- 1244 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BU AZİZ MİLLETE RABBİM BİR DAHA ÇANAKKALE SAVAŞI GÖSTERMESİN..
Türkiye’mde bu cennet ülkemde uzun yıllardır yaşıyorum.
Türkiye’de Sol partiler muhalefette iken yapılan her işe karşı çıkar,
Milliyetciler vatan millet Sakarya edebiyatı yapar,muhalefette iken eleştirir görmezden gelir yapılan güzel hizmetleri takdir etmezler.
Tek başına solcular da,milliyetciler de iktidar olamazlar henüz o güce gelemediler.
Sol ve aşırı solcular yakar,yıkar 1 mayıslarda işçinin hakkı diyerek Devlete saldırır.Bu ülkede hayırlı hiç bir işe vesile olmazlar.Darbe yapacak zinde güçlere zemin hazırlarlar.
Sağ partiler Menderes-Miliyetci cephe 1980 öncesi ve Turgut Özal ve son on iki yıldaki tek parti iktidarları hep başarılara imza atarlar.
Koalisyonlar ekonomik bakımdan hükümetlerin en başarısız hizmetlere imza attıkları devirler olmuştur nedense.
Bu ülkede 1950 den beri altmış yıllık zaman diliminde 62 Hükümet işbaşına gelmiştir.
Almanya bizimle parlementer sisteme geçmiş orada şu anda 12.hükümet işbaşındadır.
Bizde hükümet başına 1.5 yıl düşmektedir.
Şu anda bizde 18. hükümet iktidarda olması gerekirdi.
Koalisyonların başarısız hükümetleri yürütülememiş erken seçimler gündeme gelmiştir.
Biri ben öteki ben yiyeceğim,yöneteceğim der,olan devlete olur.
Dış güçler kaos isteyenler koalisyonları çok severler.
Birileri bütçeyi doldurur birileri de gelip sıfırı tüketirler.
Bu milletin cebine de girmiyorsa bu ekonomik kayıplar,kimin ceplerini doldurduğunu varın siz takdir edin...
Bu böyle devam eder gider.
Kıyamete kadar da gider.
***
Niye Japonya,Almanya olamadığımız işte bu sebepten.
Orada ben sen yok biz var da ondan.
1980 darbesiyle sağ sol bitti sananlar partilerin gençlik kollarına bir baksınlar.
Geçen günlerde Kırıkkale’deki STK ları ziyarete gittik birkaç arkadaşla.
Ülkücü geçlik ayrı,Akıncı gençlik ayrı,Atatürkçü gençlik ayrı.AKP gençliği ayrı,Nizamı alem gençleri ayrı binalarda aynı hızla gençleri örgütlemeye devam ediyorlardı.
Bir provakatör bir fitil ateşlese sokağa dökse hemen ortalık karışır bu günlerde.
Aynı katta Saadet Partisi ,yanında Anadolu Gençlik Derneği,hemen bitişiğinde Yeşil üç hilalli bayrağı olan bir Osmanlı gençliği olduğunu söyleyen başka gençlik derneği sordum birbirleriyle ilgi ve alakaları yoktu.
Aşırı sol ve alevi gençleri de ayrı bina ve derneklerde faaliyetteler..
Yahudiler ve İngiliz üst aklı 150 yıldır dünyada müslüman ülkeleri bölüp parçalatıp kolay lokma yaptığı gibi ülkelerin içinde de insanları,gençleri birbirine düşman etmişler.
,
Birileride bilerek buna çanak tutmuşlar.
Her mahallede bir Şeyh ,her şehirde bir tarikat var bugünde.
İyi olanla,dış güçlere hizmet edeni araştırın yardım etmeyin,onlara nolur kapılmayın kardeşim.
Mutlaka bilenler vardır,hiç olmazsa onlara akıl danışın.
Haydar Baştan,Adnan Hocadan vb.şeyh olmaz,
Galip Kuşcoğlunun kim olduğunu sorun araştırın.
Atatürkü bolca sözlerinde kullanan,Ehli Beyti Hz.Hüseyini,Fatıma annemizi öne çıkaran sahte tarikat liderlerinden uzaklaşın,bilin ki gerçek mutasavvıflar bunu yapmayanlardır.
Ya şiadan ya da bir başka dış güçlerden destek aldıklarını,doğru yolun yolcusu olmadıklarını bilin.
Nereden biliyorum 40 yıldır içlerindeyim de ondan biliyorum.
Öyle her önüne geleni de din hizmeti yapıyorlar sanmayın.
Gerçek tarikat bir tanedir.
Allahın sevgili kulu gerçek hak mürşit yeryüzünde bir tane olur.
Nereden anlaşılır Hak mürşit olduğu..
Sıyreten ve sureten Resulullah Efendimize benzemesi gerekir.Dış suretide ,ahlakıda Hz.Muhammed sav. le benzeşmelidir.Bir defa Ehli sünnet olmalıdır.
Allahın Resulu sevgili Efendimiz;Ahir zamanda ümmetim 73 fırkaya ayrılacak,72 si sapıtacak ancak benim ve eshabımın yolunda olanlar,ehli sünnet olanlar kurtulacak buyurmuyorlar mı?
Gerçek mürşit ve Hak yolun yolcuları Dini yaşayışından,sünneti tatbik etmesinden,unutulmuş sünnetleri ihya etmesinden,ahlakı Muhammediyyeye benzemesinden ve en önemlisi Kurana hizmet etmesinden,dini ilimleri kendisinin ve yetiştirdiği talebelerin öğrenip öğretmesinden anlaşılır.
Cahil olan bir tarikat mensublarının olduğu yerde sakın gerçek mürşit ve Allah yolunun yolcularının olamayacağını da bilin...
Hepsini de yanlış diye aman karalamayın.
Bu ülkede kötüler azınlıkta,iyi dernekler var,gençleri güzel yetiştirmeye gayret eden iyi insanlar var.
Dün iki gün Konya’daydım.
Bu Mevlana şehrini beş on defa ziyaret ettim ,insanları muhafazakar,mutedeyyin,hoşgörülü,hayır ehli.
Gençleri elleri Kuranlı,cömert buralar kimliğini korumuş,inşallah bozulmazlar.
***
Türkiyede korkacağımız bir çok tehlike varsa da en büyük tehlike şia ve tahrif hareketleridir.
Bu milletin dini hassasiyetinin kuvvetli olduğu yerlerde düşmanlar buradan saldırmaya başladılar.
Bu millet için endişe edilen konulardan biri Ehli Sünnet itikadının selefilik,vehhabilik ve şia tarafından bozulması olduğu kanaatindeyim.
Ehl-i sünnet ilk üç raşit halifeyi sever ve sayarlar,aynı şekilde dördüncü halifeyide sever sayar,onların mübarek isimlerini camilere asarlar.
Bu raşit halifeleri tekfir edenlerin,onlara münafık diyenlerin,onların Resulullaha hıyanet ettiğini söyleyenlerin kafir olacağını söylerler.
Şiiler ise bu üç raşit halifemizi sevmezler,bir şii bunları severse o şiilikten çıkmış kabul edilir.
İranda şii hattatlara Hlye-i şerif yazdırmak isteseniz bu üç halifenin adını yazdıramazsınız.
Çok büyük miktarda parada verseniz yazmazlar.
Namaz kılarken alınlarının altına Kerbela toprağından pişirilerek hazırlanmış bir tuğla parçasını koyarlar.
Almanyada camilere gelen İranlı mollaların camideki hilye-i şerifleri üç halifenin isimlerinin yazıldığı levhaları bodrumlara attırdığı herkesin malumudur.
Türkiyede,İranda,Azerbaycanda,Irak ve Suriyede güçlü olan şianın 32 fırka olduğu bunların içerisinde bu görüşlerin daha ileri olanlarının Hz.Ali Efendimize başka sıfatlar yükleyenlerin olduğu da iddia edimektedir.
Ehl-i Beyt adı altında İran şiası ,caferilik mezhebi görünümünde ifsad hareketine uzun zamandır başlamış ve bir hayli de güçlenmişlerdir.
Biz bu bakımdan Anadolu topraklarında şianın kök salmasını arzu etmeyiz.Şianın bir adı da rafizilik,Anadoluda aleviliktir.Anadolu alevileri ile şia itikadi yönden farklıdır...
İkinci büyük tehlike vehhabilik ve diğer bozuk mezheplerin ifsat hareketleridir.
Vehhabiler selefiyiz diyerek zararlı görüşlerini yayın vb.ile yaymaya çalışmaktadırlar.
Mezheplerin olmadığını söyleyen bir takım İlahıyatcılar sadece Kuranı referans alırız başka bir kaynağı kabul etmeyiz diye başladıkları mücadelede bugün sünneti,kaderi,şefaati,kabir ziyaretinin olmadığını bu milletin saf ,muhafazakar gençlerine alıştıra alıştıra benimsetmişler,eli sünnet akidesine büyük darbe indirmişlerdir.
Kudüste toplanan hahamlar ve papazlar -Artık müslümanların zihni karıştırıldı.Söylenilen her şeye şüphe ile yaklaşıyorlar.
Bundan sonra işimiz daha kolay,kimini parayla,kimini kadınla,kimini de yurtdışı seyahatle hristiyan,yahudi yapabilirsiniz diye konuşmuşlardır.
Üçüncü olarak Dinler arası diyalog,hoşgörü,İbrahimi dinler diyerek ılımlı İslam görünümlü ifsad harekatı on yıllardır Türkiyede ve Ortadoğuda palazlanmak istemişse de bu ümmetin şuurlu alimleri tarafından bertaraf edilmişlerdir.
Tehlike henüz geçmiş değildir.
Ülke olarak bunlara karşı müteyakkız olmak zorundayız.
Yoksa adı Türk olup bugün hristiyanlaşıp Türklükten çıkmış olan Bulgar,Macar ve Moğollar gibi dinimizden olabilir veya hak yoldan uzaklaşabiliriz...
Çanakkale,bir Kıbrıs Barış Harekatı yaşamamız mı gerekiyor.
Allah bu gençleri örgütleyenleri bir araya getirsin
Sizce bu gençlik yeniden bir Çanakkale harbi daha yaşansa birlikte cepheye koşar mı?
Veya bu gençleri bu milleti bir araya getirmek için illa bir Kıbrıs Barış Harekatımı olması gerekiyor.
İnşallah öyle zor zamanda bu milletin gençleri biraraya gelir..
Yoksa işimiz inanın zor...
05.04.2015//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.