- 635 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HİCRET
HİCRET
Not: Bu yazı 1998 yılında 17 yaşındayken hitabet dersi stajı kapsamında Yıldırım İmam Hatip Lisesi Camiinde okuduğum Hutbedir.
İlk insan Hz Adem a.s. dan beri tarih boyunca hak ile batıl şirk ile tevhid Küfür ile İman mücadele içinde olmuştur. Hakka hizmeti şeref sayan ve ona boyun eğen hak ehlinin karşısında hemen her devirde batıl peşinde koşan bedbahtlar olmuştur Ancak hakk batıla üstün gelmiş ve ebediyyen üstün gelecektir.Batıl yok olmuş ve yok olmaya mahkumdur. Çünkü Allahu teala "üzülmeyin gevşemeyin inanıyorsanız üstünsünüz" buyurmaktadır.
İslam güneşinin Mekke’de doğmasıyla Mekke halkı mümin muvahhid müslümanlarla putperest zalim müşrikler olarak ikiye ayrıldı. Bu esnada mübarek bir şehir olan Mekke Adeta putperestliğin merkezi haline gelmişti.Kabe ve çevresinde yüzlerce put vardı. Bunları ziyaret için gelenlerle her gün dolup taşıyor böylece Mekkeliler hem servet hemde kabileler arasında itibar kazanıyordu. Kureyş kabilesinin araplar arasında seçkin bir yeri vardı.
Mekke ’de müslümanlık yayılır putperestlik ortadan kalkarsa kureyş lilerin bu menfaatları ortadan kalkardı. Üstelik müslümanlık insan olarak herkesi eşit sayıyor; köle efendi, fakir zengin ve soylu ayrımı yapmıyordu. Bu yüzden kureyşin ileri gelenleri müslümanlığı kendi mefaatlerine aykırı gördüler. Bu kutsal dinin yayılmasını önlemek ve onu ortadan kaldırmak için her çareye başvurdular.
Sevgili peygamberimizi ve ona iman eden müslümanları alaya aldılar ve hakaret ettiler. Aylarca muhasara altında tutup aç ve açıkta bıraktılar. Vahşet derecesinde acımasızca işkenceler yaptılar. Müslümanları haksız yere öldürdüler.
Cenabı hakk’ın emin belde kıldığıMekke de Müslümanlar barınamaz hale geldi Bu durum karşısında Peygamber efendimiz s.a.v. "sizin hicret edeceğiniz yerin iki siyah taşlık arasında hurmalık bir olduğu bana gösterildi." buyurarak Müslümanları medineye hicret konusunda teşvik etti. Böylece Müslümanlar din ve iman uğruna doğup büyüdükleri vatanlarını anne ve babaları eşlerini ve çocuklarını mallarını Yalnız Allah Rızası için Mekkede bırakıp medineye hicret ettiler.
Nübüvvetin onuncu yılından itibaren akabe görüşmeleri ile İslamiyet Medine de yayılmaya başlamış Mekkedeki Müslümanlarda medineye göç etmişlerdi.Şimdi Hz peygamber S.A.V. de medineye gidip Müslümanların başına geçerse Müslümanlar zamanla çoğalarak Mekkeliler için tehlikeli olabilecek bir hale gelebilirdi. Durumun ciddiyetini fark eden müşriklerin ileri gelenleri ileride böyle bir durumla karşılaşmamak için Mekkede yapayalnız kalmış Hz. Peygamberimiz s.a.v. e ne yapacaklarına karar vermek üzere toplandılar. Kimi bağlanıp bir yere hapsedilmesini kimi mekkeden çıkarılıp uzak yerlere sürülmesini teklif etti. Ebu Cehil ise kureyşin bütün kollarından seçilecek gençlerin gece evini kuşatıp sabahleyin hep birden saldırarak bir hamlede öldürmelerini istedi. Böylece cinayetin sorumluluğunu bütün kureyşe dağıtılacak Haşimiler bütün kureyşer karşı kan davasında bulunmayacaklardı. Müşriklerin bu konuşma ve planları Enfal süresi 30. ayetinde şöyle anlatılmaktadır.
"Ya Muhammed Hatırla şu zamanki inkar eden (mekkeli müşrikler) seni bir yere kapatmak veya (hepsi birden) öldürmek yada (Mekkeden) çıkarmak için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar sana tuzak kurarken Allah’ta onlara tuzak kuruyordu. Allah tuzakların en iyisini kurar"
Ortalık kararınca Kureyşin seçme canileri evinin etrafını sardılar. sabahleyin evden çıkarken hep birden saldırıp öldüreceklerdi. Hz peygamber s.a.v. elinde bir avuç kum alıp evini çevreleyenlerin üzerine saçtı. saçılan kumlar canileri derin bir uykuya daldırdı. Resullellah s.a.v. Yasin süresinin başından Biz onların önlerine ve arkalarına birer set çektik Böylece gözlerini perdeledik artık göremezler. anlamındaki 9. ayetine kadar okuyarak aralarından geçip gitti. Hz Ebubekir ve bir rehberle Medineye doğru hareket etti. Resulellah s.a.v. 12 Rebiülevvel 23 eylül 622 pazartesi günü medineye yaya 1 saat mesafedeki Kuba köyüne ulaştı. Burada 14 gün kalarak Kuba Mescidini inşa etti. 14 gün sonra bir cuma günü Muhteşem bir alay içinde Kubadan medineye hareket etti. Yolda ranuna vadisi denilen yere gelindiğinde öğle vakti olmuştu. Resulellah s.a.v. burada arka arkaya iki hutbe okuyarak ilk cuma namazını kıldırdı. Böylece cuma namazı kılmak müslümanlar üzerine farz oldu.
Aziz cemaat
Hicret İslam tarihinin en önemli olayıdır. Hicretten önce müslümanlar müşriklerin baskısı ve zulümleri altındaydı.Mahkum bir durumda idiler.Hicret müslümanları baskı ve zulümden kurtarmış islama yayılma imkanı sağlamış islasm inkılabını yükselme ve yayılma döneminin başlangıcı olmuştur. Bu itibarla 17 yıl sonra Hz ömerin r.a. hilafeti esnasında Hicri takvimin başlasngıcı olarak kabul edildi. Günümüzde medeni denilen dünyada müslümanlar baskı ve zulum altındadır. Dinlerini ırz ve namuslarını koruyabilmek için bütün varlıklarını terk ederek göç etmek zorunda kalan kardeşlerimize yanında yurtları küfür ve zulme bırakmamak için canlarını feda pahasına her türlüzulme ve işkenceye boyun eğmeyerek memleketlerinden ayrılmayan kardeşlerimiz vardır. Onların dertleriyle ilgilenmek ihtiyaçlarını gidermek için elden gelen yardımı esirgememek ve kurtuluşları için duacı olmak hepimizin vazifesidir.
SON
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.