Kahve Şiirleri Kitabı
Şiirle kahvenin buluştuğu ‘Bir Fincan Kahve Olsa’ isimli şiir kitabımız henüz raflardaki yerini alamadı. Stokta halen 84 kitap mevcut. Ön sipariş vererek 200 kitabı seksen dörde indiren vefalı ve sabırlı okuyucu ve dostlara en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Henüz ete kemiğe bürünmemiş,sadece basılması vaat edilen kitabımıza teveccüh göstermeleri kitabı satın almaları büyük hoş görü ve kadirşinaslık diye düşünüyorum.
Kitap bastırmak öyle dışından göründüğü gibi kolay bir iş değil. Bir kere tanınmış bir yayınevi yazılan eser ne kadar kaliteli olsa bile, ismi duyulmamış bir şahsa ait ise onu basmak istemez, basmaz. Çünkü yayınevi kâr odaklı çalışan bir kuruluştur. Dolayısı ile bendeniz gibi adı sanı duyulmamış şair ve yazarların işi oldukça zordur.
Burada hem reklama girmesin hem de sırrı faş haramdır düsturunca adını vermeyeceğim tanınmış bir yayın evine kitap dosyası yolladım. On on beş gün sonra şu minvalde bir cevap geldi: ( Şiirleriniz muhteva olarak incelmeye değer olduğundan inceleme işi zaman aldı o yüzden biraz geç cevapladık. Biz editörler grubu olarak yazdıklarınızı son derece beğendik; ancak yayın kurulumuz işlerinin çokluğu ve yayın politikamız nedeniyle sizin kitabınızı yayın programına alamadı.) Bu cevapta üstü kapalı bir ima var mı yok mu onu anlayacak kadar basiret sahibi değilim; lâkin yayın politikaları gereği bencileyin adı sanı duyulmamış birinin kitabını yayınlamak istememeleri gayet doğal. Elbette riske girmek istemezler. Neticede bir kültür hizmeti ifa etseler de kâr amacı güden kuruluştur yayınevi .Bu bağlamda sitem babında söyleyeceğimiz bir söz yoktur.
Kendi imkanımız da kısıtlı olduğundan sosyal yayıncılık ilkesi ile hareket ettiğini ilan eden bir yayın evine kitabımızı bastırma cihetini seçtik. Haliyle ne kadar sosyal yayıncılık ilkesi tezini ileri sürse de o da kendini garantiye alma yolunu seçmiş durumda. Basılan kitap ,piyasaya sürüldüğünde satılmasa dahi ön siparişle alınan kitaplar ve kapak tasarım ücreti yayın evinin zarar etmesini önleyici mahiyette alınmış bir tedbirdir. Hasılı benim durumumdaki şair ve yazarların gideceği, hâlini arz edeceği bir kapı yoktur. Çaresiz çilesini doldurmayı bekleyecek kendi gayretiyle ön siparişin bitmesini sağlayabilirse özlemle basılmasını beklediği kitap iki kapak arasında arzı endam edecek böylelikle kitap okuyucu ile buluşabilecektir.
Yok ön sipariş tükenip kitap baskıya girmezse sittin sene kitabının ete kemiğe bürünmesi hayaliyle yaşayacak, elleri böğründe bekleyip duracaktır. Bu ülkede yaşamanın bedeli böyle bir şey. Bazen kendi kendime otur oturduğun yerde niçin yazmak diye bir uğraşın var, neden şiir yazıyorsun … Kabzımal olsan patlıcan pazarlasan güveç severlerin yanında itibarın olur. Melali anlamayan nesillerle uğraşmak yerine midesinden yakalanan insanlarla aşinalık daha ehveni şer daha elzemdir diyorum. Tabi bu işi biraz da şakaya vurmak. İroni yapmak...
Bakalım ön sipariş ne vakit dolar, yayın evi de kendisini garantiye almış olmanın rahatlığı ile kitap basımı için startı verir. Sabah ola hayrola…
Ankara,08.07.2015 İbrahim KİLİK
YORUMLAR
Geçen gün bir arkadaşın tavsiyesi ile ilgilendiğim, yine başka bir arkadaşın söylediklerinden dolayı vaz geçme aşamasına geldiğim bir girişim. Elbette her işletme kâr etmek için çalışır, buna bir itirazım olamaz. Önsatış meselesi beni tedirgin etti açıkçası, satılmasını sağlamak bizim çabamıza göreyse ki öyleymiş bu konuda hiç de becerikli değilim. Kavun karpuz olsa elimde onu bile satamayacak kadar beceriksizim. Elbet bir gün bilet alırım, ona da para çıkarsa ben de bir kitap daha bastırırım ve arkadaşlarıma hediye ederim diğeri gibi. Ün sahibi olmadan hiçbir yayın evi basıp yayınlamayı kabul etmiyor, fazlasıyla ücretini alıp, basıp, satışa bile sunmayan dolandırıcılar dışında.
Sizin durumunuza gelince aklıma takılan bir soruyu da sormadan edemeyeceğim. Ücretini peşin ödeyenler, kota dolmadı diye basılmayan kitapları nasıl alacaklar? Olur ya dolmayabilir, ya da dolmadığı söylenebilir. Çıkmış, şairinin elinden imzalı bir kitabı bile hediye edilmesini bekleyenlere nasıl deriz ki basılırsa eline geçer?
Madem siz ve başka arkadaşlarım bu işe girişmiş her şeyin gönlünüzce olmasını dileyebilirim ancak.
zakir
Çağ ayıplarının yaşandığı yaşandığı bir dönemde yaşıyoruz. Sanat isimlerin ardından geliyor. Önce iyi bir isim elde etmek gerekiyor. Tabi iyi ismin ilanının ardında iyi,güzel olmaSI GERKMİYOR. Kötü bir ün bile bir insanın kötü yazılarını piyasaya sürebiliyor.
Tanıdığım iyi isim yapmış bazı yazarların şiirlerini defterdekilerle karşılaştırıyorum inanın defter 1/0 önde...Durum böyle olunca isimlere önce kötü bir ün yapmak gerekiyor. Reklamın iyisi kötüsü olmaz boşuna dememişler.
Umarım kitabınız okuyucularıyla buluşur.
Başarılar dostum
saygılar.