- 1563 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ALKATRAZ KUŞÇUSU
ALKATRAZ KUŞÇUSU
Seninle !Alcataz kuşçusu’filmini izleyip o film üzerinde konuşalım istiyorum deyip anlatmaya devam eder.
Otorite kavramıyla barışık olmayan ve gözünü hiç kırpmadan cinayet işleyebilen bir adam.
Ceza evinde işlediği cinayetler yüzünde tecrit edilir ve ömür boyunca hücre cezasına çarptırılır.
O hücrede yapayalnızdır.
Etrafında yüz yüze konuşacak tek bir kişi bile yoktur.
Yemeklerini yapa yalnız yer.
Hücresinde ve avluda yapayalnız yürür.
Bir gün avluda yürürken aniden ağaçların dallarını bile kıran bir fırtına çıkar ve yağmurun sesine bir kuş yavrusunun ötüşünün karıştığını far eder.
Kırılan daldaki yuvasında kuşu alıp hücresine götürür.
Bir anne gibi onu yedirir büyütür ve eğitir.
Kuşlar içerisinde tek kişilik hücresinde küçük bir dünya oluşturur.
Bir gün kuşlar ötmez olur,kısa süren bir sessizlikten sonra kuşlar teker teker ölmeye başlar.
Mahkum stroud,kuş hastalıkları ile ilgili dergileri ve kitapları karıştırır.
Sonunda kuşların hastalığının .tedavisi olmayan,bulaşıcı ve öldürücü’ septik ateş ‘hastalığı olduğunu anlar.
Var olan tıbbi manzaranın çaresizliğine karşı mahkum stroud,kendi kendine ilaçlar denemeleri yapar,en sonunda geliştirdiği formülün kuşların bu hastalığı üzerine olumlu etki gösterdiğini gözlemler.
Yıllarca kuşların her bir hareketi hastalığıyla ilgili okuduğu tıp kitapları yaptığı gözlem ve deneyler sonucunda kuş hastalıkları konusunda o güne kadar yazılmış en kapsamlı ve en bilimsel kitap yayınlamayı başarır.
Stroud’un kuş hastalıkları derlemesi ,ama bütün başarılarına rağmen Roberet Stroud o dönemde Amerika’daki en tehlikeli suçluların konulduğu olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı bir ceza evine gönderilir.
Bunları anlattıktan sonra gözlerimin içine bakarak gözünü kırpmadan cinayet işleyen bir adam kuşlar ölmesin diye bilimsel bir kitap yazdıracak seviyeye getiren şey ne?Ne diye sordu.
Yalnızlık.dedim Başka? Başka bir şey yok mu?...Yok.dedim.
Peki deyip sustu.
Eğer görüşmek ve filimi izlemek istersen istediğin zaman gelebilirsiniz.dedi Hiçbir şey demeden odadan çıktım.
Beni koğuşuma götürdüler.
Ne kadar süre düşündüğümü hatırlamıyorum.
Avucumda sıkıca tuttuğum psikiyatrın verdiği o ilaçlara baktım.
Psikologun anlattığı filimi düşündüm.
Çok garipti.
Gözlerimi kapatıp izlemediğim o filimde kendim oynuyormuş gibi hissetmeye çalıştım içimi tuhaf bir merak kaplamıştı.
İçimdeki bir ses bu filin,benimle ilgili bir şeyler barındırdığını bunu keşfetmem gerektiğini söylüyordu.
İçimdeki merak,günler sonra beni psikolog kapısına geri götürdü.
Beni görür görmez yine ayağa kalktı.
Hoş geldin .ded. Sen dediğim psikologa bu sefer ‘Hocam diye hitap ettim.
Hocam o filimi izlemek istiyorum.dedim Tamam.dedi..
Dolabında filmlerin dizili olduğu rafı biraz karıştırdıktan sonra filmi bulup izlemem için bir odaya yönlendirdi.
Bunu izleyin,sonra konuşalım.
Yalnız başıma kaldığım odada filmi izleyip not alıyordum,sanki sınava tabi olacakmışım gibi çalışıyordum,film bittiğinde elimde on sayfa not ile psikologla görüşmeye gittim.
Yaklaşık bir saat boyunca konuştuk.
Filmin bende uyandırdığı ne varsa bütün samimiyetimle karşımdaki bu genç arkadaşıma anlattım.
Kuşlar yadırgamıyordu bana katil demiyordu kuşlar kötü sözler söylemiyor,insanın bir tıkırtıya muhtaç kaldığı o hücrede ötüşleriyle bana sevgilerini sunuyorlardı.
Hiçbir karşılık beklemeden kuşlar için geceli gündüzlü çalıştım filimi izledikten sonra hissettiğim en güçlü duygu pişmanlık oldu.
Öldürdüğüm kargaya kırıp döktüğüm eşyalara kalbini kırdığım insanlara ve daha nice şeye dair pişmanlık.
Gen adam gözlerimin içine bakıp bütün bunları yaptıran şey yalnızlık olabilir mi?
Kuşlarda mı yalnızdı?
Başka şey olmaz mı?
Sevgi!
NOT:1962 A.B.D. Yapımı bir sinema filmi
YORUMLAR
GÖKDERE Aşur Şahin
Vaktiyle ilgiyle izlediğim bir sinema klasiği hakkında özlü anlatımınızdan hoşnutluk duyduğumu söylemeliyim.
Yüreğinize, emeğinize ve kaleminize sağlık.
Saygı ve selamlarımla...