- 887 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ERKEKLER TUVALETİNDEKİ İSİM
Yıl 1972 sanırım, amca oğullarım ya da halamın çocuklarından biri tam anımsayamıyorum ( bizim sülaleden amca, dayı, hala ,çocukları alt ve üst sınıflarda hep okuldaydık o zaman ) nefes nefese koştu o gün ilk teneffüste yanıma.
“Aliye, kim yazdıysa senin adın erkekler tuvaletinin kapısının arkasına yazılmış ”dedi.
Elim ayağım kesildi betim benzim attı, suçların en büyüğüydü benim için o kadar kız varken okulda benim adım yazılmıştı, namusum gitmiş, onurum beş paralık olmuştu, sinirden ölecektim, doğru koştum öğretmenimin yanına ,
Hiç unutmam; kızım dedi öğretmenim, yazsınlar bir şey olmaz arkadaşın onlar senin.
Bana ne, ben anlamam diyordum içimden neden benim adım bunca kız varken..:
Olmaz öğretmenim yazamazlar, ya annem babam duyarsa beni bir daha okula salmazlar..Ben kimseyle teneffüste bile oynamıyorum ,okulun kitaplığından kitap alır bir köşeye çekilir okurum.
sadece kuzenlerimle arada bir saklambaç oyarız o kadar dedim.
Öğretmenim yüzüme baktı ağlamaktan gözlerim kızarmış “acıdı halime sanırım”.. tamam kızım kim yazmış olabilir biliyor musun ? dedi.
Bir yandan ağlıyor bir yandan da kim yapmış olabilir diye içimden düşünürken bir çırpıda saydım 4.sınıftaki bana azıcık ilgi alaka gösteren dört beş erkek arkadaşlarımı, hatta burnum sık kanardı her kanamasında kolumdan tutup çeşmede başımı suyun altına tutan o değerli en iyi sınıf arkadaşımı da ispiyonlamıştım ( ahh ne kadar kötüymüşüm ben ).
Ders zili çaldı sınıfta öğretmen isimlerimi söylediğim arkadaşlarımı tahtaya kaldırdı ve tek tek sordu “kim yazdı Aliye arkadaşınızın adını erkekler tuvaletine” ?
hepside yüzüme bakarak yemin edip yazmadıklarını söylüyorlardı ben içimden öyle üzülüyordum ki anlatamam, onların öğretmenden şamar yiyeceklerini adım gibi biliyordum eğer benim yüzümden suçsuz yere tokat yerlerse kendimi asla affetmezdim fakat bir yandan da adım çıkacak diğer kızlar ve erkekler bana kötü bakacaklar diye namusumu kurtarmalıydım olsun bir tokattan bir şey olmazdı diyordum kendi kendime..:
Bir daha kimseye yanlış yapmazlar diyor teselli buluyordum.
Öğretmen son defa soruyorum çocuklar dedi kendiniz söylerseniz ceza vermeyeceğim aksi halde hepiniz birer tokatımı yiyeceksiniz dedi ve hepsinin tek yüzüne çok hızlı olmayarak tokat attı.
Bende onurumu kurtarmış oldum bu arada..
Ah o vefalı arkadaşım ahh! ufak yaşta dört kardeşiyle öksüzlüğünü bakışlarında saklayan erdemli onurlu sınıf arkadaşım, bir kaç gün yüzüme bile bakmadı,"haklıydı da suçlanmıştı suçlu olmadığı halde", hiç bir zaman haksızlığı kabullenmeyen kişiliği o zamandan belirgindi.
Tüm okulu araştırıp gerçek yazanı bulmuş okul çıkışı bir güzel dövmüştü,
Tabi gelip sınıfta söyledi kimin yaptığını ve ben hepsinden özür dilemiştim..
Yıllar sonra öldüğünü duyduğumda çok üzülüp ağlamıştım, hayatının baharında
sağ sol davası yüzünden Ankara’da vurulmuştu.
Aliye UYANIK / BOZOK KIZI
07.10.2015/ GEBZE ( RESİM: KENDİ KÖYÜM)
YORUMLAR
Ahhhhhh Aliye Hanım.. ahhhhhhhh.. Önce tebessüm ettim okurken... sonra da çok üzüldüm arkadaşınızın sağ sol davasından dolayı öldürülmesine. Oysa o yıllar safiyane duyguların yoğun olduğu,arkadaşlıkların, vefaların bilindiği güzel yıllardı.. Keşke sağ sol davaları olmasaydı...
Aliye... şimdi yazsalar mesela aynı şekilde.. ne düşünürdünüz? ben biliyorum ne düşüneceğinizi.. Yine aynı şekilde hareket eder, üzülürdünüz.. nereden mi biliyorum? Efendim ben de nacizane 70 li yıllarda çocukluğumu yaşadım da ondan.. Diyeceğim o ki; kalmadı efendim şimdiki nesil çok farklı.
Anladığım kadarıyla çocukluğunuz küçük bir kasabada ya da köyde geçmiş.. Şehirde yaşayan çocukları da gördük.. İki lafı bir araya getiremeyen büyük büyük adamları da.
Sizin içinizde varmış, genlerinizde varmış duygusallık ve edebiyata, şiire olan ilginiz.
Mücadeleci ruhunuz olmasaydı, nasıl adapte olur da af buyurun, bu yaştan sonra nasıl bilgisayarda yazı yazabilirdiniz... Yani siz, mücadeleye devam ediniz ve tabi şiirler, yazılar yazmaya da.
Samimi ve içten en kalbi saygılarımla..
Yaşanılan yılların sayısı arttıkça, eski anılarımız o kadar etkileyici oluyor. O zaman yaptıklarımızın ne kadar çocukluk , basitlik ve yanlışlıklarla dolu olduğuna gülüyoruz şimdilerde. Yine de o çocukluk yıllarını özlemle arıyoruz. Bir bedeli olsa keşke o yılları yeniden yaşamanın. Anlatımın akıcı ve etkileyiciydi. Kalemini kutlarım yazarım.. Saygılarımla.