ZAMAN DENİLEN GERGEF…
ZAMAN DENİLEN GERGEF…
Yaratılmış her varlık, nefes alma şekli nasıl olursa olsun var olma aşamasından itibaren zamana eyvallah diyerek başlıyor hayata… Evveli,ahiri ve bu iki vakit içindekileri kabul ediyor.mum alevi zaman… hem kendini hem bizi yakıyor. içimize işleyen seslerde kaybolmuş zaman…huysuz ve tatlı bir kadın gibi aynalarda boğuluyor.sen… ben… ve herkes yorgun ve belki de yağmalanmış saatlerimizi işliyoruz bu zaman denilen gergef üstüne… iyi de yapıyoruz. sen… Susmalara konuşur, ayazlanırsın bir gece, memleket iniltisinde uyanır soru soran ağızlarda yaşar, kitaplarını yakmak istercesine bakarsın sayfalara… Şehir çıkmaz sokak suretinde çıkar karşına.hal böyle iken omzuna dokunur bir adam…Huysuz değildir ve tatlı sözlerini gözlerinde saklar…bakışıyla ısıtır ayaz kesmiş yüreğini… şehir çoktan serilmiştir ayaklarına… kitaplara vurulan prangalar açılır ‘oğlum’ dediği her cümlede… sen…ben… ve herkes umut ve dua dolu saatlerimizi işliyoruz bu zaman denilen gergef üstüne…iyi de yapıyoruz… şimdi bu yazdıklarım yıllar sonra tozlu raflar içinde konuşabilir mi dersin? Anlatabilir mi içimde sakladığım küçük güvercini? Gerdanlığında saklı kalan sevdalar gibi huzurun rengine boyar mı bizi? Biz diyebilmek için bırakma ellerimi… inci gibi dağılan yüreğim mum misali eriyen zamanda, yorulduğunda, omzuma dokunup tatlı sözler söyleyen birini bulamayabilirim.sen hep yanımda ol…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.