BEHÇET SAATÇİYİ TANIR MISINIZ?

• 17 Nisan 2015 Cuma 00:16:11

2006 Yılında( Yani emekli olduğum sene ) Muğla ilimizin ve Türkiye’nin en güzel ilçelerinden biri olan Fethiye’de görev yapıyordum. Bir gün bir kaç arkadaşla kahvede oturmuş okey oynarken masamıza ellerinde anket kağıtları olan kızlı erkekli birkaç meslek yüksek okulu öğrencisi geldi. Gariplerim yapacakları anket sayısı kadar para kazanacaklardı lakin her nedense hiç kimse oyundan başını kaldırıp da bu gençlere yardımcı olmak niyetinde değildi. Baktım olmayacak çağırdım içlerinden birini.

-Gel bakalım evlat. Benden başla. Ne soracaksan sor.

Hanım kız büyük bir sevinçle yaklaştı bana. Sorular hep 2007 de yapılacak genel seçimlerle ilgiliydi. Ben sorulara açık kalplilikle cevap verip diğer arkadaşlara ‘’ Haydi yahu şu gençlere yardımcı olalım. Bir kaç soruya cevap vermekle ağzınız aşınmaz. Çocukların cebine üç beş kuruş para girsin’’ deyince tüm kahve başladı anket sorularına cevap vermeye.

Sorular içinde elbette ki en önemlisi ‘’ Hangi partiye oy vereceksiniz?, Niçin?’’ sorusu ile ‘’ Fethiye’de yaşayan biri olarak TBMM de kimi milletvekili olarak görmek istersiniz?’’ Sorusuydu.

Hangi partiye oy vereceksiniz sorusunun cevabı tabii ki oldukça farklıydı ve çalıştığım o belde ( Çiftlik Beldesi ) Genelde CHP liydi. MHP ve AK Parti ise kafa kafaya sayılırdı. Dolayısıyla ‘’ Hangi partiye oy vereceksiniz?’’ sorusunun cevabı çoğunlukla CHP, hemen peşi sıra AK Parti ve MHP idi. Ancak ‘’ Fethiye’de yaşayan bir insan olarak TBMM de kimi milletvekili olarak görmek istersiniz?’’ sorusunun cevabı tekti: Behçet Saatçi.

Evet…İlginçtir değil mi? CHP lisi de AK Partilisi de MHP li belediye başkanı Behçet Saatçi’yi milletvekili olarak görmek istiyordu ama nedense MHP onu Muğla’dan milletvekili adayı olarak göstermiyordu.

Behçet Saatçi, ben Fethiye’de göreve başlamadan önce de belediye başkanıydı. Yani 2004 de … 2009 da belediye başkanı yine oydu. 2014 de kesinlikle yine Behçet Saatçi Belediye başkanı olacaktı çünkü o sadece MHP lilerin değil, tüm partililerin oyunu alabiliyordu. Çünkü o hizmeti sadece MHP lilere değil tüm Fethiyelilerin ayağına götürüyordu.

Fethiye gibi turizm dolayısıyla rantı bol olan bir ilçede bir Allah’ın kulu rüşvet, iltimas, yolsuzluk gibi kavramlarla onu yan yana getiremiyordu. Fethiye belediyesi bir başkasının elinde olsa o I. Derece deprem bölgesini gökdelenlerle doldururdu, oysa Behçet Saatçinin belediye başkanı olduğu Fethiye’de Merkezde dört katlı bina görmeniz mümkün değildir.

2014 Yerel seçimlerinde artık İstanbul’daydım ama Fethiye ile ilişkiyi de tamamen kesmemiştim tabii ki. Yalnız bu sefer farklı bir durum vardı. Behçet Saatçi yine belediye başkanlığı adayı idi ama MHP nin adayı değildi. Neden mi?

2013 yılı Ramazan Bayramında Fethiye’deki tüm bilboardlara ‘’ ’Ülke bütünlüğümüzün bozulmaması ve içimizdeki insan sevgisinin kuvvetlenmesi dileklerimizle, iyi bayramlar’ Yazdıran Behçet Saatçi aynı yılın Kurban bayramında

"Ülke bitüniya me bozulmaması ve hezkırına insana dı hündure me kuvvetlenmesi dılxaziya meye. Qurban Bayramımız piroz be…. Anladınız değil mi? Bu yüzden, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Dil, Tek Devlet!" ifadesini yazdırdı.

Bu mesajın altında Behçet Saatçinin kendi imzası olduğu gibi MHP,AK Parti ve bağımsız belediye meclisi üyelerinin imzaları da vardı. Lakin bu mesajdan sadece MHP Genel Merkezi rahatsız oldu ve Behçet Saatçi kesin ihraç istemiyle parti disiplin kuruluna sevk edildi. Çünkü MHP ‘’ Ülke bitüniya me bozulmaması ve hezkırına insana dı hündure me kuvvetlenmesi dılxaziya meye. Qurban Bayramımız piroz be…’’ yi görmüş ama ‘’ Anladınız değil mi? Bu yüzden, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Dil, Tek Devlet!" yazısını görmemişti.(!)

Her ne kadar Behçet Saatçi daha sonra ‘’ Şunu da itiraf edeyim, Türkçe mesajımızın Kürtçe anlamını birçok Kürt kardeşimize sorduk. Malatya’daki ayrı, Ağrı’daki ayrı, Diyarbakır’daki ayrı ifadeler gönderdi. Ari bir Kürtçeden bahsetmek mümkün değil. Lehçe ve kelime anlamlarında fark var. Türkçe Anadolu coğrafyasının ortak dilidir. Biz de bu bayram tebriğinde, tamamen ülke bütünlüğümüzün en önemli köşe taşlarından biri oluğunu vurgulamak için bunu yaptık. . Birbirimizi anlayamayacak noktaya geleceğiz.’’dese de MHP milliyetçilikten taviz vermeyen bir parti ya defalarca yılın belediye başkanı seçilmiş olsa da, her partiden insanın sevgi ve muhabbetini kazanmış olsa da, defalarca seçim kazandırmış olsa da Behçet Saatçi’yi ihraç etmelidir çünkü Fethiye Belediye Başkanı Saatçi, Kurban Bayramı dolayısıyla ilçe billboardlarına verdiği kutlama mesajında, Türkçe dışında dil kullanmıştır. Kullanılan dil 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 81’inci maddesine ve parti tüzüğünün disiplin hükümlerine ve MHP’nin ilke ve prensiplerine aykırıdır. ( Yukarıda soldaki resim o meşhur ilan )

Sonra?

Sonra Behçet Saatçi kendisi MHP den istifa etmiş ve en zayıf partilerden biri olan Demokrat Partinin (DP ) adayı olarak 2014 yerel seçimlerine katılmış ve sonuç ne olmuştur biliyor musunuz?

DP %33,1…..Behçet Saatçi Belediye Başkanı
CHP: %28,5
AK Parti: %27,6
MHP: %7,2

Yani? Yani senelerce Fethiye’de I. Parti durumunda olan MHP bir anda dördüncü parti olmuştur. Ne için? Behçet Saatçi 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 81’inci maddesine ve parti tüzüğünün disiplin hükümlerine ve MHP’nin ilke ve prensiplerine aykırı hareket ettiği için(!)

E…Normaldir. Artık büyük ve ilkeli partilerde (!) Behçet Saatçi gibilere yer yok. İlkeli bir siyasi partinin belediye başkanı ne yapar? Belediye çalışanlarının maaşlarının yatırılacağı bir banka için ihale açar. İhaleyi kazanan bankadan alır memurlar ve işçiler maaşlarını. Üç yıllık filan olur bu ihale. Banka buna karşılık belediyeye promosyon verir. Mesela Fethiye’nin bağlı olduğu Muğla’nın CHP li belediyesine 770.000 Tl, Fethiye’ye ise 620.000 Tl... İlkeli büyük partinin (!) belediye başkanı o 770.000 tl ile kendine makam aracı alır, İlkesiz küçük partinin (!) ilkesiz başkanı(!) ise 620.000 Tl yi çalışanları arasında eşit olarak paylaşır. Yukarıdaki sağdaki resim )

Behçet Saatçi olmak kolay değil. Her kula da nasip olmaz öyle.

İyi de bu kadar değil….

Behçet Saatçinin davranışını 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununa aykırı bulan MHP 2015 Genel seçimleri için bir bayan milletvekilini aday olarak gösterir. Evet evet..Çok çok hakkı olduğu halde bir türlü Behçet Saatçi’yi milletvekili adayı olarak gösteremeyen MHP, gider Arzu Erdem adında bir hatunu milletvekili adayı gösterir. Ne yani MHP kadın aday gösteremez mi ? Yok yanlış anlaşılmasın. Konu cinsiyet meselesi değil. Konu Behçet Saatçi ne demişti de partiden ihraç kararı çıkmıştı, buna karşılık Arzu Erdem ne diyor ki MHP ona kollarını açıyor.

İsterseniz kısaca bakalım ne diyor Arzu Erdem?

---Sebahat Tuncel’e o tokadı attıran süreçle empati kurabiliyor musunuz?
+++Elbette. Olay öncesinde orada ne kadar itilip kakıldığını biliyorum. Basına yansıyan kısmın cımbızlanarak alındığını düşünüyorum. Ama bir milletvekili aynı zamanda rol modeldir. Sinirlerine hâkim olmalı. Sebahat Hanım haklıyken haksız duruma düştü, ona üzülüyorum.

---Kürt sorununun tarifi ne sizce?
+++PKK’nın yarattığı suni bir Kürt sorunu var bence. Yoksa Kürtler ne istiyor? Kürt dili olmalı, e olsun. TV kanalı olsun, o da olsun. Özerklik filan ne isteniyorsa konuşulsun. Ama terörü bunların hiçbiri makul gösteremez. Kürtlerin kimliklerini yaşamalarının önündeki tüm engellerin kalkması gerekir. Engeller var mı, e Kürtler var diyorsa vardır. Onlar öyle hissediyorsa demek ki vardır.

---MHP’de bunlar nasıl konuşulur?
+++Biz yeniler konuşuyoruz valla. Geçen gün bir yerel gazeteye verdiğim röportajda kiliselerin korunmasının öneminden söz etmiştim. Bazı partililer ne alaka şimdi kiliseler dedi. Ben de oturdum anlattım; ülke bütünlüğünden söz etmek için tüm halkları ve farkları kucaklayacak bir sistem kurmak gerekir. Hak veriyorlar. Kalıplaşmış Türklük kavramının artık marjinal kaldığını görüyorlar. MHP de değişiyor, esniyor.

Haa. Bu arada hatun esniyor derken doğru söylüyor da bazı arkadaşlar bunu lastik misali esnemek olarak algılıyorlar. Değil efendim değil. MHP uyuyor. Esnemesi de bu yüzden. Lakin gel gör ki sorsan en gözü açık olanlar MHP de ve herkesi uyanmaya davet ediyorlar.

Hele hayırlısıyla kendileri bir uyansalar. Uyanıp da en azından bana Behçet Saatçinin mesajını parti ilkelerine ve 2820 Sayılın Siyasi partiler Kanununa aykırı bulurken Arzu Erdem’in sözlerini nasıl bir soda ile sindirdiklerini ve aynı kanuna nasıl uygun bulduklarını bir açıklayabilseler.

Sonuç: Eh ne diyelim. MHP esneyedursun bu arada atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Benden demesi.