- 592 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KEMAL KEMALE MEYE
Awinalı Kamil bey Mardin iline bağlı Savur ilçesi Sürgü Beldesi!nde oturur. Sürgü’ye bağlı 33 köyün sahibidir. Aynı zamanda Sürgücü aşireti lideridir. Dedeleri 250 yıl önce Malazgirt’ten gelmişlerdi. Malazgirt’in Hesenan aşiretindendirler.
1920’li yıllarda Mustafa Kemal adında bir paşanın Osmanlı’ya ve Türkiye’yi işgal eden yabancı orduların karşısına dikilmiş olduğu ve zaferler kazandığı haberi ta Sürgücü köylerine kadar ulaşmıştır. Bölge halkının Birinci Dünya Savaşı içinde görüp tanıdığı ve sevdiği bu Paşa’nın başarıları Sürgücü köylerinde büyük bir heyecan yaratır. Kemal Paşa üzerine türküler yakılmaya başlanır.
Müzik araştırmacıları ve derleyicileri, Sürgücü köylerine giderek, Mustafa Kemal üzerine söylenmiş Kemal Kemale meye türküsünü mutlaka kayıt altına almalı ve bu türkü bütün televizyonlardan verilmelidir.
Şimdiye kadar, Kürtlerin Kurtuluş Savaşı’na katılmadığı, Mustafa Kemal’in sadece Kürt ağa ve beylerinin desteğini aldığı iddia ediliyordu. Sürgücü Köyü insanlarının söylediği Kemal Kemale Meye adlı türkünün de gösterdiği gibi, sadece Kürt ağa ve beyleri değil Kürt köylülerinin de emperyalizme ve yabancı hakimiyetine karşı Mustafa Kemal’i desteklediği görülmektedir.
Bu konuda Süryani Metrapoliti, tarihçi Hana Dolaplanu, ’’Kayıtlar ve Fotoğraflarla Mardin Tarihi’’adlı eserinde şunları yazıyor: ’’1917 yılında Mustafa Kemal, Resulayn üzeri Mardin’e gelmişti. Hıdır Çelebi Kömürlü’nün evinde kalmış, aynı günlerde tarihi Mardin evlerinden birinde Alman karargahını ziyaret etmiştir.
1918 yılında Osmanlı mutasarrıfı Mustafa Nadir beyle galip devletler adına İngiliz Siyasi Hakimi Binbaşı Noel Mardin şehrini savaşsız almak için eşraf ile konuşmaya gelmiş, eşraf karar bildirmemiş, Süryani Patriği İlyas Şakir efendiye danışmışlar, Patrik,’’Türk idaresinden başka bir idare istemiyoruz’’ demiş, Patriğin önerisini Mardin eşrafı oybirliğiyle kabul etmişti. Kürt Lawrens’i olarak da tanınan Binbaşı Noel, bu cevap üzerine Derik ilçesine geçmiş.Fakat burada da Salih ve Necim ağalar İngiliz Noel’e sıcak bakmamış, bu yüzden oda Mardin’i işgal için kuvvet toplamaya Viranşehir ilçesine gitmiş, İbrahim Paşa oğullarını elde etmiş Urfa ve Siverek’te isyan çıkarmıştı. Diyarbakır’daki Elcezire Kumandanı Nihat Paşa, Necim Ağa’nın çocukları Salih ve Abdi ile 500 kadar asker bu isyanı bastırmışlar ve isyancılar Suriye’ye kaçmışlardır.
’’Necim Ağa’nın çocuklarına,gösterdikleri kahramanlıktan dolayı İstiklal madalyası verilmiştir. 1919 yılında Londra’da yapılan galip devletler antlaşmasına göre Doğu ve Güneydoğu illeri Fransızlara terk edilmiş, Mondros antlaşmöasından faydalanıp , bölgeyi işgale başlamışlardı. Mardin hariç Maraş, Antep, Urfa ve diğer iller işgal edilmişti. Mardin mıntıka kumandanı Yarbay Kenan Bey hemen harekete geçmiş, Milli bir teşkilat kurması için Miili Zade Eyüp Önen’i görevlendirmişti. Bu teşkilatlanma sonucu, Mardin şehrini yanındaki subaylarla teslim almaya gelen Norman canını bile zor kurtararak kaçmak zorunda kalmıştı.
Görüldüğü gibi bölgenin güçlü aileleri ve aşiretler Kurtuluş Savaşı’nda Türkiye’nin yanında yer almışlardır. Bölgenin Türklerden yana tavır koymasının önemli bir nedeni Mustafa Kermal’in daha 1917’de bölgede görevli iken krduğu dostluklar ve ilişkilerdir.
Mustafa Kemal ilk Doğu görevine Silvan!a miralay olarak atanması ile başlar. Burada Silvan beylerinden Sadık beyle kurduğu dostluk bölgede hala dillerden düşmez. Akşamları yemeği Sadık beylerde yer. Konağa gelemediği zamanlarda Sadık beyin kızı Makbule yemeğini çadırına götürür. Mustafa Kemal kendisine her günyemek getiren bu kızımanevi evladı olarak kabul eder. Sadık beyin kızı Makbule Kamil ağa ile evlendirilir...
Bu arada cumhuriyet kurulmuşve feodal çevrelerde hoşnutsuzluk başlamıştır. Mustafa Kemal’in yakın dostu Sadık Bey, konağının kapısı önünde Hesene Fılit tarafından öldürülmüştür. Sadık Bey!in konağının bu kapısı hala kapalıdır ve o günden beri de açılmamıştır.
1925yılı Şeyh Sait ayaklanmasının başladığı yıldır. Sürgücü aşireti bu ayaklanmaya karşı çıkar. Diyarbakır’ın isyancılar tarafındanele geçirilmesi üzerinetopçu eğitimi aldığı için Sürgücü aşiret reisi Awinalı Kamil Bey yüzbaşı rütbesiyle göreve çağrılır. Kamil Bey, isyancı gibi göstererek rakiplerini temizlediği iddiasıyla tutuklanır İstiklal mahkemesinde yargılanır ve idama mahkum olur. Bunun üzerine Kamil beyin eşi ve Atatürk’ün manevi kızı Makbule devreye girer. Manevi babası Mustafa Kemal’e Kamil beyin eşi Makbule Hanım ’’Kocam Kamil, hiçbir suçu ve bilgisi olmadan alınıp idama mahkum edilmiş. Çadırına taşıdığım çorba ve hizmetlerimin hatırına da olsa kocamı kurtar. Kocam iki gün sonra idam edilecek’’ diye telgraf çeker. Mustafa Kemal telgrafı alınca duygulanır ve idamları durdurur. Daha sonra tekrar yargılanan Kamil bey Sinop’a sürgün edilir.
Sürgülülerin Mustafa Kemal Paşa’ya yaktıkarı türkünün sözleri şöyledir:
Kemal Kemale oy oy (Kemal Kemal oy oy)
Kemal Kemale meye (Kemal bizim Kemalimizdir)
Ya de keçke te dotmame (Anam, amca kızları)
Çave Kemal şine ( Kemal’in gözleri mavidir)
Demançe dikşine (Bakışları tabanca çeker )
Çave dıjmın dırjine (Düşmanın gözünü yere akıtır)
İnönü dönemini yaşayınca şunları da ekleyerek söylemeye başlarlar:
Wexta Kemal hat naneme genım bu (Kemal geldiğinde ekmeğimiz buğday oldu)
Wexta İsmet hat nane me garıs bu (İsmet hat nane me garıs bu (İsmet geldiğinde ekmeğimiz arpa oldu)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.