- 1122 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMIN ÖBÜR YÜZÜ......ANILARDA KALDI......HAZAN MEVSİMİNE DOĞRU KÖYÜMDEN GEÇMİŞ ZAMAN İZLERİ.....2
Harmanlıklarda....karıncalar ...yuvalarında biriktirdiği tahıl tanelerini dışarıya atmış....akşam ciseleyen yağmur...rızklarını ıslatmış ...yumuşatmıştı....telaş içinde yuvalarına çekerlerken....deliğin ağzında biriktirdikleri kum taneleri ile ...deliklerini kapatıp....kış uykusuna yatacaklardı.........
insanlarda tıpkı öyle ve ona benzer hazırlık telaşı içindeydiler....damlar suanmış...aşlıklar ise hazırlanıyor....komşulardan aldıkları eşşeklerle....unlukları ....kimisi mamanlı şişko osmanın değirmenine....kimisi....Memiğn değirmenine ....yol yollak aşlık yüklü eşşeklerle doluydu.....o yıl Memik yirmide bir aldığı için ....ve değirmende tuzsuz pağaç yaptırdığı için mllet hep oraya gidiyordu.....okullar açılmış....yürüyerek gidip gelen talebeler....açlıktan kendilerini zor eve atıp....bahçeden turşu için geln domates ve ellerinde ekmekle alel acele ayak üstü karınlarını doyurup....harmanlıklarda....top oynamak için koşuyorlardı......Arapkirden gelen bağ bozumu gözümüz gibi siyah üzümler sandıklarda ..eşek sırtında ikili birli....ikili birli diye bas bas bağırarak satıyorlar.....eğinden gelen kurur dutu herkes kapış kapış ediyorlardı.......kışın pohnit yapmak ...kavurgayla karıştırıp yemek için......
Laplikler daha yapılmıyordu ...laplik yapan kadınların elleri üşüdüğü için....gurluklar harmanlıklara dökülüyordu....yani basmalar ...gittikce büyüyordu.....hayvanların yeminden diri çıkan şişmiş buğda arpa parçaları....köy cücükleri...güvercinler ve illede tavuklar için bulunmaz nimetti....Horoz ayakları ile ha bire iştahlı iştahlı didiyor...arada bir uçacakmış gibi kanatlarını çırpıp....ötüyordu...tavuklar is sessiz sedasız ....gıgılayarak kapışıyorlardı......
Abdulvahap dağı.....ve munzur dağlarının başı karelenmiş....doyran dağının soğuğu köye ulaşmış....sığır sürüsü iyice uyuşuklaşmış....kadınların elleri koynunda malları sürüyorlardı....kevenliden aşırıyorlardı.......
Şeherden nahnalar gelmeye başlamıştı....Gamyondan enen....büyük bir nahnanın sapından tutup evine doğru...iştahlı iştahlı gediyordu......
Damlarda ise .....ekim ayının.....son sıcaklarında ...erişte kesip hazırlıyorlar.....saçta kavurup...çıhınlara dolduruyorlardı.....
köy içinde .....şeherden yeni aldıkları fotini...angara lastiğin....şalvarını geyen....Manışın oğlunun sekide...Kürt Yusubun ...ve Deli mamoğun duvarının dibinde .....goyu bir sohbete dalmışlardı.....konaklar...odalar ....kışa hazırdı....güz yağmurları utangaç utangaç gece yağıyor....güneş ise....kırılmış matlaşmış son ışıkları ile....öğlene yakın insanı hafif terletiyordu.....
Sokaklar ise dar akşamınan .....sıkma küfte için aşyağı ile kavrulan soğan kokuları ile....doluyordu....akşamları bir birlerine oturmaya gitmeler ise başlamıştı.......Hazan mevsiminde köyümden geçmiş zaman izleri....devam edecek.........hepinizi çok seviyorum....hepinize en derin sevgi ve saygılarımla........a.a.
YORUMLAR
Merhaba, yazınızla birlikte köye ben de gittim bir anda olsa çocukluğuma gittim.
Tebrikler
ALİ ADIGÜZEL (ARIT)
saygılar