SEVGİLİ PLASEBO...HERGÜN PLASEBO YAZMIŞ MI, DİYE BAKINMAKTAN HELAK DÜŞTÜK.Hadi ama... bu kadar naz yeter... sen yazmayınca okuma keyfim çok eksik kalıyor...SELAM VE SEVGİYLE




...

Kemal Paracıkoğlu tarafından 8/18/2015 3:39:14 PM zamanında düzenlenmiştir.

Harika :))

Geçen yıl altıncı sınıftan bir kız öğrencim roman yazdı, bastırdı.Okul arkadaşlarına zorla da sattı iyi mi? Gerçi kız Sivrihisarlıydı, Nasreddin Hoca'nın torunu yani:))
Kız beni dinleseydi o romanı hayatta yazamazdı:" Kızım şurası olmamış, burada hata var..." bıdı bıdı bıdı...
Çocuğun hayallerini mükemmellik adına yok ediyor bu öğretmenler baştan söyleyeyim.
Sizi eleştirmeyeceğim delikanlı, bu yaşta bu kalem, bu dil gayet başarılı.
Şimdi hayat dinamik, özel okullarda artık iş bulamıyoruz, neden; çünkü adamlar çiçek gibi gençlerle çalışmak istiyor da ondan.
Geçen gün Porsuk boyunda genç yeteneklerden Ali Lidar'la oturduk.Epeydir görüşmüyorduk, Ali şairlik, yazarlık serüvenini anlattı uzun uzun.
Eskişehir Anadolu Lisesinden mesai arkadaşımızdı bir zamanlar.İyi felsefeciydi.
Her neyse biz yıllarca şiirleri, öyküleri, düzeltip demleyelim diyene kadar Ali Türkiye çapında ünlendi, ilk kitabı ( Tesirsiz Parça) 4.baskıyı yaptı...
Yani demem o ki, bazen cahil cesareti gerekiyor galiba; yok romanda tip yaratacaksın, uzun uzun betimlemeler, ruhsal çözümlemeler yapacaksın, üzerine bir ölçü ideoloji,iki tutam felsefe vs vs.uzun iş.
Günümüzde zaten kitabı gençler okuyor; onların diliyle, onların bakış açısıyla yazanlar bir şekilde parlıyor.
Sizde de o ışığı görüyorum, ama şu vurdulu kırdılı sahneler yerine başka kurgular olamaz mı, çok mu zor?
Ben de ne söylüyorum, siz istediğinizi önerin, su donunca kabın şeklini alırmış.Genç adam kalkıp da dağ başında bir ihtiyarın çiçeklerle hasbihalini yazacak değil ya:))
Kutluyorum delikanlı, aynen devam.