NÖBET VAKTİ
Kırk kişilik koğuş. Hava kararıp masmavi gök yüzü yerini simsiyah karanlık geceye bırakmış çok uzak-lardan seçilebilen görüntüler kaybolmuştu
Bir biri ardına geçen gemilerin rengârenk ışıkları seçiliyordu yalnızca ve çaldıkları düdükler siyah gecenin sessizliğinde koğuşun içindeymiş gibi geliyordu kulaklara.
Uykum yoktu. Bu saatten sonra uyumanın da anlamı yoktu. Aslında saat daha henüz ondu fakat bütün koğuş uykudaydı. Yalnızca bir tek kişi vardı ayakta oda koğuş nöbetçisi. Bir saat sonra on birde ben alacaktım nöbeti. Uyusam uyanmak zor olacak uyumasam nöbette uykum gelir miydi bu geliyordu aklıma. Uykum kaçmıştı zaten ve uzattım ayaklarımı pencereden uzakları seyredip hayaller kuruyordum.
Boğazın bu derin sularının iki kıyısındaki koylarda ve tepelerde bir tarih saklıydı. Nice kahraman-ların kanlarıyla sulanmış topraklardı bunlar. Türk tarihi yazılmıştı bu vatan topraklarında ve bu tarihi yazanların sayesinde vardık var olacaktık. İşte burada bu yerde baş kaldırmıştı Türk milleti dünya devlerine, bu baş kaldırış öyle bir kükremeydi ki yedi düvel baş edemedi elinde kazmasıyla, küreği ile ülke savunmasında aslanlaşan asil Türk milletiyle.
Dalıp gitmişti gözlerim. Şimdi bizdeydi bu görev fakat hür topraklarda ve hür bir bayrak altında.
Kurtulup ta hayallerden baktım; sağımda Konyalı onbaşı solumda Bursa’lı Sait onbaşı.
Vatanın her köşesinden koşup gelmiş insanlar bir yerde bir koğuşta aynı evde kırk kardeş gibi bir arada.
Ve memleket özlemi, sıla hasreti yüreğimin bir
köşesinde. Gözlerimin önünde yarin güzel hayali. Ana, baba, kardeş, eş dost tütüyor insanın burnunda.
Her kes uyanıktır evde benim gibi belki de ben-den söz ediyorlardır şimdi. Ya o oda bekliyor mudur ya geliverir belki diye ve aklına getiriyor mudur hayal ediyor mudur benim gibi.
Meğer ne kadar güzelmiş böyle hayal kurmak ne kadar güzel insanın özleyebileceği birilerinin olması ve özleyenlerinin olduğunu bilmesi.
Gözlerimin yaşardığını hissettim bir an ve iki
damla yaştı süzülen yanaklarıma. Saate bakmak gelince
aklıma anladım gelmişti nöbet vakti. Yutkundum boğa-
zıma düğümlenen hasreti, çünkü gelmişti nöbet vakti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.