- 603 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ATLAR
Atlar vardı atlar dağ doruklarında aya tırmanıp deniz köpüklerinde şahlanan ve uzun ak kuyrukları sağrılarında terkilerinde yiğit yavuklularıyla bozkırların çatal ağızlarında doludizgin kaybolan atlar vardı atlar
Burunları tütsülü -buğulu soluyan kış gecelerinde sıcak toynaklarında ağır kar izleri işaretlerini süren mavzerleri ve gümüşlü kırbaçlarıyla ve yapışmış üzengilerine delikanlı müfrezeleriyle fıratın karşı kıyısında ve munzur’un berisinde atlar vardı atlar
Tepelerinde gümüş ay gölgelerini sürerek dağlara kanlılarının peşinde kimi namus peşinde kimi de eşkiya peşinde dört nal uçarı pervasızlıklarıyla uğultulara yürüyen sırtlarını rüzgarın soluğuna dayayıp zap suyundan ağır-aksak bir hışım perçemleri ve yeleleriyle ile batıp çıkan- kolanlarında gece ayarlı bir kişneyiş silkinip dağ köylerinde ve mezralarda rahvan yürüyen ve soğuğu buğulanan solumalarıyla konçları ıslak çizmeler yapışmış art- ayaklarına kayıp- giden atlas örtü altında tutuşan nallarıyla bu bakir cümle topraklar üzre bel verip yaslanan atlar vardı atlar