secde halinde iken izzetine erişilmez bir yaşam noktalandı.
Dünya durdukça ak vicdanlar Ömer’in izzetine selam durdular, duracaklar...

Not.: Bahattin BİLHAN (Hoca’nın Kaleminden)

.