Dünya Tekerimde Hikayeleri 7
Bisikletle Strazburg dan Paris e ilk gün 29 mart 2013
Çirkin Kral a Yolculuk
Bölüm 4
Strazburg dan Sarrebourg
Güneş batmak üzereyken Sarrebourg a girdik. Şehre ulaşmak için önce güzel bir yokuş çiktik ardindan güzel bir inişle şehrin göbeğinde buluverdik kendimizi. Yokuşu zor ciktiğim icin geride kalmiş diğer iki arkadaşim önden gitmişlerdi. Onlara yetişmek için acele ederken küçük bir kaza atlattim ama yere düşmeden kendimi hemen toparladim. kaldirima çikip karşiya geçip bizimkilerin yanina gittim. Geriye dönüp baktiğimda birisi bize el salliyor ve bizi çağiriyordu. Gittik Paşa dönerin sahibi Murat bisikletimdeki Türk bayrağini görmüş ve bize Türk misafirperveliğini Sarrebourga da göstermek istemiş. Girdik dükkana oturduk kendiliğinden çaylar geldi içildi büyük bir porsiyon patates geldi yenildi...
Sevgi Charlie Chaplin Murat in maceralari cok ama önce Cirkin Kral a devam edelim. Yilmaz Güney beş yıl hapis yattıktan sonra 9 ekim 1981 tarihinde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı Açık Cezaevinden yurtdışına firar etti. Yılmaz Güney’in hapisten kaçışı da filmlerini anımsatmıştır. Hapse girmeden önce çekmiş olduğu Şeytanın Oğlu filminde: bir günlük bayram izininde dışarı çıkan ve kayıplara karışan bir adamın hikayesini anlatmıştır. Filmine benzer bir yaşantı tecrübe etmiştir. Bir günlük izin ile hapisten çıkan Güney, Antalya’nın Kaş ilçesinden Yunanistan’a bağlı Meis adasına, oradan da İsviçre’ye kaçmıştır. Daha sonra Fransa’ya geçer ve yaşamının geri kalanını orada geçirir.
Cezaevinde sinema ile olan ilgisi devam etti. Bu dönemde yazdığı Zeki Ökten tarafından çekilen Sürü ve yurt dışında ve yurt içinde büyük ilgi gören ve Şerif Gören tarafından Yol çekildi. Cezaevindeyken GÜNEY adlı bir sanat-kültür dergisi çıkardı. Yol’un kurgusunu tekrar yaptı ve Cannes Film Festivali’nde ödül aldı. Yurt dışına kaçtıktan sonra Fransa’da Duvar filmini çekti. Güney’in, 1976 yılında Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’nde tanıklık ettiği, çocuklar koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan bir isyanın sinemaya aktarıldığı Duvar onun son filmi olmuştur.
Son yıllarını Paris’te geçiren Güney, mide kanseri nedeniyle 9 Eylül 1984’te yaşamını yitirdi. Paris’te bulunan Père Lachaise Mezarlığı’na gömüldü.
40 li yaşlarda birisiydi Murat gençliğinde kötü yollara sapinca babasi tarafindan genç yaşta evlendirilmiş ve şimdi bu genç yaşta torun sahibi olmuş bile. Calişmaktan yorulmuş dükkanini devredip eşiyle dünyayi gezme derdindeydi. Murat özel bir video seyrettirdi bize 2006 yilinda Fransada oynanan Türkiye Fransa maçinda heyecanlanip sahaya atlamiş ve yaka paça dişari atilmiş sonrasinda polislerden epey cani yanmiş. Futbolseverler bu olayi daha doğru hatirlayabilir belki. Bu olayda Muratin en çok üzüldüğü durum spikerin bu olayi kendini bilmez bir gurbetçi saha atladi şeklinde anons yapmasiymiş. Kendini bilmez. Sarrebourgun ekonomisine canlilik veren 3 000 kişilik bir askeriye var burada. Bu askerlerin çoğuda Paşa dönerin müdavimleri. Murat ayni zamanda kafa rahatlatici el yapimi sigara satiyor tezgah arkasindan. Bu kafa yapici maddeleri ögrenemedim gitti. Yeri geldiğinde veresiye döner veriyor deftere yaziyor. Böyle olunca askerler seviyor Murati. Askerlerin buraya gelmesi dükkan önünde baska bir sektörün gelişmesine neden olmuş. Orosbular Paşa dönere gelen askerlerle gecelik birşeyler yaşayabilme umuduyla dükkanin dişinda cirit atiyor. Fransiz askerleri ama hepsi Fransanin sömürü ülkelerinden gelmiş ve parali askerlik yapiyorlar. Mali ye savaşmaya gittiklerini anlatiyor. Öldürdükleri insanlari bir övünme ve magrifet gibi anlatmalari yer yüzünde savaşlarin hiç bitmeyecegine bir işaretti. Neden Mali ye gittiniz ve neden savaştiniz diye sorduğumda verecekleri bir cevap yoktu. Lakin savaşmak amaciyla yurtdişina ciktiklarinda bu davranişlari maaşlarina ay sonunda olumlu bir şekilde yansimasindan memnundular hepsi. Paşa dönere bir ara Murat in baska bir arkadaşi geldi Muratin anlattigina göre hirsiz miş bu çocuk ailecek romanyadan gelmişler ve hirsizlik yapiyorlarmis. Murat espriyle karişik dostlarimin bisikletlerini çalma sonra bozuşuruz dedi. Hirsiz ayipsin senin dostun benim dostumdur moruk. Bisikletlerimizi Sarrebourgda çaldirmayacağimizin garantisini almiş olduk böylece. Kismet diğer şehirlerin basina...Murat o kadar cok misafirperverdiki bize dükkanininda kalmamiz için izin verdi. Bisikletlerimizide alt katta ki odaya koyduk. Anahtari teslim etti uyku tulumlarimizi açip uykuya daldik...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.