KÖYÜMÜZDEN BİRİ : GEBÜKLÜ HACI AKGÜL...YİĞİT LAKABIYLA ANILIR DELİ HACI DERLER....

• 27 Nisan 2015 Pazartesi 17:34:17

Yiğitliğede delilik derler ...biraz asabiydi,mizacında eyle..soğuk gibi görülür ama merttir yaşamları...renkli hikayeler ile doludur...
Hacı emmi aslen Türkmendir..rivayet olunur ki Manisa yöresinde Tahtacılara gadar uzanır .....yoksulluğu herkes yoksuldu kıyısından köşesinden göze batmazdı yoksulluk ama yiğitlik destanlaşırdı...insanı efsane bile yapardı...
Şatır uşağında ağaların marabalığını yaptı yıllarca...ekin biçti...harman kaldırdı...suğak etti..dağdan odun söktü...hepsi boğaz tokluğuna...tütününe,eyle bir cıgara sarar içerdi ki şalvarından çıkarır tabakasını...diliyle iştahlı iştahlı sarır ve muhtar çakmağı ile yakardı...az öfkelense...gece uyku tutmazsa,taksa birşeye kafasını günde 3 paket tütün gederdi...birde çay tiryakisi...100 grmalık pekedi bir seferinde demliğe doldurur...cıgarayla beraber içerdi...Şatır uşağı ağalar çok sevmişti : Ağa hacı kömesin Akıncıların marabasıydı...gördüğü işi temiz görür diye hayran oluyorlardı...bir seferinde 10 kişinin galdıramadığı hezeni...omuzunu verip tek seferde kaldırıp omuzunda ağanın gapısına götürüp attığında.. herkes hayran olmuştu yiğitliğine....
Rivayet olunur ki..:Hacı dayı sarı burunda çüt sürerken öküzlerle...şeyle bir diğlenep deyip ,hölemezin dibinde bir cıgara sarıp yakmışken...cığırtlak bir ses duyar akıp geden çay tarafından...omar ağaların çayın gaşa gadar goşar ki....gınıklılar akrabalarını govalıyı...Güccük cüme,Gındının oğlu cafar,Salman uşağından Mıstafa,son soluk gaçıylar...Hacı emmi ne oldu ula der...akrabaları durumu anlatır...Hacı emmi tek başına çaya yaklaşınca...gınıklı sait ,Ula oşoğ oşoğ amanı biliymisiniz gaçın ...Deli hacı geliyi der...elinde bir yılgın sopası olan Hacı dayıyı attıkları taşlarla düşüremezler...taş yağmurundan gorunmak için şapkasını nın önü ile gözlerini goruyan hazı emmiye attıkları taş döşüne kafasına değip patates gibi yuvarlanır...hacı emmi yaşlı davun ağacının dibinde yakaladığı oşoğu tek bir değnek darbesiyle yere serir...ula hacı eliği ayağını öpem bir daha eyle vurusanölürüm der....yalvarmaya başlar....
Hacı dayı Arapkire akrabalarının yanına gedip gelirken ...yolu hep eymirden geçer...orda bir kıza aşık olur...kız da aşkına garşılık verir ...hacı dayıya aşık olur...ama kızın ailesi fakir diye Hacı dayıya gızı vermezler...ama hacı dayı da gıza çok kötü aşık olmuş...yemedeniçmeden kesilmiştir...derken gız beni gaçır der....Hacı dayı şafak vakti ...kızı sırtına alıp gaçar...gedikten aştığını gören köylüler....hacı dayıyı yakalayamazlar...sırtında taa Arapkire gadar götürür....Bu kadın bizim köylü değirmenci dişöğ mehmet amcanın baldızıymış....Hacının bu yiğitliğine hayran olan Memet emmi....Hacı dayıyı değirmende çömez yaparak...ağaların gahrı çekilmez marabalığından gurtarır....
1991 Yılında Gule dibi hastanesine düşen Hacı dayıya...aşırı cıgara içmişsin...damarların cürümüş denildiğinde...ayakları mor mor olmuş...gördüğümde içim geçmişti...ve anlattıkları yiğitliklerini bir film şeridi gibi gözümün önünden geçmiş dalıp getmiştim....
Hacı dayı hasyaneden çkıp gelenden sonra köyde yıllarca sığır çobanlığı yaptı...cehennem deresine yayan gidip gelirdi....cıgarasından ve çayından gıs deyenler gülümserdi sadece....
1998 Ylının Ağustoz ayında kapılarının önünde bahçedeki sap yığının dibinde hasta yaterken gördüğümde çok duygulanmıştım...içeri giremiyim burası daha eyi diyen hacı dayının asi ve özgür ruhunun kafesi kabul etmediği belliydi...aradan çoh geçmeden....yatakta leğeni önüne dayayıp...tıraş edip kokular sürmemizden ..8 saat sonra sabah yıldızı doğmasına yakın 94 yaşında...kapıya dayanmış canını isteyen azraile ...sen öte dur ben veririm dediğnde ,son baharın ilk şafağıydı....Lüvar,terazi ve sabah yıldızı ile süslenmiş ,güz mevsimininilk günüydü....kapını önünde gazanda kaynatılan suyun buharı...esen sabah yeline çarpıp dumanla birlikte süyükten aşıyordu...teneşir ise eski bir düğendi...salacası ise harabe olmuş evlerin arasından...salavat daşına doğru yol alırken...Ali seydi dedenin...tok sesi ile sağa sola salavatla...musalla taşına geldi...Bu ebedi bir yolculuktu ...dönülmez bir yolculuk....Hak rahmet etsin....ışıklar içinde yatsın...komşum ve dayım....