- 686 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BEN BU PARTİYE OY VERECEĞİM
Ülke bütünlüğü, menfaatleri ve bayrağını öncel tutan!..
Ülkesini satmayan ya da satma niyetinde olmayan!..
Türk ve Türkiye düşmanlarıyla dost olmayan!..
ABD’den, dolayısıyla İsrail’den icazet almayan!..
İşçinin, memur ve emeklinin sorunlarına çözüm bulan, yaşam düzeyini yükseltmeyi amaçlayan, haklarını çiğnemeyen!..
İstihdam yaratarak, işsizliği ortadan kaldıran!..
Eğitim, ekonomi, hukuk, sağlık, çevre, gıda sorunlarına net, sağlıklı ve inanılır çözüm sunan!..
Çevre ve gıda terörüne dur diyen!..
Deprem için gereken, tüm ön hazırlıkları yapan!..
İzlemediğim TV kanalına benden zorla katkı payı almayan!..
CMUK’da ciddi düzenleme yapan!..
Taciz ve tecavüzcüleri, gaspçıyı, hırsızı, hatta suç üstü yakalanmışları bile, ifade alıp salıvermeyen!..
Kadına % 50 kota ayıran!..
İnsan, özellikle de kadın ve çocuk, haklarına saygı duyan, güvence getiren!..
Çiftçiye, üreticiye destek ve yardımcı olan!..
İthal tohum ve ürün alımına dur diyen!..
Teröriste ılımlı bakmayan, kucak açmayan!..
Halkın inancı ve inancını yaşayış biçimine karşı çıkmayan!..
Herkesi kucaklayan!..
Kendileri dışında herkese, öteki gözüyle bakmayıp ayrımcılık yapmayarak, herkese eşit mesafede duran!..
Çalmayan, çalana göz yummayan!..
İhalelerde usulsüzlük ve tarafgirlik yapmayan!..
Yalan söylemeyen!..
Müsrif olmayan, aslında halkın olan hazine birikimlerini ne kendi menfaatine, ne de gereksiz yerlere harcamayan!..
Kendisinin değil, halkın ve ülkesinin menfaatlerini öncel tutan!..
Adaylarında liyakatsiz, düzeysiz, görgüsüz, aç gözlü, doyumsuz eğitimsiz, kültürsüz, saygısız, onursuz, şerefsizler olmayan!..
Adayları yüksek öğrenimli olup en az bir yabancı dil bilen ve geçmişinde en ufak leke olmayan!..
Kaçak elektrik ve diğer hırsızlıklara göz yumup, bedelini dürüst vatandaşa ödetmeyen!..
Mensupları kişilikli, dürüst, güzel ahlaklı, konuşmaları düzeyli olan!..
Sevgi dolu!..
Saygılı!..
Biliyorum son derece hayali… İdeal olan ama hayal yine de…
Bu defa daha da zorlanacağız seçkimizde. Bu güne dek hep ehveni şer dedik, koyun yokluğundan, keçilere Abdurrahman Çelebi dedik, yetmez ama evet dedik ama bu defa iş çok daha ciddi, söz konusu vatanın bütünlüğü, selameti, varlığı ve geleceği!..
Yukarıda saydıklarımdan pek çoğunu aramayacağız mecburen, yok çünkü, aramak da boşunalık ama yetersizliğine rağmen evet diyebileceğimiz bir seçkide bulunmak da gittikçe zorlaşmakta.
Her birinde bir karmaşa, neyin ne olduğunu anlamak zor. Bir gün “Hah tamam” diyorsunuz, ertesi gün, “Bu da nesi, pes” diyebiliyorsunuz büyük şaşkınlıkla!
Kimin doğruyu söylediği, kimin yalan, o da pek belirgin değil.
Kime ve neye inanacağız, kafalar karmakarışık!..
Partinin ilkelerine, programına bakıyorsunuz, bir de adaylarına, görüyorsunuz ki bazılarının nitelikleri hiç uyuşmuyor, hatta tam tersi!..
Kimi daha dün ne dediğini, ne yaptığını unutmuş, bambaşka görünüme bürünmüş, bu nedenle ki inanmakta da zorlanıyor insan.
Adamın, geçmişine bakıyorsunuz, geçmişte söylediklerini hatırlıyorsunuz, sadece bu gün söylediklerine bakarak, geçmişini unutanların, "Mustafa Kemalin askerleriyiz" diye bağırdığını görüyorsunuz!..
Kafanız karışıyor, Atatürk’ü getiriyorsunuz gözünüzün önüne, ilkelerini hatırlıyorsunuz, ııh, hiç alakası yok bu şahısla!.. Mustafa Kemalin askerlerinin, böyle birinin yanında işi ne anlamakta zorlanıyorsunuz!..
Vatan bize emanet, ülkeyi her tür musibetten kurtaracağız diyor, diğer yandan da, Kürdistanın kurulması için gereken her şeyi yapacağız" diyor!..
"Ne AKP’nin, ne CHP’nin bölünüp bölünmemesi umurumuzda değil, HDP’ de aşsın barajı isterse, önemli olan bizim iktidar olmamız ve olacağız" diyor!..
Dün “Anayasadan T.C. yi kaldıracağız, Türkler Ermeni soy kırımı yapmıştır” diyen, bu gün vatanseverliği kimselere bırakmayıp tam tersini söyler olmuş!..
Bakıyorsunuz, Genel Kurmay Başkanı, askerleri kurtardığı için halka teşekkür ediyor. Demek ki durum çok vahim diye düşünüyorsunuz!..
Demek ülke askere değil, halka emanet durumuna geldi diye düşünmekten alamıyorsunuz kendinizi!..
Bir tarafın açıklamaları dikkate alındığında Erdoğan’a emanet oluşun sonucu ve seçim kazanmak, oy bölmek için sivil halkı ve Mehmetçiği bile gözünü kırpmadan harcıyor durumu çıkıyor ortaya!..
Diğer taraf dinlendiğinde de, HDP amacına ulaşmak, Türk askeri, halka ateş açtı intibaı uyandırmak, haklılığını kanıtlamak istiyor!..
Her biri diğerini AKP’nin arka bahçesi olmakla suçluyor, AKP’ye çalıştığını, hizmet ettiğini söylüyor!..
Her biri diğerini pararalelci olmakla suçluyor, diğer yandan da düne kadar can ciğer kuzu sarması olanlar, yapılanların hepsinde ortak imzası olanlar bugün düşman ve de sorduğunuzda, mümkün olmamasına rağmen, haberim yoktu diyebiliyor!..
Biri çıkıyor, “Emekliye 2 maaş ikramiye vereceğiz” diyor, diğeri onca müsrifliğe ödenek bulunabilirken, “İkramiyelere ödenek yok, bulamazsın” diyor ve ilave ediyor, “Biz zam yapacağız ve 1000 tl’ye tamamlayacağız” ertesi gün , “Seyyanen 100 Tl vereceğiz” diyor!.. Hoş bir zamanlar da birisi 2 anahtar verecekti ama!..
Sözde bir Başbakanımız var ama Cumhurbaşkanımız ondan çok konuşuyor ve tüm kararları kendisi alıyor el altından, tıpkı akıllının lafını aptala söyletmesi gibi de Başbakana söyletiyor. Zaten başkan olmaktan başka hiçbir derdi de yok. Varsa yoksa başkanlık ve bu uğurda da yapmayacağı yok. Hani neredeyse gırtlağımıza sarılıp zorla kabul ettirtecek!..
Üstelik sıklıkla tarafsızlığını dile getiriyor ama her sözüyle de avaz avaz tarafını haykırıyor!..
Bir diğeri, demokrasi, hak hukuk diyor, söylemleri de hayranlık uyandırası, sözde o da vatanperver, teröre karşı ama zaman zaman söylemleri ve yaptıklarıyla da, düpedüz terörün temsilcisi ve kendisine yeni bir ülke kurma sevdasında!..
Kimisi de var mı, yok mu belli değil, arada bir çıkıp şöyle bir laf yetiştiriyor o kadar.
Partisinden ayrılıp başka parti kuranların nedenleri, başka partiye hatta tam zıttı olanlara bile geçenlerin, bir vesile küsenlerin ifşaatları ise hepimizin malumu…
Belli başlıların dışındaki diğer pek çok partinin ise, adını bile bilmiyoruz. Ekran yasağı var adeta, ne konuşturuluyorlar, ne de haberlerde yer alabiliyorlar!..
Hepsinin elinde bir kutu siyah boya, birbirlerini karalayıp duruyorlar. Kendileri son derece mükemmel, düzgün ve dürüst, iktidara en layık. Malumunuz, "Kabahat gelin olsa da, kimse almazmış"
Az çok görünür olsa da, gerçek hangisi bilmek mümkün değil şu an için, amaçları olan koltuklara oturup icraatlarına başlamadıkları sürece de bilmemiz mümkün olamayacak! Ziya Paşanın o meşhur söylemince, ayinesi iştir kişinin çünkü ve de söylemlere, vaatlere itibar etmemek gerektiğini de görüp öğrendik bu yaşa kadar.
Hâlihazırdaki iktidarın ne yapıp yapmayacağını, ne yapmak istediğini ise dile getirmeyeceğim. Yıllardır görmekteyiz neyin ne olduğunu. Kimimiz pek bir memnun, kimimiz son derece şikayetçi!..
Gerçekten çok vahim, kötü ve zor günler yaşıyoruz her alanda, o nedenle, hemen her duyduğumuza inanmayıp, iyice araştırarak, görülebilenleri kadarıyla değerlendirip sakin, sağ duyulu ve çok akılcı hareket ederek, seçimimizi çok isabetli yapmak durumundayız!..
Gerçi artık neyin mümkün olduğu, neyin olamadığı, neler yapılmaya çalışıldığı, kimin ereğinin ne olduğu da çok belirgin ama yine de bilmediğimiz, perde arkasında saklanmaya çalışılan, saklanan pek çok şeyden haberdar olmadığımızdan da eminiz artık!..
Her ne kadar gerçeğe tümüyle vakıf değilsek de, görüldüğünce tek gerçek olan, hepsinin bir şekilde Atatürk’ü, dini, mezhepleri ve halkın pek çok zaafını, mağduriyetini kullanıyor oluşu!
Velhasıl, bu defa işimiz her zamankinden çok daha zor! Çünkü bu defaki her zaman olduğu gibi sıradan bir seçim değil!..
Vatanın kurtulup kurtulmaması söz konusu!!!
Dilerim seçkimiz isabetli olsun. Allah doğru olana eğindirsin, sonuç ülkemiz ve halkımız için hayırlı olsun!
p.r.alkan
YORUMLAR
perihan reyhan ALKAN
Ayrıca ben burada siyaset yapmıyorum, herhangi bir partiyi yermediğim gibi, bir partiye de yönlendirmiyorum. Gönlümdeki aslandan söz ediyorum sadece.
Ayrıca edebiyatta siyaset olmaz nasıl dersiniz? Bunu ancak edebiyatla ilgisi olmayan, daha öncesindeki eserleri hiç okumamış biri söyleyebilir.
Makale de bir edebiyat türü değil mi? Makalede konu sınırlaması var mıdır?
Bana akıl vermişsiniz ama sizin de epeyce ve daha da siyasi yazılarınız var. Kendi yaptığınızı bende nasıl kınarsınız?
Benden de size selam ve saygılar...