- 691 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜNLÜK..
1.gün
…kaç km. bilmiyorum o kadar uzaklara gittin ki “…ben gidince anlayacaksın…beni arayacaksın ve bulamayacaksın , geride bıraktığım eşyaların çığlıklarını alacaksın ve birbirleri ile neler konuştuklarını duyacaksın,onları toplamak isteyeceksin toplayamayacaksın,olduğu yerde bırakıldıkları gibi kalsın diyeceksin veya diyemeyeceksin ,ne o ağlamak mı geldi içinden evet ağlayacaksın ,tutma kendini bırak , bak görürsün bu dediklerim aynen olacak ….” demiştin de , ne güzel doğru demişsin meğer, ikide bir elim telefonuma gidiyor,çok acemice davranıyorum çocuklaştım mı ne? , cümle kuramıyorum,ağlamaklı olmamalıyım diye özel bir gayretim de yok ama ne mümkün, akşam oldu eve geldim, kapıyı açınca terliklerini görmemeliydim,o sevimli zaman ötesi ,ilginç ve şık terliklerini şı…ağlamak duyguları hücum etti birden,boğazım çakıl taşları ile doldu, namaz kıldığın seccaden duruyordu sandalye üzerinde ,mümkün mü kendimi tutmak,mümkün mü ? sanki az önce katlamış koymuştun oraya,buradaydın ve gitmemiştin sanki,ah..almayı unuttuğun o mini turkuaz ayna bana son darbe oluyordu , evet itiraf ediyorum göz yaşlarımı tutamıyorum.....ben böyle isem ya sen nasılsın,sen ne yapacaksın yapyalnız kaldığında sağır akşamlarda,nasıl dayanacaksın bu sancılı gün ve gecelere,peki senin de yeterince boş zamanın olacak ve düşüneceksin , boğazına düğümlenen , izahını yapamayacağın duyguların baskısı olacak,hüzünleneceksin gözlerin dolacak ,belki sen daha gitmeden başladın için için ağlamalara,yada hava boşluğunda kaybettin kendini,yok hayır hava alanına indiğinde hissettiğin o ilk tuhaflık ve tereddütler ,nasıl da sessiz ağlayışlara dönüştü kim bilir , senin yokluğunu ne yerli diziler ne de mandalina-elma alış verişleri dolduramayacak, biliyorum ve hissediyorum ve gerçekleri de kabul ediyorum ,etmeliyiz de, hayat böyle bir şey işte ,ne güzel değil mi ? ,doğumu ve ölümü ve hayatı yaratan Rabb’imizin bizi olgunlaştırırken geçirdiğimiz safhaların hikmetini düşününce ,hakkımızda hayırlı olacak neticeleri tevekkülle karşılamayı öğreniyoruz ve teslim oluyoruz,sözlerin en güzeli Allah’ın sözü ile anlatılınca ”…bütün yolculuklar O’nda nihayet bulur…" (Maide -18) bu satırları bitirirken alnından öpüyor Allah’a emanet ol diyorum ,sen O’nun çok sevdiğisin,bizlerin de çok sevdiğisin…evet İstanbul çok sevimli ve coşkulu bir şehir ,şiirsel mavi renkli mutlu bir şehirdi,fakat sen olmayınca hüzünlü ve yalnız kaldı,yedi tepe şehir sessizliğe gömüldü, …neyse akşam olacak ve tam çay keyfi yapılacak,bana şimdi kim çay olmamış diyecek , aldığın meyveleri tükettiğim için bana kim şaşıracak ve her şeyin fazlası çöp diyerek ders verecek , performansın düşüyor son günlerde diyerek bana kim uyarı yapacak bana , kim "yes sör " diyerek yüksek ingilizce bilgisini gösterecek, ve istediği programı Tv. de seyrettirmediğim için beni arkadaşına kim şikayet edecek .kim..kim…!!!!
09.02.2015
2.gÜN
…bugün kar yağıyor , beyazlara bürünen İstanbul yine güzelleşiyor, yüzünün sevimli çilleri gibi her bir kar tanesi yeryüzüne kavuşmak için yarışıyor , bir yerlere gitmek ve yerini bulmak isteyenlerin yasası bu değil mi ,bir an evvel ulaşmak ve yerleşmek ve orada bir yol edinmek ,sen de bu inanç ve ideal için tıpkı kar taneleri gibi güzellikle iniyordun istanbul’dan diğer şehirlere, neyse kar yağıyor ve böyle yağdığı bir gündü çektiğin fotoğraflar vardı hatırlıyorum , sen de hatırlamalısın ,beni çekmek için yer ve poz seçerdin ,kendin de yorulurdun benim de sabrım taşar ileri geri konuşurdum,şimdi pencereyi açtım ve içeri kar havası doldu ,sen varmışsın gibi bekledim ,hem havalandırmış oldum evi,çünkü sen her gelişinde ilk işin tüm camları açmak olurdu,beni fena alıştırmıştın şimdi yoksun ya,sık sık havalandırma fırsatları bulmalıydım, dışarıda kar yağışı devam ediyor ,parıltılı gülüşlerine benziyordu yere düşen her bir kar tanesi,uzaklarda , kaç yüz km. uzaklarda seni kuşatan gök hangi rüzgarları ve yağmurları veya sıcakları indiriyordu kim bilir, yağmadığına eminim oralara ,hiç dinlemek istemediğim hava tahmin haberlerini dinliyorum şimdi , tüm bilgi ve haberleri topluyorum her şey ve hiçbir şeyi gözümden kaçırmıyorum,dün yakınlarında deprem sarsıntıları oldu,dua ettim inşallah uyuyordur da hissetmemiştir diye,depremlerin sarsıntıları korkutmadı seni değil mi ? ,telefonda sesinin titrekliğini nasıl anlamalıyım bilemiyorum,kendine iyi bakmalısın zayıf ve iştahsız ayrılışını unutmadım çünkü ,güçlü ve sabırlı olmalısın , gidişinin bugün 2. günü , burada her şey ve herkes yerinde ,kar yağışı dışında kayda değer bir şey yok, kar ve soğuğa rağmen kombiyi yakmadım sen yoksun diye , dişim ağrımaya başladı nedense, mandalina yok,elma yok, hiçbir meyve de, sen alıp gelirdin ben tüketirdim de, “..almayacağım yeter artık ..!! bir tane bile yemedim içinden…” demiştin ama şakaydı değil mi ? , ben de şimdi diyorum ki,sen yoksun meyvede yok bana….ama kendime biçtiğim cezayı kaldırmalıyım daha fazla dayanamam meyvesizliğe,yarın meyve almak için market aşındırmalıyım , çünkü mandalinasız ve portakalsız olmayacak çok yavan geçiyor akşamlar, Kur’an ne diyor…“…..Allah’ın size rızık olarak verdiği nimetlerden helâl ve hoş olarak yeyin. .." Maide-88.., haydi bugünlükte bu kadar Allah’a emanet ol…
10.02.2015/çengelköy
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.