Sabah Dokuzda, Yavrum.
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sabaha doğru otobüsten indim. Küçük deniz kenarında bir kasabaydı burası. Başım bayağı dönüyordu. Hava kurşuni renkteydi. Hafif hafif yağmur yağıyordu.Telefondaki mesaja tekrar baktım.”Sabah dokuzda ara beni yavrum. Annen” yazılıydı. Daha iki, üç saat vardı. Küçük bavulum elimde deniz kenarına geldim. Annemi bir aydır görmüyordum. Çok özlemiştim. Burada fizik tedavi görüyordu bir hastanede. İnşallah ayaklarındaki ağrılar dinmiştir, yürüyebiliyordur diye düşündüm.
Deniz kenarında kumlar üzerinde yürümeye başladım. Martıların sesleri hiç durmuyordu. Kıyıdaki yan yana, beyaz renkteki, tek katlı, prefabrik evlerin yanına vardım. Camında kiralık yazan bir evin önünde durdum. Çok güzel görünüyordu önünde küçük bir bahçesi de vardı. Ev sahibinin evi yan taraftaydı. Kapıyı çaldım. Yetmiş yaşlarında, ak sakallı biri kapıyı açtı. Üç günlüğüne evi kiraladım.
YORUMLAR
Ne olmuş, anlayamadım.Zamanda yolculuk mu yapmış? Telefona bakan niye açıklama yapmamış.
erhanbay
Mücella Pakdemir
Rüya olduğu belli değil. Rüyadan gerçek hayata geçiş bölümü yok. Yazıyı anlaşılır olmaktan uzak tutuyor dolayısıyla.
erhanbay
Mücella Pakdemir
Son paragrafı
...
altına alıp,
Kan ter içinde uyandım. Yağmur damlaları pencerenin camından aşağıya doğru süzülüyordu. Bir martı pencerenin önüne yanaştı, gözlerini bana dikti. Gözlerimden yaşların ağır ağır indiğini fark ettim. Martı başını sağ tarafa çevirdi. O da benim gibi ağlamaya başladı.
diye bitirebilirsiniz.
Bu durumda o açıklamaya da gerek kalmaz.
Kaleminize sağlık Erhan Bey. Kutlarım.