- 329 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Değişim Zamanı
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
Değişim Zamanı
Değişim; yanlıştan, zarardan, kötülükten, yanlıştan, eski alışkanlıklardan, günahtan…uzaklaşıp, yepyeni hale gelmek.
Her değişim, bir dönüşümdür. Her canlı hayatı süresince değişime tabidir. Fikirde değişim, anlayışta değişim, inanç kabul edilen uygulamalarda değişim…
Değişimler; yenilenmeye kapı açar. Daha istikrarlı, daha dinamik, daha zinde olmayı sağlar. Değişim, kalp huzuru verir, sağlıklı, güvenli bir hayat sürmeye yol açar.
Tevbe, pişmanlık, dua, istiğfar… değişime girmek için en etkin yöntemdir. Günahtan arınmak için yapılan dualar, pişmanlıktan dolayı dökülen gözyaşları, Allah’ın hoşuna gitmeyen işler nedeniyle secdeye kapanmak…hepsi insanı inşa eden, insana insanlık kapılarını açan birer inşa taşlarıdır.
Hz.Âdem ile Hz. Havva, şeytanın aldatması sebebiyle Cennet’ten çıkarılmışlar, her birisi birbirinden mesafelerce uzak yerlere indirilmişlerdi. Günlerce, aylarca dua ettiler, gözyaşı döktüler, yaptıklarına pişman oldular. Şu sözlerle değişime, dönüşüme girdiler;
“Rabbimiz! Biz nefsimize kötülük ettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan, hüsrana uğrayanlardan oluruz!” bu güzel sözler sonucunda yaratanımız, her ikisini de Arafat’ta bir araya getirdi. Bu değişimde samimiyet vardı. Her samimi hareket değişime vesiledir.
Hz. Yunus da pişmanlığını şu sözlerle dile getirdi:
“Senden başka ilah yoktur. Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. Ben zalimlerden oldum.”
Mevlana Celaleddin-i Rumi’ye isnat edilen ama aslında ona ait olmayıp İranlı şair Ebu Said Ebu’l Hayr’a ait olan;
“Gel ne olursan ol yine gel…” sözü hepimizi en kısa zamanda dönüştürmeye yönelten, etkin bir ifadedir. Gel ama geldiğin gibi kalma, çamur geldiysen, hamur olarak; kamış geldiysen ney olarak; yamuk geldiysen, elif olarak… git demektir. Çünkü eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.
İnsanın yaratılış serüveni; Adem, Âdem, Adam şeklindedir. Adem; yokluk demek. İnsan önceleri yok iken yüce Mevla her renkten aldığı toprakları suyla karıştırarak Âdem’i meydana getirdi. Fakat Âdem’in adam olması gerekiyordu. Onun için kendi ruhundan üfledi.
Demek ki gerçek insan olmanın yolu; İlahi boya ile boyanmak, Allah’ın çizgisinde gitmek, hayatımızı her an değişime tabi tutmaktan geçiyor.
İşte önümüze bir fırsat serildi. Bugünden itibaren 28 gün-ki bu yıl ramazan 29 çekecek- değişime girmek, yanlıştan, hatadan, günahtan, kötülükten, ahlaksızlıktan, çirkinlikten…. Kurtulmak için en önemli bir zaman dilimindeyiz.
Hiçbir şekilde umutsuz olmamalıyız. Zira Allah’tan umut kesilmez. Günahımız dağlar kadar da olsa, tamamen günah batağında da olsak; pişmanlıkla, bir daha yapmamak üzere gözyaşlarıyla Allah’a dua edip geriye dönüş yaptığımızda hiç günah işlememiş gibi oluruz. Allah, tevbe edenin tevbesini Kabul eder. Tevbe kapısı kıyamete kadar açıktır. Allah, dua edenin duasına cevap verir. Ellerimizi kaldırmamız, duaya cevap verildiğinin bir alametidir, duada dilimizi kımıldatmamız, duaya icabetin bir belirtisidir. Asıl olan duaya yönelmek, dua için kapı aralamak, beynimizi, bedenimizi, bütün her şeyiyle O’na konsantre etmek, değişime girmek anlamı taşır.
Haydi bu değişim ziyafetinden yararlanmak için silkinelim. Hep birlikte umduğumuza nail, korktuğumuzdan emin olalım. Bütün kardeşlerimin Ramazanını tebrik eder, değişime vesile olmasını niyaz ederim. (18 HAZİRAN 2015)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.