- 405 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sosyal Duygu ve Bilincin Oluşması 1
Sosyal duyguların inşası, önce bir ara dönem inşasıdır. Başlangıçtaki totem meslekleri kendi grubuna, sağlama oluşa bir rahatlama getirmişti. Her hangi bir oluş, bildik tanımlamayla; "şişede durduğu gibi durmayacaktı". Bu rahatlıklar bir başka türden sosyal seçilim yasaları içine duygu oluşlarıyla da yansımıştı.
Solucan yiyen yabanıl gruba karşın; totem meslekli grup artık ne bulurlarsa yemenin de zorunluluğundan kurtulmuştu. Hatta solucan yemek totem meslekli grupça aşağılanır bir durum olmuştu. Totem mesleği sağlama bağlamında kişilerin birbirine bir bağlılaşmasıysa da; totem meslekleri doğa karşısında üretim olmakla, bir özgürleşmeydi.
İlk özgürleşme ve ilk kez özgürlüğü dile getiriş bu bağlamda tarih sahnesinde yürürlüğe kondu. Özgürlük bir üretim hareketiydi. Zorunluluklarla güdülmek yerine; zorunlulukları üretmek, zorunlulukları gerektirmek; zorunlulukları belli bir süre geciktirip, kontrol altına alabilmekti. Doğayı düşünceleri diyalektikti oluşla üretmek, özgürlüğün toplumsal hareket olmasının sonucuydu.
Bu özgürleşmeyle kısmen de olsa farklı tatların çekiciliğini tercih edebilir olmuştular. Yani totem meslekli grup, isterse solucan yeme sağlamasına zorunlu oluşla bağımlı olmaktan kurtulabiliyordu. Öyle ki bu tutumlaşmalar içinde yansımalara başlamalarıyla zaman geldi, bu başlanışlar sadece hoşlanılanı yemeye de süreçlendi.
Tercihi seçilim yapabilmesi kişide ve sosyal duygusunun kriterleri olmaya başlamıştı. Ne bulursa yemeye güdülenişe bağımlılık olmaktan kurtulan grup; ister istemez olma durumuyla karşı karşıyaydı. İster istemez durumlar içinde olmalarının birisi de grubun; "totem meslekli bilinçlenmeyle daha bir rafine oluşla sosyal seçilim olanağının içinde olmasıydı.
Buğday üreten, koyun besleyen ve bunları yemekle ve stoklarını her an elinin altında hazır bulundurmakla grup; şimdiye dek olmayan bir düzey ve düzlem alanının devinmesi kazanmıştı. Stoklama ve her an elinin altında olma düzey düzlem olanağı gruba sözgelimi solucan yememenin seçme ayıklama lüksünü ortaya koydurdu.
Lüksünü ortaya koyan böylesi bir grup kendilik bir (sosyal) yiyecek ayrılığı yapabilmenin seçme ayıklaması içine de girmiş oluyorlardı. Bu sosyal olucu duygusal perhizdi. Sosyal duyguların seçilimi bu tür yaşantı aşmalardan neşetti.
Bölge savunması ayırt ediciliği, farklı sosyal tüzeline bağlı tutum edinişlerle birlikte grup gizli bir bölge rekabeti yansıması ve farklı savunmalı bölge içinde oluşun farklı totem yasa seslenmesi tutumundan kaynaklı "sosyal oluşumlar bile zayıf ve çekinik kodlarla da olsalar zımnen aykırı ve rekabeti oluşları ortaya koymuştu.
Bu aykırı ve yarışmacı algısallıkta olan karşı tutumu grup; kendi grup tutumuyla anlama ve kıyaslamasını yapacaktır. Bu karşılaştırma ölçme değerlendirmesinde gruplar kendi tutumundan yana eğilim koyacaklardır. Kendi tutumlarına eğimleşen gruplar bu kıyas ve yarışmaya taraf olup; seçim ve tercih duygularını kendi edimleri üzerine koyacaklardır.
Grubun ve kişilerin daha öncesi olan sosyal yaşamını ve arkaik dünya yansımaları olan sosyal algı ve sosyal duygularını unutmayalım. Bu türden bölge savunmasından başlayan sağlıklı algı ve duyguları önce grubun ve oradan da sosyal öğrenme dediğimiz gruba dek sosyal manyetik aktarımlarla kişilerin sosyal inşa genetik malzemesini oluyordu.
İttifakı temaslar içindeki gruplar, çok olumlu girişmeler yapsalar dahi; bölge savunmalı rekabetçi sosyal genetik durumların dipten dibe yansıması olan yarışma duygusu, rekabeti oluşlarla grubun; gizli yarışmasını yaptıran rekabetçi duyguları olacaktı.
Totem mesleği türünden olan seçme ayıklama yapma rezervi içine bu türden rekabeti bölge savunmalı dip hareketi de bilinçli etkili olmaya başladı. Gruplar dip dalgası olan bu türden hareketi sosyal aykırılıklar oluşuyla da bilinç ve duygusunu edindiler.
Dıştaki sosyal rekabeti; daha önceki bölge rekabetinin zamana zemine göre algı sal değişmesiydi. Bölge savunmalı devinme eğilip bükülüşle duyguya dek algısal değişmesi yapıldı. Yani şimdiki "totem meslekli sosyal seçilim yasası" daha önceki bölge rekabeti yasasından dönüşmeli bir yansımaydı. İçteki edime duygu; "sosyal tasvip" görmeydi.
Bu türden ara dönemler içinin "sosyal belirleyicilik ve sosyal belirleyiciliğin değişken reostalarla genişleyen menü kontrollerinden" birisi; ittifaklardır. Sosyal aykırılıkla oluşun iddia ve rekabetini ittifaklar da sürdürdü. Sentez yapan ilahlar bunun en belirleyici kanıtıdır. Dıştan ittifaklar arası ticari bağ oluşması henüz ortama yansımamıştı.
Bir ittifakın, dıştaki başka ittifaklar arasında girişen bir bağıntı olmaması nedenle; bir ittifakın totem meslekleri yiyeceği diğer ittifaka "sosyal seçilim ve sosyal belirlenim ilkesi oluşla" yasak olabiliyordu. Görünüşe göre domuz besleyip üreten bir grup, hem gördükleri ve saygıladıkları bu işleri nedenle karşı grup algısı içinde domuz gruplar oluşla algılanacak ve adlanacaktılar.
Beri tarafta keçi totem mesleği nedenle keçi totemli (adetli) grup oluşla adlandırılacaktı. Unutmayın ki domuz grubu kendi iç ittifakından ötürü kendi sentezine insan demekte ve insan bilmektedir. Aynı şekilde keçi totemli bir grup ta (meslek bilinçli ve üreten ilişkili grupta) kendi ittifak sentezi içindeki melez adı insandır ve salt kendisini insan bilmekle kendi ittifak eşlerine insan demektedirler.
Sonraki dönem mesleklerinden ötürü hallaçlar, köşkerler denmesi kazmanın adamı, çapanın adamı, toprağın adamı, sürünün efendisi gibi totem mesleğinden ötürü bir gruba domuzlar denmesi, söz gelimi keçi grubunun tanımlama ve ayırt edici seçme ayıklama kriteridir. Keçi denmesi de, domuz grubunun kendi ayırt edici seçme ayıklamasıdır. Bu nedenle keçi grubuna domuz; domuz grubuna keçi yeme âdeti yasak olabilecektir.
Görülüyor ki sosyal seçilim ilkesi tarih boyunca yapboz tahtası üzerine yazılan yazılar uçuculuğu denli birçok anlam değişmelerine uğramıştır. İlk totem mesleği nedenle totem gruplar doğadaki bulunurların peşine düşmeyi seyrelttiler.
Bu seyreltim hareketi giderek tadından olsun başka sıkıntıları nedenle olsun kimi tükettiklerini daha az tüketmeye ve bu tüketimden es geçip, o tüketim nesnesine ellerindeki totem yiyecek kutsallığı ve çekiciliğinden ötürü burun kıvırmaya başladılar.
Burun kıvırmakla, zamanla farkına varılan tüketilmeme işi, o şeyin o sosyal seçilimde bir öykülemesi oluşla yenmeme tercihi emeği, gayreti, çabayı saygılayışla öven; kutsayan bir ortaya koymaydı. Bu ortaya konuşla emek olmayan şeyden kısmen iğrenme o şeyden tiksinç duyurtma tercihi şayan oldu.
İğrenmenin sosyal nedeni totem mesleği yanında samimi olarak totem mesleğine kendini verememe de ortaya çıkmıştı. Yeni olan şey adeta travma durumdu. Ön totem yasada ve atalar ruhu söylemi içinde totem mesleği yoktu. Şimdiki anlamıyla bu gerici direnç ilkten beri ola gelen gibi doğada sağlama yapma geleneğini sürdürmek istiyordu. İşte tiksinç oluş doğada sağlama geleneğini sürdürmek istemeye karşı, zararsızca gibi görünen bir totem tutumuydu.
Bu tiksinçlik, çatal ve kaşıkla yemek yiyen bir sosyal grubun; eliyle yemek yiyen bir sosyal gruba tiksinç duyması gibi ortam yansımasından kaynaklı kendilik durumu; "grup hareketine göre" yorumlamaydı.
Diğer bir sosyal seçilim ilkesi de birinci seçilim yasası üzerine bir seçme ayıklama ve yeniden inşa oluşla gruplar ittifaklı sosyal ayıklama duyguları edindirmeydi. Bunlar kezler kere olduğu için Arapsaçı gibi içinden çıkılmaz bir hal ve tutuma dönüşmüştür.
Sürecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.