- 899 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MADDE VE MANA
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
MADDE VE MANA..
Siyah ve Beyazdı aslında yaşananlar geçmişte maddenin hiç denecek kadar öne çıkmadığı bir hayat tarzından şimdiye her rengin çokça bulunduğu bir hayatı yaşarken manada aynı hızla yok denecek kadar azaldığını gözlemlemek o kadar
zor değil artık.
Bir profil çizecek olursak öne çıkardığımız yada çıkaracağımız karekteri iyi analiz
etmemiz gerekmektedir ve bilinmelidir ki her bir kişi bu tanımlamada olumlu veya
olumsuz olarak bir şeyler bulabilirler onun içindir ki her kişi değer yarğısını objektif
olarak alıp analiz etmeli.
Yaşamış olduğumuz toplumun farklı etnik yapıları,farklı inançları bulunmakla beraber geneli itibarıyla ataerkil aile ve toplum yapısınadan gelmekteyiz bununla
beraber birden fazla gelenek örf ve ananeleri bünyesinde barındıran siyah ve beyaz
bakış açısına sahip olunduğu dönemlerde insanların candan ve samimi olduklarına
o dönemi bilenler yada dinleyenler iyi bilirler.Aile büyüklerine bakış açısı neyse akraba ve komşu büyüklerine de yapılanlar aynıydı öğretmen anne baba gibiydi yani her haliyle kocaman bir aileydik bir zamanlar.arkadaşlıkların,dostlukların rekabetin
bile paylaşılarak yaşandığı maddenin hiç öne çıkmadığı birlikte gülüp birlikte üzüldüğümüz sevinçlerimiz hüzünlerimiz birde hala anlatırken bile bizi içine alan
unutulmayan bayramlarımız vardı siyah beyazdı geçmişimiz tadı unutulacak cinsten
değildi sofralarımız fakirdi belki ama zengindi gönüllerimiz hesaplar hep insanı incitmemek üzereydi bu kadar güzellikler içinde tatsızlıklarda olurdu elbet münferit
şeyler oda tuzu biberiydi siyah ve beyazın.
Günümüz koşullarında bu tip davranışlara fazla rastlamak pek mümkün değil gibi
yani geçmişle bu gün arasındaki değişim hayatın fazla renklere sahip olması geleneklerin örf ve ananelerin her haliyle yozlaşması bunlarıda gelişim adı altında insanlara aktarılması bir kısmının özgürlük bir kısmının demokrasi diye anlatılması
kendi içindeki söylemleriyle çelişen davranışlar sergilerken bunlardan bahsedilmesi
teknoloji çağının nimetlerinden faydalar sağlamak yerine zararlı yanlarının başını alıp
gitmesi gibi daha bir çok erozyona uğrama sebeplerinin hiç gündeme getirilmemesi
paranın ve gücün itibar gördüğü bir toplumun gelişime açık olması çağa ayak uydurmasından nasıl söz edilebilir ki. her şeyin maddeye bağlı olduğu bir hayatı
yaşamak akılalır cinsten değil.oysa insan insani değerler noktasından bakıldığında
aracın sahip üzerinde bir etkisi bulunmamalıdır. ama yaşadığımız renkli hayatta
parayı mı insan kullanır insan mı parayı kullanır diye sorulsa.paranın insanı kullandığı
artık aşikar kendi kazandığına hüküm edemeyenler kazandıklarının hükmü altına girerler.buda beklenen sonu hazırlar renkli hayat gibi yokluğun olduğu dönemlerden
her şeyin olduğu dönemlere gelirken gelişimi kucaklamaktan uzak geçmişe tamamen sünger çekmek ne kazandırır ne kaybettirir gözlerden kaçan gerçek budur aslında dünlerde kalmak tabiki imkansız yarınlarada bu günler gibi girmemizin imkansız olduğu gibi asıl olan değerlerimizdir manaya anlam yüklemek
için iyice anlamamız ve anlamlandırmamız gerkmektedir işte bütün bunların yaşanabilir hale gelebilmesi için toplumun her katmanına indirilmesi ve anlatılması
gerekir bölüp parçalamadan ayırmadan ayrı tutmadan insani değerleri öne alarak yapılmalı.
Siyah ve beyazın yaşandığı dönemden tüm renklerin yaşandığı döneme gelinmiş olması insani boyutuyla bakıldığında çok az olan imkanlardan çoğalan imkanları
kucaklaması ve bir bütünlüğün kaynaşmasının sağlanmasıdır.
madde hiç bir zaman mananın önünde olmamalıdır insana insan olduğu için değer vermek gerekir.
Özümüze dönmek gerçeklerle yüzleşmek bilgi insanı ve bilgi toplumu olmamız için
çıkarlardan uzak kucaklayıcı sevgiye saygıya dayalı yaşamların olması bu anlamda özlemlerin tekrarlanır olması öze dönüş gibidir aslında .
Kazandığına hüküm edemezsen kazandığın sana hüküm eder aradaki farkı idrak edenler bilirler ki madde mananın önünde olmamalı.
..dil yarası...
YORUMLAR
DEĞERLERİN SIRADANLAŞTIĞI VE SEVGİNİN ÇOK ÇOK UZAĞINDA Kİ SEVGİNİN YERİNİ ALAN NİCE MEFHUM...
KANIKSANAN BELKİ DE MECBUR KILINDIĞIMIZ VE İÇ SESİMİZ AVAZ AVAZ BAĞIRIRKEN SUSKUNLUĞUN MARİFET SAYILDIĞI Kİ PAYLAŞMAK FAZLASIYLA ANLAŞILMAZ BİR TUTUMLA GERİ DÖNÜMÜ ACIYA TEKABÜL EDEN.
GÜZEL VE ANLAMLI BİR YAZI KALEME ALMIŞSINIZ. BU BAĞLAMDA GÜNÜN SEÇKİSİNİ YÜREKTEN KUTLARIM.
SAYGILARIMLA...