- 878 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Kur’an’da Kadın
Yüce Allah’ın Kur’an’da erkek ve kadın için emrettiği üstün ahlak özellikleri aynıdır. Mümin kadının yaşamı Allah sevgisi ve korkusu üzerine kurulmuştur ve öncelikli hedefi Rabb’inin hoşnutluğunu kazanmaktır:
"Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz." (Nahl Suresi, 97)
Mümin kadın ‘boş’ işlerle zamanını geçirmez, Allah’ı seven ve O’nun sınırlarını koruyan kimselerle birlikte olur. Eşini ve arkadaşlarını Kur’an ahlakını yaşayan insanlardan seçer. Dünyevi hiçbir şey, onun için Allah’ın rızasını kazanmaktan daha önemli değildir:
De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah’tan, O’nun Resûlü’nden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 24)
Sahip olduğu Kur’an ahlakı, Allah’ın Kur’an’da koyduğu emir ve yasaklara uygun yaşayan mümin kadına güçlü ve sağlam bir kişilik kazandırır. "... Biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz..." (Müminun Suresi, 71) ayetiyle haber verildiği gibi, Kur’an ahlakının getirdiği ’şan ve şeref’ nedeniyle, inanan kadının onurlu bir karakteri vardır. İnanan insanlar, toplumun ve ailelerinin telkinlerini kıstas olarak kabullenmez ve Allah’ın beğendiği mümin karakterini yaşarlar.
İnsanlar doğru sözlü kişiden hoşlanırlar. Doğru konuşmak, hem kadın hem erkek için çok etkileyicidir. İman eden kadını güzelleştiren aklı ve samimiyetidir. Samimi iman eden bir kadın çok etkileyicidir; gerçek sevgi, doğallık ve samimiyetin içinde saklıdır.
İnanan kadının bir özelliği de, kıskançlık ve rekabet gibi duygulardan arınmış olmasıdır. Erkeklerle bir eşitlik mücadelesini değil, ’hayırlarda yarış’ı benimser. Mümin kadın, Yüce Allah’a yakın olabilmek için, bu imani yarışta gücü yettiğince çaba harcar. Rabb’imiz Kur’an’da, kadın ya da erkek, her mümine şu özelliklere sahip olması gerektiğini bildirir:
Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah’a ve Resulü’ne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)
Kur’an’da Söz Edilen Kadınlar
Rabb’imiz Kur’an’da, Hz. Meryem’i seçtiğini ve onu tüm kadınlara üstün kıldığını, "Hani melekler: ’Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı’ demişti." (Al-i İmran Suresi, 42) ayetiyle bildirir.
Hz. Meryem, Cebrail aracılığıyla Hz. İsa(as) ile müjdelenir. Allah’ın bir mucizesi olarak, insan eli değmeden hamile kalır ve böylece Hz. İsa(as) doğar.
Allah’ın yarattığı kadere içten boyun eğen Hz. Meryem, kavminin tüm iftiralarına karşı Allah’a teslim olur. "… ’Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın. Ey Harun’un kız kardeşi, senin baban kötü bir kişi değildi ve annen de azgın, utanmaz (bir kadın) değildi." (Meryem Suresi, 27-28) şeklindeki ağır sözlere rağmen insanların düşüncelerini önemsemez. Tevekkülünün ve sabrının karşılığı olarak Rabb’imiz, Hz. İsa’yı beşikte konuşturur ve Hz. Meryem’i iftiralardan temizler.
Allah Kur’an’da, Firavun’un karısının üstün ahlakını da örnek gösterir. Firavun, Mısır’da zalimliği ve halkına uyguladığı şiddetle tanınır. Karısı da, Firavun’un bu zorbalığına ve inkarına en yakın tanıktır; o, erkek çocukları öldürmekte ve halka işkence yapmaktadı.
Rabb’imiz, Firavun’u uyarmak amacıyla Hz. Musa’yı gönderir. Hz. Musa’ya çok az sayıda insan iman eder. İnsanlar Firavun’un zulmünden korktuklarından iman etmezken, Firavun’un karısı korkusuzca Allah’ın yakınlığını kazanmayı seçer. Onun samimi imanı "... Hani demişti ki: "Rabbim bana Kendi Katında, cennette bir ev yap; beni Firavun’dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar." (Tahrim Suresi, 11) ayetiyle haber verilir.
Kur’an’da, Hz.Musa(as)’ın annesinden ve yaşadığı imtihandan da bahsedilir. Allah, Firavun’un zulmünden korumak için Hz. Musa’yı bir sandıkla nehre bırakmasını ona vahyeder. Allah’a teslimiyetini kanıtlayan Hz. Musa’nın annesi, bu zor imtihandan sonra, Allah’ın vaadi sonucu çocuğuna kavuşur:
Böylelikle, gözünün aydın olması, üzülmemesi ve gerçekten Allah’ın va’dinin hak olduğunu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk. Ancak onların çoğu bilmezler. (Kasas Suresi, 13)
Kur’an’da Sebe Melikesinden de söz edilir. Onun kıssasında sanat ve estetiğin kadınları nasıl etkilediğini görürüz. Hz. Süleyman’ın muhteşem sarayındaki etkileyici cam zemini gördüğünde, Sebe Melikesinin, “…zaten biz Müslüman olmuştuk” (Neml Suresi, 42) şeklindeki sözlerinden bunu anlamaktayız.
Kur’an’da eşindeki Allah aşkını, derin sevgiyi görmeyen kadınlardan da söz edilir. Örneğin Hz.Nuh’un ve Hz.Lut’un eşleri iman etmemişlerdir. Onlar –Allah’ın dilemesiyle- şeytanın pisliklerini ve çirkinliği güzellik olarak görmüşlerdir.
Sonuç Olarak;
Mümin kadın, etrafına Allah aşkıyla baktığından her yerde Allah’ın tecellilerini görür. Bir çocuğa baktığında, yüreğinde şefkat ve merhamet duyguları oluşur. Mümin kadınların, din ahlakından uzak yaşayan toplumlarda kadınlara yaşatılan sıkıntılardan ve eziyetlerden uzak bir yaşamları vardır. Ahirette alacakları karşılık ise –Allah’ın dilemesiyle- bitip tükenmeyecek rızıklarla dolu sonsuz mutluluk yurdu olacaktır.
Adn cennetleri; kapılar onlara açılmıştır. İçinde yaslanıp-dayanmışlardır; orda birçok meyve ve şarap istemektedirler. Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kadınlar vardır. İşte hesap günü size va’dedilen budur. Şüphesiz bu, Bizim rızkımızdır, bitip tükenmesi de yok. (Sad Suresi, 50-51-52-53-54)
Kadınlar Günü kutlu olsun, hayırlara vesile olsun :)
YORUMLAR
güzel bir çalışma ellerinize sağlık bölşe güzel konulara daha çok ihtiyacımız var mümin ve mümine nin dikkatle ouması lazım gelen bir konu tebrikler allah yar ve yardımcınız olsun