- 964 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Kız Bana "emmi" dedi...
BİR KIZ BANA”EMMİ” DEDİ...
Kararcaoğlan’ın çok bilinen bir koşması. Şiirin tamamını yazayım. Buyurun:
‘Değirmenden geldim beygirim yüklü
Şu kızı görenin del’olur aklı
On beş yaşında da kırk beş belikli
Bir kız bana “emmi” dedi n’eyleyim
Bizim ilde üzüm olur al’colur
Sızılaşır bozkurtları ac olur
Bir yiğide emmi demek güc olur
Bir kız bana “emmi” dedi n’eyleyim
Birem birem toplayayım odunu
Bilem dedim bilemedim adını
Elbistan yanaklı Kürtler kadını
Bir kız bana “emmi” dedi n’eyleyim
Karac’oğlan der ki n’oldum n’olayım
Akar sularınan ben de geleyim
Sakal seni makkabınan yolayım
Bir kız bana “emmi” dedi n’eyleyim’
Koşmanın ilk dörtlüğünde “Deli olur” birleşik fiili “del’olur” şeklini almış. İkinci dörtlükte geçen “alıç olur” söz öbeği ölçü gereği “al’colur” olmuştur. Aynı nedenle son dörtlükte Karacaoğlan “Karac’oğlan” , “Ne oldum, ne olayım” söz grupları da “N’oldum, n’olayım” biçiminde söylenmiştir. Yine aynı gerekçeyle bağlantı (nakarat) dizesinin son sözcüğü “ne eyleyim” de “n’eyleyim” e dönüşmüş. Eğer böyle olmasaydı bu söz gruplarının geçtiği dizelerde hece fazlalığından ölçü bozulacaktı. Bu aksama Karacaoğlan’ın şanına yakışmaz, değil mi?
Bakınız dört dörtlükten oluşan koşmanın bağlantı (nakarat) dizesine: “Bir kız bana ‘emmi’ dedi n’eyleyim” . Tam dört kez yinelenmiş bu dize. Nakaratlığı bu sebepten.
Ne kadar zoruna gitmiş koca âşığın bir kızın kendisine “emmi” demesi. “Bir yiğide emmi demek güc olur” diyor. Saçlı sakallı. Hem de değirmenden gelmiş. Daha beygirin yükünü indirmemiş. Çeşme başındaki bir güzele kur yapıyor. Yapıyor yapmasına da genç kızdan beklediği ilgiyi göremiyor. Belki de “Saçından sakalından utan, emmi” demiştir bu güzeller güzeli.
Buna sebep sakalını “makkabınan” yolacak. Yolunca gençleşip civan olacak sanki. On beş yaşında bu güzeller güzelinin kalbine girecek. Olur...Olur...Geç kaldın Karacaoğlan. Avucunu yalarsın yiğidim(!).
Makkap, şimdikinin cımbızı olmalı. Bizim bildiğimiz “matkap”la bir ilgisi var mı? Pek de bir anlam bağı kuramadım. Çünkü matkap delici bir gereç. Makkap yolucu...
Neyse...Bu koşma üstüne neden bunca laf ettim? Şundan ki Yahya Aksoy “Hayat Pınarı”nda bu koşmaya atıfta bulunmuş. Şöyle diyor: “karacaoğlan bir gün su içmek için çeşme başına varır. Çeşme başında ellerinde su bakraçları ile kümelenmişler sohbet etmekteler. İçlerinden birisi "amca gel suyunu iç " diye seslenir:
"Çeşme başında bir kız bana amca dedi..." diye şiirine aktarır.”
Bu anlatımdaki ifade hocamızın. Noktasına, virgülüne dokunmadım.
Karacaoğlan “Bir kız bana ‘emmi’ dedi n’eyleyim” diye feryat ediyor. Tutup bu dizedeki “emmi”yi “amca” yapıyorsunuz. Bir şiirde, hele Karacaoğlan’ın bir şiirinde sözcüklerin anlamdaşını kullanamazsınız. Doğru olmaz. Ozan hangi sözcüğü kullanmışsa buna bağlı kalmalısınız.
Yahya Aksoy öğretmenimizin ozanlığı da var. Şiir yazıyor. Hocamız, kendi şiirinde birileri böyle bir değişiklik yapsa, örneğin bir sözcüğün anlamdaşını kullansa bunu nasıl karşılardı acaba? Doğrusu merak ediyorum.
YORUMLAR
Karacaoğlan 17. yüzyılda Türkçeyi en güzel kullanan ozandır. Şiirlerinde aşkı kendi dil ve kültürüne göre süsleme, sapma ve abartılarla anlatmıştır,yazmıştır, Yazınızda geçen sözcük kısaltmaları ona özgü bir şey değildir, Yunus Emre'den günümüze pek çok ozanın başvurduğu bir sapmadır. Değirmencilikte geçen makk (kırıp psrçalama, -buğday ve arpayı-) sözcüğünün bir diğer anlamı olan (derin yara açmak) dan türetilmiş makkap sözcüğü de bir sapma olup, burada "derin yara açarak yolmak" anlamında kullanılmış olsa gerek.
Amca ve emmi Arapçadan Türkçeye geçen amm (a'mm) sözcüğünün karşılığıdır. Latin harfleriyle emmi ya da amca olarak yazılmış olmak hatalı olmasa gerek...YAZINIZ ÇOK İYİ, HARİKA BİR ÇALIŞMA. TEBRİKLERİMLE. SAYGILARIMLA
Mustafa Topaloğlu
Benim anlatmak istediğim budur.
Selam ve saygıyla efendim.
Edebiyatın güzelliği burada işte...
Birisi Karacaoğlanın emmisini amca yapıyor,diğeri ona uzun uzun nazire yapıyor.
Amann ne olmuş yani emmiyi amca yaptıysa denilip geçilmemeli.
böyle tatlı tatlı tartışılmalı. Ne güzel...
Selam ve saygıyla...
Mustafa Topaloğlu
İlginizden dolayı teşekkürler.
Selam ve saygılarımla...
Bedri Tokul
Selamlar...