- 746 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Anadolu Da Aydınlanma
Bugün yazıma ’Montainge’nin bir sözüyle başlamak istedim.’Düşünmenin hiçbir şey pahasına feda edilmeyecek berraklığını,
yüreğimin insancıllığını nasıl koruabilirim?Bedenimi;sağlığımı,düşüncelerimi ve duygularımı,başkalarının çılgınlığı ve yalanı uğruna kurban
edilmekten nasıl kurtarabilirim?’Diyen Montaigne’yi düşününce zorlukları karşısında yılmamayı
bir kez daha güçle duyumsayabiliyorum..
Düşüncelerdeki kararlılığı ve gücü ilke edinilmiş bir yaşam içindeyseniz;hiçbir gücün düşüncelerinizin filizlenmesine engel olamadığına ,yüreğin derinliklerindeki bir pınarın
hiç durmaksızın aktığını;yaşanılan an’a can vererek yoluna devam ettiğine şahit olmanın gücüyle,kendisinin ve yaşadığı dünyanın sorumluluğu içinde davranmaya özenli bir yaşamı
seçmiş olur;evrensel normları,evrensel ahlak anlayışını aklınızın süzgecinden geçirme yürekliliğine de erişmiş olduğunuz bilinciyle düşünce sistemindeki aksaklıkları bilmek ve görmek
arasındaki ince çizgiyle değerlendirebilir;düşünmenin berraklığına hayra kalarak,yüreğinizdeki insancıllığa sahip çıkma gücüne erişilir..
YORUMLAR
Düşünme sistemindeki aksaklıklar çoğaldıkça düşünceler de giderek güdükleşmeye başlıyor.Güdükleşen düşünceler kendi gölgelerinden bile korkar hale geldikçe hatalar çoğalmaya,pasif saldırganlıklar giderek farklı
biçimlerde kendini göstermeye başladıkça toplumda çürümeler başlıyor.Düşünmek insanlığın güneşidir..Düşünceye saygı olmalı..Eğer güneş tam tepenize gelmiş;ışıkları dik gelerek zarar veriyorsa güneş ışığından nasıl korunma yolları seçiliyorsa;düşüncelerin zarar gelecek aydınlığında; güneşi balçıkla sıvamaya kalkmak yerine düşüncenin yararttığı,yaratacağı olumlu-olumsuz etkiler düşünülerek,düşünceye engel koymadan şartlar değerlendirilip ona göre çözümler üretilmeli..Kimi düşünceler aydınlıkta,kimileri karanlıkta yeşermeyi sever.Aydınlık-karanlık birbiri ardına gelen yaşamsal bir döngüdür..Bunların ayırdına varmak için de düşünce özgürlüğü gerekiyor..