YEŞİL YOL PROJESİ

• 20 Temmuz 2015 Pazartesi 10:07:41

Karadenizde yapımı başlayan (Samsun’Dan Artvin’e) "Yeşil Yol" projesinin amacı nedir.

Sözde yayla turizmini canlandırmak ve yayladan yaylaya rahatça geçişi saglamak.

1- Yayladan yaylaya geçişler olursa bunlardan kimler faydalanacak.
2- Hangi tur şirketleri nemalanacak
3- Hangi iş adamları oteller kuracak
4- Hangi müteahhitler villalar yapacak
5- Hangi zenginler petrol istasyonları açacak.
6- Yandaş Halka düşen ise küçük hediyelik eşya dükkanları.

Bu plan ve projeler kimlere yapılıyor acaba, farkındaysanız, küresel ısınma neticesinde para babaları Karadenizi mesken tuttu, bunlar sadece Karadenizli değil öncelikli olarak Arap para babaları.

Sonuç; yok olan doğa, katledilen ağaçlar, göçmen kuşların değişen yörüngesi, yağmur alan ağaçların aza inmesi, dünya da eşi ve benzeri bulunmayan bitki ve böcek neslinin bu bölgede yok olması. Bu oluşumların neticesinin getireceği kuraklık Karadenizin geçim kaynağı, Çay, Kivi vb. Gelir getiren ürünlerin yok olmasının sebebidir.
Kendi elinizle kendinize mezar kazmayın sakın, bu proje Karadenizin yok olmasının başlangıcı olacaktır.

Çözüm; bu yol projesini mevcut illerin içerisinden yaylalara taşımak daha mantıklı değil mi?

1- Yol mevcut illerin içerisinden geçerse iller gelişir.
2- Doğa tahribatı aza indirgenmiş olur. Suyun kirlenmemesi sağlanır.
3- Mevcut Şehirlerin halkı ekonomik anlamda güçlenir.
4- Yöresel eşya ve yiyecek tesisleri mevcut bölgeye katkı payı bırakır.
5-Mevcut yörede bulunan esnaf, şoför kazanır.
6- Yaylaların doğası bozulmaz.
7- Sit alanları birilerine peşkeş çekilmez.
8- Hayvancılığın yapılmış olduğu yaylalar yok olmaz.
9- Yörede bulunan bitki ve böcek çeşitleri yok olmaz.
10- Arıların bal yapma alanı kısıtlanırsa eğer o zaman insan ömrünün son evresi demektir.
Unutmayın ki; nerede bir yapılaşma varsa, orada para kazanmak için her türlü tahribat yaşanır.

Bırakın Karadeniz kendi doğallığını korusun, hem yöre insanı hemde gelen misafirler, Karadenizi doğal güzelliği ile hatırlasın. Eğer Karadeniz tahribata uğrarsa, hem doğal yöresini hemde en önemlisi kendi yöre insanını kaybedecektir. Benim kaybedecek bir şeyim yok derseniz, sizde bu hatanın sebebiyetçisi olursunuz, sizde bu küresel, emperyalist ve kapitalist düzenin bir parçası olursunuz.

Haydi Karadenizli hemşerim kalk ayağa, bu talana dur de. Unuttun mu? Daha dün HES’lerle suyunu çalmaya çalışanlar, bugün doğanı çalmaya çalışıyorlar, yarın neyini çalacaklar, kimbilir belkide sıra sendedir.

Saygı sevgi ve selamlarımla
Nazım UZUN