Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Bayram KAYA 1
Bayram KAYA 1

Toplum Ve Halk 4

Yorum

Toplum Ve Halk 4

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

590

Okunma

Toplum Ve Halk 4


4-]Toplumsal yapının temeli, sosyal birlikti (komün) yapı gibi tek bazlı bir yapının, ikili yapı olacakla iki koldan; serpilip gelişmesi ile topluma yansıması olaraktan görülebilir. Yani teknikti üretim toplumun içine ana unsurdu sağlayış olarak yansırken, sosyal birlikti totem ve tabu kişilerin özel yaşamı içinde, halksak yapının nüveleri olacakla kaldı.

Yani, dalgalanan sosyal birlikti sistem, hünerli emeğin girişen tayflarına ayrıldı. Bu tayflardan biri halk, diğeri de toplumsal yapı idi. Toplum ve halkın karşılaştığı, düzenli girişme alanlarına, yani, halkın toplum eşiğine geldiği, birbirinin eşiğine adım attıkları yere de; KAMU diyoruz. Yani toplum ve halk bütününe ait düzen eşilen girişme alanı, kamu alanıdır. Bu alan ne tam halk gibi ne tam toplum gibidir. Kamu, halktan ve toplumdan özellikler taşır. Toplum nosyonu biraz fazladır. Bu yüzden kamu da toplum komutludur.

Halk alan, genelde kendisini tarif edebilmesinin bir yaşantı aşma kılınış alanıdır. Ancak bu kendisini tanımlayıp tarif etme ve biçimlenen özel yaşantı aşma alanı da ilanihaye sürer bir oluşma değildir. Her iç ve dış girişme gibi bu girişme de kendi girişmesinden ötürü; kırpılıp, frenlenip, sınırlanırdır. Üstelik halkın toplumsala değin bağımlı sağlayıştı oluşumlundan ötürü de ve halkın topluma katılır olmasından ötürü de; halkın bu kendisini öznelce, inancı ve etnikti tarif edişti tavrı, sınırlanmak; frenlenmek ve gerilemek zorundadır.

Kamu alanı dediğimiz yer, olgu, dönüştürücüdür. Kamu alanı; halk alan ve toplum alan gibi iki alanın varlığından ötürü, zorunlu olaraktan vardır. Kamu halk alanla, toplumsak alanın kesişim kümesidir. Bu alan ne tam toplum gibi ne tam halk gibi işletilirdir. Değilse sonradan icat bir ucube de değildir. Toplum ve halk kavramının farklılığını bilmezdi çoğunluk, kamu alanın engelcini ve frendi sürtüşmesini algıladıkça, kamu alanını yeni çıktı sayacaktır! Bu (kamu alan) eskiden yoktu. Şimdi nereden çıktı? Gibi maksatlarını tarif eder cümleler kuracaklardı.

Cümle kurmakla kalmayıp, hızlarını alamazlar da türban engelcini; ’vergi verenle; asker anası olan bizler niye böyle türbandı oluşla davranıp, türbandı oluşla, kamu içinde niye biçimlenmesindi?’ Gibisinden köhne hezeyan okurlar! Topluma değin olan vergi ve askerlik gibi karşılıklı bağımlılıkça sağlayıştı yükümlülüklerle; halka (inanca) değin olan özneldi ve karşılıklı sağlayıştı olmayanı, birbirine karıştırır akıl fukaralıklarıdır bunlar.

Akılsızlık sosyal özneldi geçişen bir hastalıktır. Eskiden beri olduğundan bayağı kroniktir. Her inanç kendini öznelce tarif etmesiyle toplumsal olamayacağına dek engeli (bilmezliği) karşısında toslamalarını, ’bu nereden çıktı? Eskiden böyle bir şey yoktu!’ demenin gaflet ve delaletine düşerler.

Hâlbuki ki, kamu alan; halk ve topluma değin karşılaşmaların, bir ara girişme, uygunlaşma, bir alanlar kontrolcü dönüşümler yeridir. Matematik dille ifade edersek, halka dek olan şekilsek bir A tanımlı daire ile topluma değin tanımlı bir B dairenin kesişen C tanımlı kısmı; ’kamu’ alanıdır. Yani kamu bütüne değin olan girişmeyi kapsar. Oysa halk alan sadece halkı, toplum alan, sadece üreteni kapsar.

Bu kamu kesişendi, C tanımlı ortamlar; ’girişmelerin davranış alanıdır’. Halk ve topluma dek davranışların sınırlandığı, merkezi otoritenin düzenlediği bir yasallıktır. Bu kesişim alanın içinde kalmayan dairesel büyük kesim alan, halkın özel yaşantılı, kendisini tarif ettiği alandır. Yine Bu kesişim alanının dışında kalan; topluma ait büyük alan da, toplumun nesnelliğinin belirdiği alandır.

Halk içinde öznelce kendinizi etnikti (inancı) tarif edebilirken; kamu alanında kendinizi öznel tarif edemezsiniz. Kamuda yurttaş hüviyetli bir toplum aiti olur vatandaşlığınızı tarif edersiniz. Hak ve sorumluluklarınızı (yükümlülüklerinizi) vatandaşlık tarifi belirtir. Böylece girişirsiniz. Böylece sağlayışınızı taleplersiniz. Toplum alan içinde de bireysinizdir. Birey kamu alanında birey değildir. Toplumdaki makine mühendisi gibi davranamaz.

Tamamen o koşulların standartlarına göre sağlayıştı davranan, adeta aynı işlev konum davranışı içindesinizdir. Toplumsal alan, kelimenin tam anlamıyla evrenselliğinize (Dünya birliğinin dışına) gidiştir. Toplum içinde genelce tarif, kolektiftir. Özelce tarif mesleki uzman nitelik kariyerinizdir. Yani o toplumun vatandaş aitisiniz. Halk içindeki tarifiniz ise bir inanır, bir mürit, bir aile reisi, bir muhafazakâr gelenekçi oluşunuzla belirtilir.

Siz toplum alan içinde halk alandaki gibi kendinizi tarif edemezsiniz. Toplumda bireyler (uzman kişiler) vardır. Bir birey olan doktor; ’ben doktorum istediğim gibi davranır, kendimi istediğim gibi tanımlayacaktan, istersem steriliz çalışırım, istersem çalışmam! İstediğime istediğim an bakarım, ya da bakmam! Diyecekten oluşla, bu benim insan ve kişi hakkımdır diyemez!

Diyemezsiniz. Kamunun insan ve kişi hakları farklılaşmıştır. Buranın girişmesi toplumsak-halksak girişmedir. İşler burada resmiyet kazanır. Resmiyet ispat hükmündedir. Toplumsal alanda insan ve kişi hakları, toplumun daha özel birimlerine doğru indikçe, çalışma hayatının düzenlenişine, çalışma hayatının verimliliğine ve çalışma hayatının işlerliğine ilişkin, üretim sel sağlayışlara dönüşmüştür. Oysa halka değin hayat, kişinin rahatına, kişinin huzuruna denk düşen kişi tercihlerin tüketilmesine doğru, kayar.

Kamu alana ilişkin bir örnek de elektronikten vereyim. Transistorun kazanca dönüşen işlev eşmesi vardır. Transistorun içinden girişen P N P gibi alanların örnek teşkil etmesi bağlamında ve bu alanların geçiş (akım-gerilim geçişi) sağlayıştı, kontrolü bağlamıyla benzeşir. P alanlar toplum ve halk alan içindeki insanları simgeler. Ve beyz (base) denen yerin nesneldi kamu alanını anlaştırır olması bağlamında bir düşünüşle, kamu konusunu biraz daha açıklığa kavuşturalım.

Sürecek

Bayram KAYA

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Toplum ve halk 4 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Toplum ve halk 4 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Toplum Ve Halk 4 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Göktürkmen
Göktürkmen, @gokturkmen
28.7.2008 16:44:05
Çok soyut bir bölgede yazıyorsunuz. Eklektizme yakın, tersine toplumsal olgu çevirmeleri var. Sizi okurken, obje ve subje sanki yer değiştiriyor. Çok iddalı çıkışlarınız var ama altı yeterinde desteklenmemiş. Herşey amprik değildir.

Ama kalemi ilginçsiniz. Kafa yoran kalemin yazıları ilginçtir. Sonuçlarını, daha "iyi ki, okudum !" demeye getiren yazılar beklentisiyle...

Esenlik.

Göktürkmen tarafından 7/28/2008 10:04:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL