Neler Oluyor ?
Genel seçimlerin ardından dolar, Avro, ve Sterlin karşısında Tl. değer kaybettikçe piyasalardaki olumsuz psikoloji baş döndüren bir hızla devam ediyor.
Hükumetin kurulamaması , terör olaylarının son günlerde hızla artışı göstermesi toplumu her alanda etkiliyor.
Ekonomiyi etkileyen önemli bir etkende inşaat sektöründeki durgunluk. Dünyada ki konut üretim hacmi ile dikkatleri üzerinde toplayan Türkiye de konut satışları da durma noktasına geldi. Öyle ki Türkiye’nin en dinamik inşaat firmaları bile büyük zararlar görmeye başladı.
Dersaneler Kapatılması konusunda mahkeme karar aldı
Bakın basit bir örnek daha vereyim. Dünya ülkeleri arasında üst sıralarda yurt dışında eğitim gören öğrencilerimiz bile dolar ve Avro’ nun yükselişinden büyük oranda etkilendikleri haberlerini okudukça üzülüyorum. Yılda Toplam 1.5 milyar dolar harcanan yurt dışı eğitim gören öğrencilerin eğitim alanındaki, bu sıkıntı bir yana 1 Eylül 2015 tarihinde Anayasa Mahkememizin dershanelerin kapatılmasını ön gören yasayı oy çokluğu ile iptal etti. Alınan bu karar sonrası özel eğitim kurumu yani dersanelerin faaliyetlerine devam etmesi, eğitim alanında kapatılıp kapatılmamaları yeni tartışmaları beraberinde getirdi.
Bu konuda AYM gerekçesinde iki önemli konuya dikkat çekti.
Birincisi dersanelerin sakıncalarını önleyici tedbirlerin almak yerine, tamamen yasaklamak suretiyle kapatılması yoluna gidilmesi yasal değil.
İkincisi ise sınavlara hazırlık kapsamında özel kurumlardan eğitim desteği alma desteğinin ortadan kaldırılması. Eğitim ve öğrenim hakkını ihlali anlamına geliyor diye belirtildi. Peki bundan sonra ne olacak olanları birlikte göreceğiz.
İktidarın dersanelerin kapatılması için iki yıldır verdiği mücadele piskolojik bir yenilgi ile karşılık bulsa da eğitim alanında Türkiye’nin özellikle metropoller de ki devlet okullarda ki fiziki mekan yetersizliğinin bundan sonra nasıl bir boyut kazanacağını doğrusu sizler gibi merak ediyorum.
Özellikle doğu ve güneydoğu başta olmak üzere metropollere göçün artığını ve bu göç olgusunun beraberinde getirdiği sorunları düşündükce derinlere dalıyorum. Eğitim sağlık, kültür sanat, istihdam işsizliğin önlenmesi, memur ve yaşlıların maaşlarının yetersizliği, büyük kentlerdeki diğer alt yapı sorunlarını düşündükçe sizler gibi kente yabancılaşıyorum.
Yabancılık demişken Suriye den gelen göçmenlerin durumları hakkında nasıl bir önleyici tedbir alınacak buda aslında önemli bir sorun. İki konuya daha dikkatinizi çekerek yazıma sön vermek istiyorum.
Malulen emeklilik artık daha zor
Bu malulen emeklilik konusunda çıkarılan yasa da neyin nesi. Eskiden hastaneden heyetinden alınan bir engellilik raporu ile vatandaş malulen emekli olup olmayacağını raporun yüzdeliğine göre alıyordu. Şimdi bir çok hastalığı ve engeli bulunan vatandaşların organ eksikliklerinin toplamında alınan doktor raporu neden dikkate alınmıyor ki. Sahi engelli vatandaşın hastalıkları ve uzuv eksikliklerindeki engellilik yüzdeliği neden düşürüldü ve emekli olmak neden zorlaştırıldı? 32 bin insan neden malulen emekli olması gerekirken emekli olamıyor.
Kayıp kaçak bedelleri ödenecek miş..!
İkinci konuda kayık kaçak elektrik bedellerinin hak sahiplerine ödenmesi konusu bu konuda da yapılan açıklamalara doğrultusunda müracaat eden vatandaş sayısı sizce neden az?
Bakın bir bu konuda hak sahibi vatandaş yeteri kadar bilgilendirilmedi. Hakkını almak isteyenlere telefonla bir kere bir yetkili ile görüştüler mi ikinci kez görüşme olanakları ortadan bilinmeyen bir sebeple ortadan kalkıyor. Vatandaş zamanında ve belirtilen surede müracaat edemezse bu haktan mahrum edilecektir. Yasal olarak belirtilen sure kısıtlı olduğu için. Müracaat edemeyen otomatikman hakkını kaybedecek. Böylece kayıp kaçak bedeli olarak geri ödenmesi düşünülen paradan hakkını alamadan yasal olarak hak sahibi olma şansını yitirecek inanmıyorsanız arayın ve deneyin. Bir kez görüştüğünüzde ikinci kez karşınızda bir muhatap bulamayacak mısınız?
Başka konularda görüşmek üzere sevgimle hep
kamil üci
YORUMLAR
Güzel bir yazı.
memleketin durumuna gerçekten objektif bir açıdan göz gezdirilmiş.
Siyaset yapılmamış, taraf tutulmamış.
Kutluyorum yazarını.