- 876 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
EŞARİ DOĞMATİZMİ VE MATURİ BİLİMSEL BİLGİ ALGILAMASINDA YARATICI KONUSU-1-
GİRİŞ :
"Rahman ve rahim" olan "Allah algısı" ve "Hikmetinden sual olunmaz" biçimli "Allah algısı"...
Birinci yaklaşımdaki insani kafada algı yanılsaması ve hoşgörüsüzlüğünü Tanrı’ya yakıştırma ukalâlığı, had-hudut bilmezliği varken. Diğerinde en kötü, en rezil, en şerefsiz bir hayatı sürebilecek bir insanın dahi, kaderine müdahale edip (Allah tarafından) dünyaya gelmesine engel koyabilecekken, bunun yapılmadığı ve böyle birinin bile dünyaya gelmesine izin verme yüceliği vardır !
"Kul" kafasıyla ; bu kadar kötü biri yok edilmeli, diğerinde, yani rahim ve rahman sıfatlı yaratıcılıkta ise; "sizin hayr bildiklerinizi şer, şer bildiklerinizide hayırlara vesile kılabiliriz." algılatması ve anlayışı vardır.
Bu kafa, yani hikmetinden sual olunmazcı bir yaradanı algılayan kafadaki insan:
-A llah’a 7.5 şiddetinde deprem yaptırmayı normal görür,
- Aslanlara zikir çektirir,
- Başörtüsü ve sekiz yıllık eğitimi 28 Şubat’la uygulamaya koyan askerlerin, Gölcük depremi sonrası, deniz dibindeki enkazlara girildiğinde başının köpek veya maymun, vucudunun ise insana dönüşmüş halde olduğunu, yardıma gelen " İsrail ve Amerikalı dalgıçlara" dayandırarak anlatır, anlatabilir (!)
Çünkü onlara göre; bilmem kaç yıl insan olarak yaşamış Göktürkmen, aklı ile sorular sorduğu, "tahkik eylediği" için, kafalarındaki "hikmetinden sual olunmaz" Allah kavramı gereği, üstelik yaratıcı tarafından; -kuyruklu maymun veya köpek başı- takılı insan (!) hale gelebilir.
Bu hal o tiplerin kendi arzu ettikleri şeydir, Allahın bununla alakası bile yoktur..
Akıldan, sorular sormaktan, tahkikten nefret ederler. Oysa şu kadar basit bir şeyin farkında değillerdir. Bunu kabul etmek kendilerinin tahtını, ruhbanizmini sarsar..
Bunların hepsi "Emir ül Mümin’in" edalıdır... Dünyada öylece bir kibirle gezerler !
Yok eğer sarsmaz diyorlarsa, en büyük "günahkar"lardan biri Hz İbrahim (A.S.)dir. Bunlara kalsaydı peygamberlik payesi yerine, o kadar dağa, taşa, aya, güneşe "Tanrı diye" bir süre sorgulamadan baktığı ve tapındığı için -maymun ya da köpek kuyruklu- biri edilmeliydi !
Ama Hz.İbrahim, bu taptıklarının, görevlerini yerine getirmekten başka bir özelliği olmayan yer ve gök cisimleri olduğunu aklı ile, dikkat isterim aklı ve tahkiki ile sorguladığı için, Allah tarafından Rahim ve Rahman mukadderatla peygamberlikle şereflenmiş, görevlendirilmiştir.
Ne dinine, ne imanına, ne itikadına ne de amel ve ibadetine halel gelmiştir.
Umarım anlatabilmişimdir?
Göktürkmen
A.Kutlu Ayyüce
Şubat 2007
KONUYA EK Ya da (ZEYL) :)
Ruhbanizm-Eşarizm-Söylemleri ve Ilımlı İslam incileri Olarak Yansımaları(!)
Taassub,toplumsal farkları görememe,toptancılık ve bir ulusun iman-itikad-amel/ibadet dizgesinin bozulmasına duvar yazıları:
"Bediüzzamanın enfes tespitlerinden biri de; kalbi ve ruhi hayata yelken açmamış kimselerin, akli ve felsefi meselerle iştigal etmesinin hem bir hastalık emaresi, hem de hastalık yapan bir virüs olduğu gerçeğidir."(1)
"Demek ki, manevi hastalıklar insanları akli ilimlere sevketmekte..ve akliyat ile iştigal edenlerde emraz-ı kalbiyeye müptela olmaktadır."(2)
"böyleleri elli cilt kitap yazsalar ruhi yönden çobandan farksızdırlar."(3)
"cennete ilk defa alimler, vaizler veya hocalar değil, hak ve hakikatı neşr uğruna malını ve canını hak yolunda bezleden esnaf, tüccar(...)girecektir."(4)
"istesek biz de cinlerle meşgul olabilir ve onları bazılarının üzerine salar,hatta akılların ile de oynayabiliriz."(5)
"..’Kabakçı Mustafa, Mustafa Reşit, Alemdar Mustafa.. ve daha ne Mustafalar’ der demez ’millet ne anladıysa salon alkış tufanına boğulmuş’.."(6)
"Vahidedin’e gelince ’ yalan söyleyen tarihe kanıp, o vatan haini ilan edilmemelidir.’.."(7)
"Fakat yeni sipersiz Amerikanvari kepler de vardı.Ben sebebini bilemediğim bir çağrışımla bu sipersiz keplere daha bir sempati duyuyordum...Ebu Talib’i görmüş olmanın mutluluğunu yaşıyorum..Bu askere hayran hayran bakıyorum.Çünkü onun başındaki kep ki, ben bere olarak düşünüyorum, bütün diğer siperli kep giyenlere karşı bir baş kaldırışın ifadesidir."(8)
"Böyle bir kavmin -yani yahudilerin- yaradılış sebebi insanların terakkisine zemberek olmak içindir."(9)
"Yahudiler Kur’an’ın beyanına göre kıyamete kadar zillet ve meskenet içinde olacaklardır.Şu kadar ki ilgili ayetin devamında belirtildiği gibi bu zillet ve mesekenet,insanların ve Allah’ın himayesinde olmamalarına bağlıdır.Yani Yahudiler Filistin’e maddi çıkarları uğruna değil de, Beni İsralie ait peygamberlerin eserlerine sahip çıkma adına girdikleri için çok çabuk tokat yemeyebilir...Bediüzzaman’da Kudüs’ün Yahudilerin elinde olmasına bu zaviyeden bir açıklık getirmişlerdir."(10)
"Bu manada inanmış bir insanın Batı karşısında,Amerika’yla entegrasyon karşısında olması katiyyen düşünülemez."(11)
Dipnotlar/Açıklamalar/Söyleyenler:
(1)M.Fetullah Gülen’den(kalp-ruh yorumu ve aklı/düşünceyi aşağılama)
(2)Eşari/Kürdi/Şafi yaklaşımla akıl,düşünce,tahkik önemsemelilere teşhis; Tıp doktoru sanırsınız zat-ı muhteremleri(M.F.Gülen/S.Kürdi örtüşmesi)
(3)Bilimciler çobandır(!) (aynı kişiler ve yaklaşımlar)
(4)M.F.Gülen;cennete gidecekler ve gitmeyecekler; liberalizm, erbab-ı tüccar ve Y.D.Düzeni bağlamında düşünürsek haklılar(!)
(5)M.F.Gülen (cinlerle korkutma/böylesi tehditlerde oluyor tabi)
(6)Necip Fazıl’dan nakil ediyor, Mustafalar şahsında Mustafa Kemal’e..Ne denir? Gör(e)me ve bak(a)mama farkı diyoruz..
(7) Vahidettin, Çerkes Ethem "milli kahramandır"(!) Kör gözüm parmağına yani!.. M.F.Gülen zikrediyor..
(8)"Ebu Talip": Peygamberimizin (A.S.M.) amcası, onu korudu, kolladı ama müslüman olmadan gitti..ABD ve askeri "Ebu Talip"tir(!) Anlayana sivri sinek...
(9)(M.F.Gülen) Yani afedersiniz ama "eşşek ve semer" hatırı kıssasını anımsatıyorum.
(10)Kürdi ve Gülen yaklaşımda Kudüs,ibranizm ve emperyalizme gerekçe bulma saçmalamaları diyebiliriz..
(11)M.F.Gülen:İnanmış insan, Batı ve özelinde A.B.D.emperyalistine hizmet eder diyor!..Irak’ı görmez,Filistin işine gelmez, tek laf ed(e)mez!.. "Sahibinin sesi" diyebiliyorum.Ayıp olmaz değil mi!?
YORUMLAR
Sayın Göktürkmen ; sıkı durun, belki duydunuz, belki duymadınız.Yabancı bir internet kanalında yayınlandıktan sonra hackerler tarafından çökertilmiş bulunan bir İnternet Sitesinin GÖLCÜK DEPREMİNE İLİŞKİN ÖNEMLİ AÇIKLAMASIDIR YAZACAKLARIM (Biliyorsunuz bu deprem 17 Ağustos 1999 da oldu )...
Ben o gece tam depremin oldıuğu saatte Antalya otobüs garındaydım ve ışıklar söndü o anda, semada hızla bir gök cisminin Akdenize doğru kuyruklu bir yıldız gibi kaydığını gördüm.Ve daha sonra bu gök cismi Akdeniz üstünde Antalya Otogarından güneye bakışla saat 10.45 yelkovan istikametinde şerrareler yaparak dağıldı ve parçalanıp atmosferde yere doğru indi ve görünmez oldu.Bu olaydan bir kaç dakika sonra radyodan Gölcük'te çok şiddetli deprem olduğunu öğrendik...Bu birinci şahsi tesbitimdir.
2.nci şahsi tesbitim:
Birlikte tur yaptığım bir otobüs şoförünü bana anlattığı öyküdür ki alabildiğine ilginçtir.Onun anlattığına göre Gölcük'te askerlik görevini yapmakta olan bir er , bu şoförün akrabası imiş.Orada Gemi şeklinde bir askeri Garnizon var imiş.Burada yapılan toplantıda bir Brifing veriliyor depremden 10 dakika kadar önce.Akrabası bulunan er orada görevli bu şoförün o sıra.İsrailli bir yüksek rütbeli subay, eline KURAN'ı alarak; '' ..Müslümanlar her şeyin Allah'tan olduğuna inanırlar,bakalım Allah mı güçlü, yoksa biz mi daha güçlüyüz? Biraz sonra anlayacaklar! '' gibi bir söz eder.Er komutanına ,'' Komutanım bu adam nasıl konuşuyor, müsaade edin bu adamı ben vurayım ! '' der.Komutan ere dışarı çıkmasını ve karışmamasını söyler ve aradan geçen bir süre sonra er oradan uzaklaştırlınca deprem meydana gelir ve Gemi biçimindeki bu askeri garnizon da yıkılarak
sulara gömülür...
Bu tesbit tamamen benim duyduğum bir olaydır.O şoför sağ mı o er kimdir bilemem.
...........................................................................
ŞİMDİ bir ikinci perde aralıyorum;
Kuzey Amerika' da San Andreas Fay Hattı olarak bilinen önemli bir fay hattı var.Bunun altında önemli ölçüde enerji biriktiği ve bu enerjini açığa çıkması halinde ,çok şiddetli bir deprem sonucu Amerikanın sulara gömüleceği tezi yaygın.
Günümüz teknolojisi ile yeraltındaki fay hatlarını kırarak erkenden biriken enerjiyi çıkarmanın mümkün olduğu öne sürülür(Patlayıcılar ile, sondaj yapılır, patlayıcı yerleştirilir.)
Ancak böyle bir deneyin ne sonuçlara mal olacağı bilinemediğinden,öncelikle San Adreas Fay Hattı'na çok benzeyen Kuzey Anadolu Fay Hattı üstünde böyle bir deney yapılmasına karar verilir.Konu İsrailli taşeronlara havale edilir.Deprem sonrası Gölcük' gelen ilk kurtarma uzmanları İsaildendir.Yıklılan binada çok sayıda İsrailli uzman ölmüştür...Olayın akabinde Adriyatik kıyılarında olan 6.Filo'ya ait bir Askeri hastane vazifesi gören savaş gemisi rotasını kırıp İstanbula yönelir, o zamanın sağlık bakanı olayın şokunu atlatamaz ve yardım talebini reddeder...Yeter mi acep bunlar, bu bilgi el altından o zamanlar fotokopiler çektirilerek dağıtıldı.Ben de okuma şansı elde ettim.
Şimdi çözülemeyen sorular sorular;
1 )Denizin üstünden mavi bir alevin çıktığı söylendi olayın görgü tanıklarınca; O halde beklenenin 10.000 kat fazlası sürpriz bir metan gazı mı açığa çıkmştı ?
2) Bill Clinton niçin ülkemizi ziyaret etti ve küçük bir çocuğu kucağına aldı; vicdanen rahatlamak mı istiyordu kendini ?Kırmızı düğmeye bizzat o mu basmıştı ?!
3)Niçin bunlar kamuoyundan gizlendi v.s. vs.????
4) Deprem avcılığı adı verilen bu tip projeler ile daha kaç can yakılacak ?
BÜTÜN BUNLAR GERÇEK Mİ TANRIM ?
Saygılar Sayın Göktürkmen !
Şaban Aktaş tarafından 7/10/2008 6:34:31 PM zamanında düzenlenmiştir.