ADIMLARIMIZ NEREYE GÖTÜRÜR BİZİ?
[ Yüreğimiz nereye isterse.
Düşüncelerimiz nereye hükmediyorsa.
Yüreğiniz güçlü ise!
Adımlarınızda güçlü olacaktır yüreğiniz kadar.
Yılgınlık, bıkkınlık yaraşmaz, pes etmek ardır böyle yüreklere.
Yaşlı bir çiftçi kalabalık ailesi ile birlikte heybetli dağın eteğine kurmuş kulübesini.
Mutluluklarını bozan tek şey hiç güneş almıyormuş evleri. Karar vermiş yaşlı çiftçi koca dağı kazarak güneşe en-gel olmasını yok etmeğe. Bunu görenler şaşırmışlar önce sonra akıl vermişler.
-Buna senin ömrün yetmez demişler.
Ancak çiftçi inanmış bir kere ve bu inancıyla alay edenlere....
Belki benim ömrüm yetmez ama benim kaldığım yerden çocuklarım onların kaldığı yerden torunlarım devam eder nihayette elbet bir gün bu engel kalkar demiş.
İnanç dağlar devirir, çöller aştırır, hiç bir engel inancın önünde direnemez.
İnanmak en zor işin bile yarısını halletmek değilmidir?
Bu koca ülke bu ata yadigârı memleket çöl oluyormuş.
Ne tasa !
Biz inanmış insanlarız.
Biz kendimizi ispatlamış TÜRK ulusuyuz.
Bizim yüreklerimiz güçlü, bizim inancımız güçlü.
El ele altmış milyon cennete çeviririz her karış toprağı.
Yeter ki bana ne demeyi bir unutsak!
Adımlarımız nereye götürüyor bizi.
Yüreklerimiz güçlüyse birimiz hepimiz , hepimiz bu ülke için adımlarımızı sağlam atmalıyız.
Adımlarımız yüreğimiz kadar güçlü insanlar olmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.
İnsan derya gibi uçsuz bucaksız olmalı, insan zümrüt topraklar gibi verimli olmalı, insan meltem rüzgârı kadar hafif olmasını bildiği gibi gerektiğinde kasırga olmalı, insan kendi için yaşarken toplum içinde yaşamalı.
Ve yüreği sevgi dolu olmalı bu yürek insanlık için vatan için çarpmalı.
Her kes yediden yetmişe kendimiz için, geleceğimiz için, vatan için, tek bir fidan..........
Saygılarımla.............
Hayrettin TARHAN