Dünya Tekerimde Hikayeler 6
Bisikletle Strazburg dan Paris a ilk gün 29 mart 2013
Çirkin Kral a Yolculuk
Bölüm 3
Strazburg dan Sarrebourg
Saat 10 gibi atlayip bisikletlerimize Schiltigheim üzerinden Saverne kentine doğru yola çiktik. 5 gün sürmesini planlandiğimiz maceramiz Bayrak turumuz basladi. Yumurta bayrami olmasi nedeniyle yollarin boş olmasi bisiklet sürmemizi kolaylaştirdi. Yol gayet düzgün yer yer bisiklet yolu yer yer devlet yolundan sürerek 13 gibi Saverne kentine vardik. Sehrin icinde kahve içebilecegimiz bir yer ararken yaşli bir amcanin el ettiğini gördük. Yanina gittik Izmir döner isminde bir dükkanin sahibi olduğunu ve bisikletimizdeki bayraği gördüğünü söyleyerek içeriye davet etti bizi girip biraz dinlendik ve çayimizi içtik. Almanyadan bisikletle geldiğimizi ve Parise gittiğimizi anlatinca şaşirdilar önce, sonrada sevindiler. Memleketin içinde bulunduğu durumdan rahatsiz olduklarini ve gecen 29 Ekim de otobüslerle ellerinde bayraklarla Ankaraya gittiklerini anlatti. Zorlu bir dönemden geçiyor memleket dedi Osman amca, hainler devleti ele geçirdi ve satip savuruyorlar amma ve lakin bu halkin sillesi bir gün patlayacak suratlarinda. Vatanseverler siyasetten uzak vatan hainleri siyasetin icinde olursa olacaği bu değil mi Osman amcacim. Burda da üredi bu deyyuslar 4 kere hacca gitti doymadi mendubur. Şurda aşağida bir döner dükkani açti bu haci bozuntusu tezgahin altina perde cekmiş aklinca ordan gizli gizli bira satiyor, neymiş cemaat içkili dükkana gelmiyormuş. Utanmaz birde ara sira gelip benim dönerimi kontrol ediyor ne kadar sattim diye. Kendisi cok sattiğinda böbürlene böbürlene anlatiyor. Suratinin ortasina geçiresim geliyor bazen. Günah diye kendi hanimini çaliştirmiyor amma mini etekli kadinlara bakip edepsiz düşler kuruyor sahtekar. Bu şerefsiz bin kere hacca gitse yine de bir bok olmaz ondan. Osman amca Selcuklulu kendisine bir arazi almiş ve zeytin fidanlari ekmiş eşiyle buraya yerleşip hayatlarinin geri kalan kismini burada geçirmek istiyolarmiş. Yaşlandik artik dükkani birakip ogluma gideceğiz memlekete. Biz birbirimize yeteriz bu hacilarla hocalarla hayat cehennemden farksiz. Osman amca memleketin hacilar hocalar tarafindan cehenneme döndürüldüğünü farkettiği gün Saverne den hiç ayrilmak istemeyeceğinden eminim.
Yollar yoruyor bizi Charlie Chaplin gel biz seninle Cirkin Kral üzerine konusalim.
Yılmaz Güney Çirkin Kral a Yolculuk
Yılmaz Güney’in gerçek adı Yılmaz Pütün’dür. Kendi ifadesine göre Pütün kırılması zor sert meyve çekirdeği demektir. 1937 yılında, topraksız bir köylü ailenin iki çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Babası Siverekli ve annesi Vartoludur. Kendisi Adana’da büyümüş ve Adana birçok filmine konu olmuştur. Adana’da bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalıştı. Üniversite okumak üzere İstanbul’a gitti ve Atıf Yılmaz ile tanıştı. Bu süreçte bir yandan da hikâyeler yazıyordu. Daha sonra Atıf Yılmaz’ın da desteğiyle sinemada çalışmalarına başladı.
Yılmaz Güney, 1959 yılında Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik isimli filmlerin hem senaryosunu yazar hem de filmlerde rol alır ve oynar. Karacaoğlan’ın Karasevdası’nda da yönetmen yardımcılığı yapar. Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere de öyküler yazan Yılmaz Güney, bir öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılanır ve 1961 yılında bir buçuk yıl hapis cezasına mahkûm olur.
İki yıl sonra tekrar kaldığı yerden devam eden Yılmaz Güney, o dönemde daha çok macera filmleri çeker. Filmlerinde ezilen, hor görülen bir "Anadolu çocuğunun" otoriteye başkaldırısı vardır. Bu dönemde Çirkin Kral lakabını alır. Bu dönemdeki en önemli Lütfü Akad’ın yönettiği ve kendisinin yazdığı bir film olan Hudutların Kanunu’dur. Bu dönem boyunca oyunculuğunu geliştiren Yılmaz Güney, abartısız ve yalın oyunculuk anlayışı bu dönemde artık oturtmuştur.
Yılmaz Güney, 1972 yılında "devrimcilere yardım ve yataklık yaptığı" gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi. Yılmaz Güney içeride kaldığı süre boyunca sinema ve sanat ile ilgili fikirlerini; şiir ve öykülerini o dönemde çıkarmaya başladığı Güney dergisinde yayınlamıştır. 1974’te cezaevinden çıktı. İki yıldan fazla cezaevinde kalan Yılmaz Güney aynı yıl Arkadaş filmini çekti. Yine aynı yıl Endişe adlı filmi çekerken Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu’yu öldürmekten tutuklandı ve 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Izmir döner dükkaninin önünde fotoğraflar çekilip pedallarimizi Sarreburg a doğru çevirmeye başladik. Yolculuğumuz basladiği andan itibaren gayet iyi ve güzel geçiyor. Yol engebesiz düz yani bizi yoracak bir etap değil ve hava tam istedigimiz gibi... Saverne Sarrebourg yolunun bir kismi irmak kenarinda ve bisiklet için yapilmiş yolda tamamladik. Bisikletlilere özel bir yol bulduğumuzda keyfimize diyecek yok. Bu yollarda özgürce pedal çevirebiliyorsunuz. Ne yazik ki sevincimiz cok uzun sürmedi ve bisiklet yolu sona erdi. Küçük yokuşlari aşarak araç yolundan devam ettik. Bir ara nasil olduysa kendimizi otobanda bisiklet sürerken bulduk. Kamyon şoförleri sık sık kornaya basinca uyandik ve hemen tarla yoluna geçerek bizi Sarrebourga götürecek yeni yollar aramaya başladik.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.